EKYS YAZILI SINAVINDA VE MÜLAKATINDA BÜYÜK BAŞARI KRİTERLERİ NELERDİR?

Yazıma yine her zamanki gibi bilindik cümleler ile başlamak zorunda kalıyorum çünkü, hak ve hakikat öyle...

10 yılı bilsem olmak üzere, 20 yıllık (başöğretmenlik hakkım maalesef yenmiş olduğu için) doktoralı uzman öğretmenim...

Bilim ve sanat merkezlerinde kadrolu öğretmen olarak EKYS’ye girmiş, baraj puanını geçmiş ve kazanmışım. Zaten, o dönem iki sefer korona mikrobuna yakalanmış, daha sonra da yine hastalıklar ve mobbingler ile uğraşmak zorunda kalmış olduğumdan kitabın yüzüne dahi bakma fırsatım olmadı...

Düşünün, hiç çalışamadan, sınava hakkıyla hazırlanamadan ve ilköğretim matematik öğretmeni olarak alanımdan tek soru sorulmamış olan bir sınavdan baraj puanını geçmişim… 

EKYS’DE MATEMATİK SORUSU ZATEN MUMLA ARA Kİ, BULASIN, HİÇ YOK! 

Tarih, coğrafya, rehberlik ve Türkçe öğretmenleri kendi alanlarında uzman… Ayrıca 3-5 yıllık öğretmen olanlar, KPSS sınav bilgileri henüz tazeyken, üstüne üstlük EKYS’ye de hazırlanıp geliyorlar...

Ayrıca mobbingler ile de yıl boyunca uğraşmak zorunda kalmıyorlar... 

Ardından gerçekleştirilen mülakatlarda sorulan sorulara doğru cevap vermişim, kazanmışım… Sorular yine EKYS sorularının geldiği konulardan; matematik öğretmenine coğrafya sorusu denk geliyor, matematik sormuyorlarsa tarih ve coğrafya da sorulmamalı diye düşünüyorum. Yoksa eşit şartlarda yarışmış olmuyoruz çünkü…Yönetim sorusu ise olması gereken soru tipi olduğu için garipsemiyorum. Soruları bildim, geçtim ve kazandım...

Yalnız şurada bir parantez açmak istiyorum:

Bana sorulan coğrafya sorusunu bilememiş olsam, ben şimdi yönetici olmaya hak kazanamamış mı olacaktım?

Tüm yönetici olan müdür beyler, Türkiye'de toplam kaç nehir, kaç akarsu, kaç ırmak, kaç tane çay var, nerede ve ne kadar uzunlukta, nereden doğup nereden denize dökülüyorlar, hepsini biliyorlar mı?

Kim milyoner olmak ister yarışması gibi mülakat soruları…

Yönetici olduğum zaman, böyle bir bilgiyle işim olsa, bir nehrin nerede olduğunu bilmem gerekse, artık günümüz teknoloji devri olduğu için, açar arama motorlarından bakarım, koordinatlarına kadar bilgi sahibi olabilirim...

Ki önemli bir nokta, coğrafya sorusunu bildim, mülakatı da başarı ile geçtim...

Kaldı ki, benim asıl söylediğim bir sistem eleştirisi: liyakata dayalı yöneticilik seçiminin olması...

Yoksa mülakat komisyonuna, kendilerine resmî olarak verilen görevleri üzerine gerçekleştirdikleri emeklerine dair herhangi bir eleştirim söz konusu değil, olamaz da…Mülakat komisyonu görevini layıkıyla yaptı, onlara asla saygıda kusur etmişliğim falan yok...

LİYAKATA DAYALI SİSTEM İLE YÖNETİCİLİK 

Bilim ve sanat merkezlerinde 10 yıllık mesleki tecrübesi olan, doktora yapmış, birçok ulusal ve uluslararası akademik çalışması bulunan, pek çok akademik yayını bulunan, birçok projede/çalıştayda görev yapmış, üstün başarı ödülleri ve aylıkla ödüllendirmesi bulunan, bilsem işleyişine hakim, bilsem öğrenci ve velisinin profiline hakim, özel yetenekli öğrencilerin eğitim sürecine dair mevcut eksiklikleri ve bu eksikliklerin giderilmesi konusunda nelerin yapılabileceğini bilen...

