Dünyayı Kim Bu Hale Getirdi? Ben Değil, Vallahi Ben Değil!

Geçen gün evde ışığı kapatmayı unuttum diye kendi kendime söyleniyorum.

Bir yandan da düşünüyorum:

“Tamam Elif, ışığı açık bıraktın da… Dünya bundan dolayı erimiyordur herhalde?”

Sonra içimden bir ses:

“Evet ama senin gibi milyonlarca Elif var…”

Birden sustum. Çünkü haklıydı, iç sesim bile bana gıcık oluyor artık.

Hani derler ya, “İnsanın attığı adım dünyayı değiştirir.”

Benim attığım adım genelde markete doğru oluyor ama keşke biraz da dünyaya yarasaydı.

Şimdi herkes konuşuyor:

Karbon ayak izi, iklim kanunu, emisyon…

İyi güzel de ben daha geçen gün çamaşırlardan ayağım kaydı, kendi ayak izimi zor topladım, karbonunki nasıl olacak?

Ama işte mesele şu:

Bizim evdeki o masum plastik kaplar, gereksiz yere çalışan kombi, “ya dursun lazım olur” diye tutup sonra çöpe attığımız şeylerin hepsi birleşince…

Dünya düşünmeye başlıyor:

“Bunlar böyle devam ederse ben pes ederim.”

İklim Kanunu dediğimiz şey de tam bu noktada devreye giriyor.

Dünya diyor ki:

“Yahu arkadaş, bir kendinize gelin. Ben tekim, yedeğim yok. Çekirdeğim yok, kabuğum yok, yani beni kırarsanız yenisi çıkmıyor.”

Karbon ayak izi de öyle havalı bir şey değil aslında.

Hani evde biri basmış basmış gitmiş, sonra sen temizliyorsun ya…

Aynı onun gibi.

Ama bu sefer basan biziz, temizlemek zorunda kalan da gelecek nesil.

Şimdi ben durup soruyorum:

“Bu kadar iz bırakmaya meraklıysak, bari biraz da güzel iz bıraksak?”

Mesela:

Market poşetini reddetmek,

Kettle’ı tıka basa doldurmamak,

Işığı kapatmak,

Gereksiz kargoyu azaltmak…

Bunlar büyük adımlar değil belki ama dünya için şöyle bir derin nefes gibi.

Bakın size bir şey söyleyeyim:

Biz anneler evde düzeni sağlayabiliyorsak, dünyayı da kurtarırız.

Bir tek şartla…

Kimse bizi sinirlendirmeyecek.

Gerisi kolay.

Sonuç olarak,

Ben artık karbon ayak izimi küçültmeye karar verdim.

Benden küçük adımlar, dünyaya büyük nefesler.

Yani benden zarar gelmez, en fazla evin içinde ayaklarıma dolanırım.

Dünya diyor ki:

“Yeter ki beni unutma.”

Tamam dünya, söz…

Ama önce şu ışığı kapatayım.