İsrail  ile Hamas arasında varılan esir takası mutabakatı çerçevesinde bırakılan esirlerden biri, halen Hamas'ın elinde tuttuğu İsraillilerin hayatından endişelendiklerini belirterek, "Hamas'tan değil İsrail'in bizi öldürebileceğinden korktuk. Sonra da 'Hamas sizi öldürdü' diyeceklerdi." dedi.

Haaretz gazetesinin haberine göre, serbest  bırakılan İsrailli esirler, aileleriyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve İsrail savaş kabinesi üyeleriyle bir araya geldi. İsrail ile Hamas arasındaki esir takası anlaşması kapsamında serbest kalan İsrailli esirler, İsrail hükümetini eleştirdi.

Tahran'a ABD Yapımı Tuzak! İsrail'in Çıkış Kapısı İran: Elindeki Kanı Gizlemek İçin Savaşı Yayma Planını İşletiyor Tahran'a ABD Yapımı Tuzak! İsrail'in Çıkış Kapısı İran: Elindeki Kanı Gizlemek İçin Savaşı Yayma Planını İşletiyor

Esirlerden biri, İsrail'in Gazze'yi bombalamasına ilişkin, "Dışarıda ne olduğuna dair hiçbir fikrimiz yok gibi hissettik. İstihbarat olduğunu iddia ediyorsunuz ama gerçek şu ki biz bombalandık." ifadesini kullandı.

Serbest bırakılan esirlerden halen eşi Hamas'ın elinde olan bir kadın, İsrail'in Hamas tünellerini su altında bırakmayı düşünmesine dair, "Tünellere götürülmüştü ve siz tünelleri deniz suyuyla doldurmaktan bahsediyorsunuz. Esirler yerine politikayı önceliyorsunuz." diye konuştu.

"Esirlerin nerede olduğuna dair hiçbir fikriniz yok"

Diğer bir esir de İsrail'in Gazze'yi devamlı bombalamasından dolayı halen esir tutulan İsraillilerin hayatları hakkında endişelendiklerini vurgulayarak, "Televizyonda gördüğüm beni daha çok korkutuyor. (İsrail) Bombalamalarını görüyorum ve esirlerin nerede olduğuna dair hiçbir fikriniz yok. Patlayıcılarla çevrili bir evdeydim. Tünellerde uyuduk ve Hamas'tan değil, İsrail'in bizi öldürebileceğinden korktuk. Sonra da 'Hamas sizi öldürdü' diyeceklerdi." dedi.

Esirlerden bir diğeri de onlar için hiçbir şey yapılmadığını hissettiklerini belirterek, saklandıkları yerin bombalandığını, yaralıyken kaçmak zorunda olduklarını ve bir helikopterin onlara ateş ettiğini anlattı.

Kaynak: Milli Gazete / Muhammed Özdemir