Yazın ortasında ne hikmetse TV’lerde ki haberlerde Kovidin patladığından söz ediyorlar ve insanlara hatırlatma dozu yaptırmaları konusunda; adeta korku bombalıyorlar. Hiç kimsenin aklına klimalı ortamlarda bulunmanın nedeniyle yaz nezlesi ya da gribi yaşıyor olabileceği neden gelmiyor?

 Görevi olmayan koca koca profesörler, basına kovid ile ilgili demeçler veriyor ve halkı korkutarak aşıya davet ediyor. Sağlık bakanlığında görevi olmayan bu şahıslar, hangi ilaç şirketinin Türkiye temsilciliğini yapıyorlar? Yaptıkları resmen tetikçilik ve bunlara dava açılması gerektiğine inanıyorum. Bu ülkenin sağlık bakanı gerekli açıklamaları gerektiği yerde yapar.

Şirketokrasi istiyor ki, devletler ticaretten ve her şeyden uzak dursun, biz ülkelerde at koşturalım.

Bu kadar da uzun boylu değil!

Henüz aşıların farz çalışmaları bitmeden neler yaşayacağımızı kestirmeden bu şekilde dayatılması ne kadar doğru olabilir ki? Şimdiye kadar aşı olan vatandaşlarımızın yaşadıkları sıkıntıların geri bildirimi alıntı mı? Alınmış olsa yeni bir aşı çağrısı yapılmazdı.

Neden bizim ülkemizde ilaçların ve aşıların yan tesirleriyle ilgili ayrıntılı bir çalışma yoktur?

 Dünyayı sömüren Şirketokrasi bunu temellerini 1944’te attı.

 Temmuz 1944’te Amerika’nın küçük bir kasabası olan Bretton Woods’da toplanan BM para ve finans konferansında ortaya çıkan iktisadi sistem; bugün dünyayı sömüren sistemdir. Uluslararası para sisteminin kurallarının belirlendiği bu anlaşma, Dünya bankası ve uluslararası para Fonu’nun(IMF) gibi iki kuruluşun doğmasına sebep olmuştur. Doların egemenliği 1944 yılında Bretton Woods’da atıldı.  Türkiye bu sisteme 1947 katıldı. Bugün Dünya Bankası ve IMF, Şirketokrasinin kontrolü altındadır.

Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi, 25 Ocak 2010 tarihinde ilaç firmalarının DSÖ ile ilişkileri konusunda soruşturma açmaya karar veriyor. Dünya sağlık Örgütü, hükümet sağlık görevlileri, virüs uzmanları ilaç şirketleri… Hep beraber kaçınılmaz bir grip salgını ortamını körüklediler. Burada çok büyük paralar ve kariyerler söz konusu. DSÖ’nün ülkemize ofis açması ve ofisin dokunulmazlık olmasının altında yatan nedenler ne olabilir? Ne gibi işlemler yapılıyor bu ofiste ki, hükümet denetleyemiyor?

DSÖ Küresel sistemin önemli oyuncularından biri olup kelimelerin tam anlamıyla küresel ilaç firmalarının kontrolü altındadır. Özellikle salgınlarda yaptıkları abartılı felaket ve ölüm tahminleriyle ateşe körükle giderler, insanları korkuturlar, korona sürecinde olduğu üzere tehdit ederler, insanların, şirketlerin ve devletlerin ilaç/aşı firmalarınca soyulmasına aracılık ederler.(Gerçek Hayat özel sayı 3,s.81)

Dünya iktisadının ana merkezini 5 kurum oluşturuyor:

  • İkisi politik: 1-Amerikan senatosu. 2-Beyaza saray
  • İkisi iktisadi: 1-IMF.2-Dünya Bankası
  • Biri askeri: Pentagon

Bütün bu 5 kurumu enerji lobileri, silah lobileri, ilaç lobilerinin kontrol ve baskıları altındadır. ABD İlaç lobileri pandemi de Dünya Sağlık Örgütü üzerinde çok etkili oldu ve istediğini aldı. Bu lobiler bildiğimiz kan emici yarasalar gibi, gelişmekte ve gelişmemiş bütün ülkelerin kanını emiyor. Bizi uyutan hükümetler sayesinde.

Kanımızı emen ABD bunu işbirlikçi hükümetlerle yapmak zorundadır. İşbirliği yapmayan hükümetlere hep darbe yapılmıştır. Bu yüzden dışa bağımlı olmadan, tarım, gıda ve sanayi alanında bağımsız hareket etmek mecburi ve hayatidir.