Nerden Baksan Tutarsızlık 

Nerden Baksan Ahmakça

Masada yaşanan bu deprem kolay kolay unutulacağa benzemiyor. Muhakkak ki bunun artçıları gerek seçime kadar ve gerekse seçimden sonra da devam edecek gibi duruyor. Hele bir de millet ittifakının adayı seçimi kaybetsin siz o zaman curcuna'yı görün.

Hayata ve maneviyata dair hayırlı bir iş yapılabileceğine dair şahsen siyasetten hiçbir umudum ve beklentim yok, ancak masa sakinlerinin bu işleri beceremedikleri ve beceremeyecekleri ayan beyan, püripak bir şekilde ortada değil mi Allah aşkına?

Masaya attığı tekmenin akâbindeki açıklamanın gerekçesinde masadaki diğer 5 lidere ağır bir şekilde hakaretler savur, masanın artık milletin iradesini yansıtmadığını, millete rağmen Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylığının masaya dayatıldığını söyle ve sonra dön dolaş 3 gün dahi geçmeden gel Kemal beyin adaylığını kabul et... Gelinen nokta Meral Hanım açısından tam bir siyasi iş bilmezlik ve çocukça yürütülen bir süreç.

Nerden baksan tutarsızlık nerden baksan ahmakça.

"Tutarsızlık" diyorum çünkü iki gün önce devirdiği masaya tekrar gelip oturdu, ağır hakaretler savunduğu yol arkadaşlarına sanki bütün bu hakaretleri söylememiş gibi gerisin geriye döndü, "Ahmakça" diyorum çünkü bugüne kadar dişiyle tırnağıyla kazıyarak geldiği siyasi kariyerini saçma sapan bir ihtiras uğruna tehlikeye attı.

Akşenerin "İmamoğlu ve Yavaş" dayatması başlı başına bir siyasi nezaketsizliktir. Bu aslında kabul edilemeyecek bir durumdur ama el mahkum neylersin.

Meral hanım ne kadar çocukça bir hareket yaptığının farkına varmış olmalı ki daha iki gün geçmeden hemen masaya dönüverdi. Millet ittifakının bütünlüğünü sürdürebilmek adına zaten öyle olması da gerekiyordu ancak nasıl dönülecekti? masaya atılan tekmenin ardından dönebilmek için Bir formül bulunmalıydı ve hemen bulundu. "Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş'ın Cumhurbaşkanı yardımcılığı kabul edilirse masaya dönerim" gibi gayet basit bir formül ile masaya dönmüş oldu. Diğer bir tabir ile Cumhurbaşkanı yardımcısı 5 iken 7 oldu, varsın olsun canım ne zararı var 7 de olur 17 de olur millet ittifakının devleti yönetme anlayışı değil mi? Dedim ya "nereden baksan tutarsızlık"

Ancak aylardır yapılan toplantıların bir sonuca ulaşabilmesi ve bu masanın selameti! açısından Meral Akşener'in masaya dönmesi pek tabii olumlu bir durumdur. Çünkü Recep Tayyip Erdoğan gibi güçlü bir liderin karşısında böyle parçalanmış bir şekilde seçime girmek akıl karı değildi.

Ancak yazının başında da belirttiğim üzere son iki gündür izlediğimiz komedi! millet ittifakının kazanması durumunda bu ülkeye izletecekleri filmin bir fragmanıydı.

Şaka bir yana; gerek Ahmet Davutoğlu'nun "Cumhurbaşkanı bir karar alacağı zaman bunu hepimize soracak, onayınız olursa onu hayata geçirebilecek" yönündeki sözleri, gerekse bütün masa liderlerinin (hatta iki tane de yeni eklendi) Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş'ta dahil hepsinin birden Cumhurbaşkanı yardımcıları olması, seçmenlerine şu iki üç gündür izlermiş oldukları bu fragman tam anlamıyla seçimi kazanmaları halinde bizlere izleyecekleri filmin teminatıdır, bunun başka izahı yoktur.

Sadece aday belirleme gibi basit bir konuda bile anlaşamayan, masaya tekme atan bu koalisyonun Devleti yönetme kademesine gelmeleri ihtimali gerçekten beni ürkütüyor. Hasbel kader olur ya, hem mevcut ekonomik durum, hem de 20 yıllık AK Parti iktidarının olası yıpranma payını da düşünürsek 6'lı masanın iktidara gelmesi durumunda, çok değil kanaatimce 1 yılı doldurmayacakları teminatını verebilirim. Yakın tarihte ülkenin tekrardan genel seçime gitmesi muhakkak ve muhakkak bir durumdur.

Söylediğim gibi; Hayata ve maneviyata dair iyi ve hayırlı bir iş yapılabileceğine dair siyasetten umudum yok, hele hele "Kaybedenler kulübü" oldukları açıkça görülen millet ittifakının ülkeyi yönetebileceğine dair umudum hiç mi hiç yok.

Görelim mevlam neyler...