KONUŞMAKTAN İLERİSİ

Zaman zaman konuşmaktan başka elimize bir şey geçmediğini hatta artık konuşmaktan yorulduğumuzu söyler dururuz.

İşte böyle zamanlardan bir zaman yaşıyoruz. 

Mesela Kudüs. 

Bu mesele aslında iki aylık bir mesele değil. Yıllardır hatta yaklaşık yüz yıldır var olan ve bir tık ileriye götürürsek olayı, neredeyse bin yıllık bir mesele. 

Abarttım mı? Hayır. 

Kudüs ilk kıblemiz olduğu gibi İslam dininden önce gelen tüm dinler için özel ve güzel bir mekân. Vazgeçilemeyen, asla paylaşılamayan, kıskanılan bir mekân.

Asıl problem Yahudiler kitaplarını yani gerçek Yahudiliği yok ettikten sonra ortaya çıktı. Yahudi topluluğundaki doymaz, telafi edilemez hatalar yapan kendisini bir yerlere koymaya çalışan insanların yüzüne bugün bu Kudüs meselemiz var.

Dünyanın hâkimi zanneden birkaç kendini bilmez Yahudilerin yüzüne aslında olaylar bu kadar büyüdü.

Peki, Müslümanların hiç mi suçu yok.

Kudüs için canın veren o kadar Müslüman var ki olmaya da devam edecek.

Yaklaşık üç aydır devam eden bu soykırıma Müslüman ülkelerin yöneticileri neden bu duruma sadece kınama ile karşılık veriyorlar. Herhangi, bir yaptırım uygulamıyorlar asıl mesele burada. Peki, ne olacak. Müslüman ülkeler ne yapması gerekiyor. 

Bir örnek vermek istiyorum size. Amerika bir ülke için ambargo koysa, Amerika halkının çalışanı, işvereni, fabrikatörü aklınıza gelen Amerika’nın içindeki herkes veya başka ülkelerden Amerika üzerinden geçmek zorunda kalan ihraç malzemeleri aynen devam edebilir mi? Edemez. Neden? Ülke bir karar vermiştir ve bu karara ülke sınırlarında kim olursa olsun uymak zorunda. Uymadıkları takdirde ceza ve yaptırımlar uygulanır.

Ambargoların sebebi nedir? Ambargo uygulanan ülkeleri dize getirmek. Yani o ülkeye söz dinletebilmek, yaptırım yapmak, yapılan hataların düzeltilmesine sebep olmak gibi birçok madde sayabiliriz. 

Bu ambargo kısmi olabilir veya tüm ülke geneli geçerli olabilir.

İsrail tarafından Gazze’ye girmesine izin verilmeyen tüm yardımlar bir ambargodur. Savaş amacıyla ülkeye girenler hariç hiçbir şekilde Gazze’ye giriş çıkışların olmaması buna izin verilmemesi dünya genelinde uygulanan çok nadir ambargolardan biridir.

Burada anlamamız gereken şudur; İsrail’e tüm Müslüman ülkelerin birleşerek uygulaması gereken tüm her şey için geçerli bir ambargo uygulanması gerekiyor. Aslında olay bundan ibaret. Çevresi Müslüman ülkeler ile çevrili İsrail’e ambargo uygulamayan bu Müslüman ülkeler nasıl hesap verecek bilemiyorum. Bu ülkelerin liderlerini destekleyen halk ve tüm Müslüman yöneticiler Allah katında sorumludur. Bunun bir kaçışı yoktur. Sebep ne olursa olsun bir an önce bu ambargonun uygulanması ve İsrail’in yeryüzünden silinmesi gerekiyor.

İsrail’e uygulanacak ambargo İsrail’in bitmesi demektir. Halkın yaptığı protesto, miting asla bir çözüm değildir. Yaptırım olmadan bu sorunun bir çözümü yoktur. 

Halk olarak sadece boykot yapabilir ve bu konuda Kudüs’e destek olabiliriz onun dışında hükümetler artık ambargo uygulamasını yapmak zorundadır. 

Her zaman dediğim gibi kafir kafirliğini yapıp bunu kendisine görev bildiği, hatta canlarını ortaya koyduğu gibi Müslümanlar da azıcık bu şuurda olsalar bugün kimsenin Müslümanların safında gözü olmazdı inanın.

Konuşmaktan yorulduğumuz, artık bir adım atılması gereken çok önemli bir konu evet var. Kudüs.

Artık susan ülkeler değil gerçek manada adım atan, bu konuşmalrı bir ileriye götüren Müslüman topluluklarının varlığının artık ortaya koyması ve hak ve hukuk ne gerekiyorsa İslam adına yapılması duası ile.

SELAMETTE OLUN SELAMETLE KALIN

SABRİYE TÜRKMEN KAYA