Ve taaa ilkokuldan doktora mezunu olana kadar eğitim hayatı komple birinciliklerle dolu, hiç ikinciliği olmayan...

Üstelik önüne konulan Çin seddi gibi katsayı adaletsizliğine rağmen, bu seviyeye kadar yükselmeyi başarabilmiş birisiyim...

Ayrıca pür matematik doktorasına sahip, üç anabilim dalı uzmanı olarak Türkiye'de alanımda tek, dünyada da dört kişiden birisiyim...

Cv uzun ve baştan sona başarılar ile dolu…

Kendimi övmek gibi bir maksadım asla ve kat’a yok, böyle bir kibre de ihtiyacım yok. Yalnız, liyakat sistemini ortaya koymak adına yazmak zorunda kalıyorum. Böyle olunca da kendimi övmüş gibi hissediyorum ve zorlanıyorum bunları yazarken. Fakat yazmak zorundayım. Birilerinin çıkıp her şeyi açıklıkla ifade etmesi gerekiyor… Çünkü torpil sistemini masaya yatırmak daha büyük önem arz ediyor, maalesef…

EVET CV BÖYLE, HADİ DİYELİM EKYS’DE BARAJ PUANI ALDIM, BÜYÜK BAŞARI DEĞİL, SİZE GÖRE

Zaten kurumda sınava giren iki kişiden biriyim… 

Ve kuruma iki tane müdür yardımcısı gerekiyor...

YA BİRİNCİ MÜDÜR YARDIMCISI SEÇİMİ? ORADA BÜYÜK BAŞARI VAR MI? KİME GÖRE, NEYE GÖRE VAR?

Birinci müdür yardımcısı seçimi tamamen müdür beyin istediğine göre, keyfe keder… Sosyal medya grubumuz üzerinden yazdı “Müdür yardımcısı olmak isteyen varsa, gelsin benimle yüz yüze görüşsün” diye, gittim, görüştüm, haber vereceğim dedi, hiç haber bile vermedi...

Sonradan öğrendim.

O dönem bilsemde 5 yıllık matematik öğretmeni, 

Lisans mezunu, üstelik EKYS’ye hiç girmemiş bir arkadaşımız…

Müdür bey “Ver dilekçeni, seni müdür yardımcısı seçtim” demiş, oldu, bitti, gitti maşallah… 

Buradaki başarı kriterleri neler? Hangi sınavın sonucu?

Müdür yardımcısı oluyor, bir sene sonra EKYS’ye giriyor...

Önce müdür yardımcısı oluyor, sonra yöneticilik sınavlarına giriyor...

Müdür beyler ve müdür yardımcıları dahil, herkes doğuştan yönetici maşallah, yeterli oluyorlar yöneticilik için...

Müdür bey ise direkt benim yüzüme:

“Sen sınav kazanmış olsan bile yetersizsin” diyor...

Üstelik “Seni istemiyorum...

Bakanlık bu işi biraz da bize bırakıyor…

Biz istemedikten sonra yönetici olamazsın.

EKYS’den 85-90 alsan bile, yine yönetici olman için adını Vali Bey’e göndermeyecektim” diyor…

“Üniversiteye git“ diye de kovarak sözüm ona yol gösteriyor...

Şimdi bu tabloda liyakat hariç her şey var…

Ne yok ki?

Torpil var,

Kurumdan kovmak var,

Yönetmelikleri hiçe saymak var,

Vali Bey’in yetkilerini kendinde görmek var,

Adam kayırmacılık var,

Adamına göre makam ayarlamak var,

Makamı hakkedeni engellemek var...

Hadi, şimdi siz kalkın bu yazdıklarıma da yalan, iftira diyin...

Hukuki haklarımın farkındayım ve hukuki haklarımın sonuna kadar arkasındayım...

Elbette hukuki haklarımı sonuna kadar kullanacağım....

Sonuna kadar da torpil sistemine hayır diyeceğim...

Dr. Meryem ÇILDIR