İDARE, MÜDARA, DUBARA

Nedir bu idare, müdara (hoşgörü), dubara (dalavere). Bu sosyal bir iletişim felsefesidir. Birçoğunuz bu kelimeleri ilk defa duyuyorsunuzdur eminim.

İnsanoğlu şu dünyaya tek gelir tek gider ama tek yaşayamaz, sürekli diğer insanlarla iletişim halindedir. 

Bu iletişimler, kimi doğal kimi zaruri kimi tesadüfi iletişimler olur. 

Doğduğumuz anda doğal olarak,  önce anne sonra diğer aile bireyleriyle iletişim içinde oluruz.

Aile ortamı bazen el bebek gül bebek halinde, belki tek çocuk, belki tek cinsiyet (erkek veya kız) belki çekirdek aile belki de geniş ailede uyumlu halde büyür. 

Bazen de kalabalık sevgisiz kenarda köşede farkedilmeden büyür gider. 

Ama büyüyünce farklı sosyal iletişimler olur zaruri veya tesadüfi 

Tesadüfi; hastane, durak, otobüs vesaire… Zaruri ise iş ortamı, okul ortamı, komşu vesaire… Bu iletişimlerde evdeki uyumu dışarıda bulamıyor insanoğlu. 

Bu iletişimler günün 24 saati yaşanabiliyor. Elbette ki günün 24 saati insanın ruh hali bir olmuyor. İnsanoğlunun eşek saati de oluyor, eşref saatide. İnsanlar stresli olabiliyor. 

Bunlara hayat sıkıntısı, iş, geçim, çocuk, eş, patron eklendiğinde gerginlik daha da artıyor. Ve böylece artık insanlar birbirine tahammül edemiyor. 

Bazen, geçimsiz insanlarla aynı ortamda çalışmak zorunda kalabiliyoruz.

Hep gergin, hep kavgacı, hep hak savunan biri olursak işin içinden çıkamayabiliriz bazen. Çünkü ruh halimiz her zaman bir olmadığından istemeden karşımızdakini kırabiliyoruz. 

Bazen küçük bir olaydan dolayı büyük kavgalar yaşanıyor. Bazen de bu kavgalar cinayetle sonuçlanabiliyor. 

Bu tür olaylara maruz kalmamak için eskilerin de dediği gibi idare, müdara, dubara metodunu kullanmalıyız. 

İdare: O an tepki vermeyebilir, zamana bırakır alttan alabiliriz, ortam sakinleştiğinde konuşup halletmeye çalışabiliriz. 

Müdara: Hoşgörülü davranabiliriz. Özellikle tesadüfi karşılaştığımız insanlarla, örnek markette sıramızı alan insana, otobüsteki ağlayan bebeğin annesine... Bazen bazı olayları görmeyebilir bazen de daha yumuşak davranıp ortamı yumuşatabiliriz. 

Dubara: Kelime anlamı olarak kötü gelse de kulağa, aslında buradaki amaç gerginliği arttırmamak.  

Annemin bir lafı vardır, siyah kalple beyaz dişle der. Yani kalbimiz kırılsa da gururumuz incinse de karşımızdakine içten olmasa da bir tebessümle sular durulabilir. Sürekli bulunmamız gereken ortam da sürekli huzursuz olmaktansa böyle davranmamız ortamı yumuşatabilir ve iyi geçinmemizi sağlayabilir. 

Bir de Allah'ın ayeti var: “Gerçekten de kim bağışlar ve barışı sağlarsa mükafatı, Allah'a aittir; şüphe yok ki o, zulmedenleri sevmez.” (Şura, 40)

Böylelikle ortamda daha huzurlu olur, eve daha sağlıklı gelir ve günümüz çok daha mutlu bitebilir. 

Müdaralı günler dileğiyle... 

Fatma ÇOLAK