DEĞİŞEN DÜNYA

Değişen dünyada değişmeyen tek şey İSLAM
Bir asır süren hayatın ardından hayata gözlerini yuman kişiler arkasında
ne bıraktı bakmak lazım.

Nasıl anılacak, adı nasıl konuşulacak. Giderken ne götürdü, azığı ne idi.
Hayatını İslam üzere mi yaşadı yoksa asi bir kul olarak mı gitti bakmak lazım.
Değişen dünyada bizlerde değiştik mi, yoksa sadece gereksinimlerimiz mi
değişti incelemek lazım.

Namaz gibi, oruç gibi, tesettür gibi, zekât, asli görevlerimizde ne değişti
bilmek lazım.

Cihat gibi başımızın tacı vazgeçilmezimiz veya faiz gibi asla
kabullenmediğimiz şeyler hayatımızın neresinde ve nasıl bir uygulama ile
hayatımızda.

Değişen dünyada İslam’ı da mı değiştirdik, kendimize ve teknoloji çağına
göre mi yorum yaptık veya yapıyoruz.
Saymak için o kadar fazla şık var ki. Ama bunların neresinden tutarsanız
elimizde kalıyor.

Mesela tesettür. Asıl olan sadece saçı kapatmak mıdır yoksa tüm bedeni
erkeği kadını fark etmeksizin kapatmak mıdır? Bu soruların elbet dinimizde bir
karşılığı var, bizde var mı?
Kaybettiğimiz değerlerden sadece biri olduğunu ne zaman anlayacağız
bilmiyorum.

Sadece başı kapalı olan kardeşlerim lütfen üstünüze alının. Kolaylık olsun
diye başına küçücük bir örtü örten ama onun dışında her yerini açan, yani kapalı
ama açık kardeşlerim hiç aynanın karşısına geçip de benim taktığım başörtüsü
İslamimi yoksa süs mü diye düşündünüz mü?

Bu başörtüsü İslam’a ne kadar zarar veriyor tarttınız mı hiç. Bir
Müslüman nasıl giyinir, peygamber eşleri kızları nasıl giyinmiş.
Aslında ayette geçen tesettür nedir baktınız mı hiç.
“ Ey peygamber! Eşlerine, kızlarına ve müminlerin kadınlarına söyle, dış
giysilerini üzerlerine bürünsünler. Bu, tanınıp rahatsız edilmemeleri için en
uygun olanıdır. Allah ziyadesiyle bağışlamakta ve çok esirgemektedir.” Ahzap
59

“ Mü’min kadınlara da söyle: Gözlerini harama bakmaktan sakınsınlar;
iffet ve namuslarını korusunlar. Mecbûren görünen kısımları müstesnâ,
güzelliklerini ve süslerini teşhir etmesinler.

Başörtülerini, yakalarının üzerine
kadar örtsünler. Güzelliklerini ve süslerini; kocalarından, babalarından,
kayınpederlerinden, kendi oğullarından, üvey oğullarından, erkek
kardeşlerinden, erkek kardeşlerinin oğullarından, kız kardeşlerinin oğullarından,
müslüman kadınlardan, kendi câriyelerinden, erkeklikten kesilip kadınlara
ihtiyaç duymayan hizmetçilerden veya henüz kadınların mahrem yerlerini
anlamayan çocuklardan başkasına göstermesinler.

Bir de gizledikleri güzelliklere, süslere dikkat çekecek ve erkeklerde arzu uyandıracak şekilde
ayaklarını yere vurarak yürümesinler. Ey mü’minler! Hepiniz tövbe ederek
Allah’a yönelin ki kurtuluşa eresiniz.” Ahzap 59

Bu iki ayeti anlayıp hayatımıza gerçek tesettürü yerleştirebilmek,
hayatımızı zamana göre değil İslam’a göre yaşayabilmek duası ile.

SELAMETTE OLUN SELAMETLE KALIN

SABRİYE TÜRKMEN KAYA