Eşref-i Mahluk Kalabilmek

Eşref-i mahluk, yani “varlıkların en şereflisi” olarak yaratılan insan, başı boş bırakılmamış, kendisine kitap ve peygamberler gönderilmiş, akıl ve irade verilmiş, yine kendisine, adaleti zulümden, doğruyu yanlıştan, iyiyi kötüden, faydalıyı zararlıdan ayırma bilgi ve yeteneği verilmiştir. Bütün bu donanım sonrası insan, tercihine göre, ya eşref-i mahluk olmaya devam eder ya da kaybeder. 

İnsanın, iyi veya kötü olması, sahip olduğu inanç, mücadele ettiği değer, ilke ve prensiplerdir. Bu ilke ve prensipleri; inanç, ahlak, hak, hukuk, adalet, insan hakları ve özgürlükleri, eşitlik, barış, iyi ve güzel, dürüst ve doğru olan topluma faydalı olma gibi özetleyebiliriz. 

Bu ilke ve prensipler, aynı zamanda yaratılış hikmetinin gereği ve toplumun maslahatı içindir.

Bu değerler için mücadele eden insan, değerli, onurlu ve izzet sahibi olur ve eşref-i mahluk olma vasfını korumuş olur. Aynı zamanda;

Eşref-i mahluk, makam, mevki, şan, şöhret sahibi olabilmek için, bütün yolları mubah görmemek, ilgili yer ve kişilere paspas olmamaktır,

Eşref-i mahluk, makam, mevki veya menfaat için, güç ve kuvvet sahibi olanlara kul ve köle olmamaktır,

Eşref-i mahluk, haksızlık ve zulüm, kimden gelirse gelsin ve kime yapılırsa yapılsın, karşı çıkmak, kör, sağır ve dilsiz olmamak, zalime karşı, mazlumun yanında olmaktır.

Eşref-i mahluk, din iman peygamber ve Kur'an gibi manevi değerlerimizi dilinden düşürmeyerek dindar görünüp rüşvet, yolsuzluk ve torpil yapmamak, din tüccarı olmamak veya olanlara karşı çıkmak, dini istismar edenlerin sofralarında görünmemek ve destek olmamaktır.

Eşref-i mahluk, vatan, millet ve bayrak diyerek, ülke ve milletin değerleri olan fabrikalarını yandaşa peşkeş çekmemek, kamunun parasını çeşitli kılıflar altında çalmamak bunu yapanlara destek vermemektir,


 

Eşref-i mahluk, kutuplaştırıp ötekileştirmeyen, kendimiz için istediğimizi başkasına da istemek, bize yapılmasını istemediğimizi başkasına yapmamaktır, 

Eşref-i mahluk, dün dündür, bugün bugündür anlayışına sahip olmamak, vantilatör gibi dönek, konuştuğunun tersini yapan ve yaptığının tersini söyleyenlerden olmamaktır,

Cahit Zarifoğlu’nun dediği gibi, “Bir duruşu olmalı insanın, bir bakışı, bir anlayışı, bir aşkı, bir davası olmalı.”

Eşref-i mahluk, güçlünün hukukunu değil, hukukun gücünü desteklemektir,

Eşref-i mahluk, yapılan her türlü haksızlığa, zulme ve adaletsizliğe, her türlü ahlaksızlık, rüşvet, yolsuzluk, torpil, yalan ve talana,  bizdendir deyip göz yummamak, sesiz kalmamak ve destek olmamaktır,

Eşref-i mahluk, zulme ve zalime boyun eğmemek, zalime destek olmamak, zulmetmemek, kul hakkını yememek ve yedirmemek, bütün insanların insanca yaşaması için, adil devlet ve adil paylaşım için mücadele etmektir.

Eşref-i mahluk, kısacası hayatımız boyunca, her zaman hakkı ve doğruyu haykırmak, kişi, makam, şan, şöhret ve menfaate değil, sadece ve sadece Allah’a kul olmaktır.

Bu duygu, düşünce ve inançla yazmaya devam edeceğiz inşallah.

Vesselam