TORPİLE GÖZ YUMMAK, BİLİMİ BUDAMAKTIR 

“Sürekli aynı yazıları yazıyorsun Hoca Hanım” diyenler ve yazmamdan rahatsız olanlar; torpil sistemi bitmedikçe daha binlerce defa okuyacak ve duyacaklar bu yazdıklarımı...

Torpil sistemini bitirmek için gerekirse binlerce defa yazacağım...

Çünkü torpil bilimin önünde takoz olmuş durumda...

Kısa adı BİLSEM olan bilim ve sanat merkezlerine öğrenciler özel olarak yapılan bir sınav sistemi ile alınıyor.

Bilsem öğretmenleri de özel mülakatlar ve yeterlilik belgeleri ile seçiliyor...

Fakat Bilsem okullarına müdür ve müdür yardımcıları bazen torpil usulüne uygun olarak görevlendirme yöntemi ile seçiliyor...

ÖĞRENCİLERİ SINAV İLE YÖNETİCİLERİ İSE TORPİLLE SEÇİLEN BİR KURUM; BİLSEM 

“Bazen yapılan uygulamaların akıl mantık ile izahı mümkün değildir” derler yaa, 

işte bir olayın izahı akıl ve mantık ile mümkün değilse, bilin ki, orada torpil sistemi göbek atıyordur...

Bir kurum (BİLSEM) düşünün; öğrencileri o okullara girmek için grup tarama ve bireysel tarama sınavlarından geçiyor ve başarılı olmaları halinde ancak o okullarda öğrenci olma hakkına sahip oluyorken...

Ve öğretmenleri titizlikle ve mülakatlardan geçerek seçilirken…

Nasıl olur daa;

Bilsem okullarına yönetici ve idareciler hiç Bilsem ile bir alakası yokken, sırf torpilli diye, tepeden inme bir şekilde Bilsem okullarına yönetici olabiliyor??

BİLİM İLE UZAKTAN YAKINDAN ALAKASI YOK, FAKAT TORPİLLE YÖNETİCİ OLUYOR...

Bilsem okullarında birçok öğretmen alanında yüksek lisansını ve doktorasını yapmış, birçok ulusal ve uluslararası makaleler, kitaplar yayınlamış, birçok kongreye, konferansa ve çalıştaya katılmış…

Kısacası, bir bilim insanı olarak, Bilsem okullarına gelen öğrencilere bilimsel süreci öğretmek için gece gündüz durmadan çalışırken… 

Bilsem amir ve yöneticilerinin bilim ile alakasız olması düşünülebilir mi?

DR. ÜNVANINA SAHİP EKYS SINAVINI KAZANMIŞ ÖĞRETMENE “SENİN TORPİLİN YOK, YÖNETİCİ OLAMAZSIN”

Günümüzde torpil öyle bir hal almış ki, adı bilim ile anılan ve öğrencilerinin sırf bilim öğrenmek için geldikleri okullara bile, torpilin yoksa, asla yönetici olamıyorsun...

Alenen, açık seçik, net şekilde, “Torpilin yoksa, yöneticilik yok” deniliyor...

Hatta, denilmekle kalmıyor, açık seçik, “Yönetici olmak istiyorsan senin burada işin yok artık” denilerek “Üniversiteye git” şeklinde kovuyorlar...

TORPİL HER ŞEY DEMEK 

Bilimsel yeterliliği bırakın, Bilsem okullarında ders verme yeterliliğine sahip değilken bile, yasal olarak girmesi gereken 6 saate dahi bu derse girme yeterliliğini taşımadığı için giremezken bile, sırf adamını bulduğu için, sırf torpil uydurduğu için, tepeden inme amir olunuyor...

Mesela; kurum amiri “Arkadaşıma söz verdim, Bilsem’e müdür yardımcısı olarak onu alacağım” diyebiliyor…

Yani, müdür beyin tamamen keyfe keder uygulaması ile Bilsem’e müdür yardımcısı seçiliyor...

Bilim, bilimsellik ve EKYS sınavı tamamen ayaklar altına alınıyor...

BİLİME VE BİLİM İNSANINA DEĞER VERMEK HİÇ YOK

Bilsem öğrencilerine değer verilmiş olsa, bilime değer verilmiş olsa; bilimsel olarak kariyer yapan, kendini gece gündüz demeden güncelleyen, doktora yapmış bir öğretmene değer verilmiş olsa; gördüğü türlü mobbing yerine, torpili yok diye kendisine verilmeyen, kazandığı yöneticilik hakkı törenlerle verilmez mi?

TORPİLİN YOKSA BİLİMİN DE DEĞERİ YOK

EKYS sınavına girmiş, kazanmış bir bilim öğretmeni olarak ve üstelik Bilsem’de 10 yıl, toplamda 20 yıllık bir öğretmen olduğum halde, şahsımı idareci yapmamak için, tam iki yıl sistemli olarak mobbing üstüne mobbing, baskı üstüne baskı uyguladılar...

Dirsek teması ve ahbap çavuş ilişkilerine bağlı olarak, el ele verip hem yönetici olmamı engelleyip hem de yönetici olmamam için sürekli sicilimi bozmaya çalıştılar...

Şu ana dek sicilimi bozmayı başaramadılar…

Tek suçum, doktora yapmış bir bilim insanı olmak…

Bilime ve bilimsel objektif değerlendirme sistemine güvenmek…

Arkamda dayımın olmaması… 

Başarılı olmak…

Çünkü; başarısız olduğu halde torpili olanlar yönetici olabilir...

Çünkü; başarılı olanları yönetici yaparlarsa, bilimin ilerlemesinden korkuyorlar...

BİLSEM'DE TORPİL YOKSA, 2 YIL MOBBİNG VAR

Bilim ve sanat merkezlerinde yönetici görevlendirme sistemi aynen bu şekilde işliyor…

Bilim insanına yönetici yapmamak için iki yıl gece gündüz mobbing varken,

Bilsem ile uzaktan yakından hiç mi hiç alakası olmayan, akademik ve bilimsel altyapısı hiç mi hiç olmayan; ne Bilsem öğrencilerini tanıyan, ne Bilsem velilerini tanıyan, ne Bilsem sistemini tanıyan…

Ne de Bilsem öğrencilerine ders verme yeterliliğine sahip biri…

Sırf torpil ile yönetici oluyor...

“Bilimin ilerlemesini durdurma yöntemi olarak özellikle mi yapılıyor?” demeden edemiyor insan…

Hali hazır, yetişmiş, bilim insanı, yönetici varken…

Hiç alakasız birini yönetici yapmak hangi mantık, hangi akıl ile izah edilebilir?

Eşyanın tabiatına, bilimin akışına tamamen ters bir durum...

Bilimi budamaktan artık vazgeçmek zamanı geldi...

Çünkü Bilsem öğrencileri uzay çağı projeleri yapmak istiyor...

Bilsem okullarının misyonuna uygun şekilde, bilim insanları yönetici olursa ancak bunu başarabiliriz...

Torpil ile; el gider Ay'a, biz daha çok kalırız yaya…

Torpil varsa, bilim yoktur!

Torpil varsa, bilim insanına engelleme vardır...

Torpil varsa, göstermelik başarılar vardır...

Gerçek başarılı öğretmenlere engeller vardır...

Torpil varsa, yöneticilik yoktur, adam kayırma vardır...

Torpil varsa, uzay çağını bırakın, olduğumuz yerde daha çok sayarız…

Dr. Meryem ÇILDIR