KOCAMAN REZALETLER, KÜÇÜMEN PERDELER

Halkımızın “İsrail’le Ticaret, Filistin’e İhanet” diye özetlediği kirli ticaret, artı Kürecik ve İncirlik’in “buraları kapatmak yetkilerinde olduğunu” açıklamalarına rağmen kapatılmayışı, artı İsrail ile diplomatik ilişkilerin aynen devam ettirilişi, artı bütün deliller elde olduğu halde uluslar arası savaş suçları ile ilgilenen kuruluşlara şikayet hakkının kullanılmayışı, artı İsrail’i durduracak hiçbir fiili adımın atılmayışı gibi durumların hepsine birden “Kocaman rezaletler” tabirini kullandık.

Bu rezaletleri gittikçe öfkesi büyüyen halkın gözünden gizlemek için, gerek AKP iktidarının, gerek başta MÜSİAD olmak üzere iş adamlarının, gerekse iktidar yandaşlarının gösterdiği çabalara da “küçümen perdeler” dedik.

Perdeler o kadar küçük ki, aşağı indirseler yukarısı açık, yukarı kaldırsalar aşağısı açık kalıyor.

Önce MÜSİAD’ın 10 Şubat 2024 tarihli açıklamalarına bakalım:

“"Siyonist İsrail yönetimi, sempatizanları, destekçileri ve yandaşlarıyla ticaret yapan çevreleri kınıyoruz" deniliyor. Ardından da “Kurumumuzu ve tüm üyelerimizi zan altında bırakan iddiaları tüzüğümüz doğrultusunda, titizlikle inceliyor ve kurum içi süreçlerimizi işletiyoruz. Süreçler tamamlandığında kamuoyuna bilgilendirme yapılacaktır" cümlesi kullanılıyor. Bu iki ifade beraberce alındığında, açlıktan ölen Filistinli kardeşleri karşısında üzüntü ve öfke seline kapılmış sokaktaki insanla adeta alay etmek anlamı taşımaktadır. Başta yapılan bu ticaretin “kirli bir ticaret” olduğunu kabul ediyorlar ama kendi üyelerinin bu işin içinde olup olmadığını bilmediklerini, araştırdıklarını ve gereğini yapacaklarını ifade ediyorlar. Dünya bilgisayar devrini yaşarken sanırsınız ki MÜSİAD “bir tık” ile görebileceği bilgileri ilkel araçlarla bulmaya çalışıyor. Buna “bulmamaya çalışma” dense daha doğru ifade olurdu. Nitekim hala bulamamışlar ki, yeni açıklama yok. Tavsiye ederiz, bu kadar zahmete girmesinler, kendi üyeleri olan Ticaret Bakanı’na sorsunlar, şıp diye listeye ulaşabilirler. Bu küçücük bir perde ile kocaman gerçekleri gizlemeye çalışmak değil midir?

Açıklamaya bakmaya devam edersek, İsrail ile ticaret, İsrail içinde yaşayan Filistinli Müslümanlar ile ticaret demek oluyormuş. Sanırsınız ki, bunca yiyecek, içecek, demir-çelik, çimento, dikenli tel ve istihkam malzemeleri Müslümanlara satılıyor. Akıl mantık alır bir durum mudur bu? Bunları Filistinli Müslüman gazeteciler kaç defa yalanladılar? “Bizim abluka altındaki Gazze hariç, sebze meyveye ihtiyacımız yok. Bizde fabrika yok ki, demir çeliğe dönük üretim olsun. Bu malzemeler bize gelmiyor, İsrail’e gidiyor” demediler mi?

Bu durum MÜSİAD’ın  “Ahlaklı ticaret” sloganının neresine sığdırılıyor?

Ticaret Bakanlığı açıklama yapıyor. “Devlet İsrail ile ticaret yapmıyor, özel sektör yapıyor” Bu küçümen perde kocaman gerçeği örter mi sanıyorlar? Sanki bütün bu ticari olaylar devletin bilgisi ve müsaadesi dışında oluyor. Sanki TÜİK’in devletle hiç ilgisi yok. Resmi internet sitelerinde yayımlanan istatistiki bilgiler devleti bağlamıyor.

Yandaşların dediklerine bakılırsa bu resmi sitelerdeki bilgiler de montajmış, gerçek bu değilmiş, devleti karalamak isteyen MOSAD bu dümenleri çeviriyormuş.

Neticeler kahredici olmasaydı, bu perdeleme gayretleri kahkahalarla gülünecek mizah örnekleri olarak ilan edilebilirdi.

Yandaş basının gerçekleri çarpıtarak örtme çabaları da, açlıktan ölen bebekler için duyulan öfke sellerine su taşımaktan öteye gitmiyor.

Ey yetkililer!

Konuşmakla vakit harcamayın!

Artık süslü ve göstermelik lafların hiçbir önemi yok, adım atın, kendi ellerinizin altında işlenen rezaletlere son verin!

Filistin’in ölmesine seyirci kalmayın!

Unutmayın icraat makamındasınız!

İki cihanda da hesap verme mevkiindesiniz!

İHTİRAS

Ey yetkili, ihtiraslarına gem vur,

Kardeşlerinin kuyusunu kazma!

Yamulma, “insanlık” durağında dur,

Senin de kuyunu kazar aynı kazma!

Ekrem Şama

...