Gazze’ye bir aydır ateş ve ölüm yağdıran Tel Aviv, 8 bin insanın katlini ‘Hamas’a karşılık’ adı altında perdelemeye çalıştı. Ancak dört korkunç gelişme planlı bir soykırımın tüm işaretlerini ortaya koydu: 4 Mülteci kampları, hastaneler ve okullar vuruldu. 4 İsrailli Bakan ‘Toprakları askerlere vereceğiz’ dedi. 4 Çöle sürgün hazırlığı yapıldığı sızdı. 4 Güvenle gidebilirsiniz denilen bölgeler de bombalandı.

Gazze’deki kıskaç harekatı sürerken İsrail ordusu “Tam ablukayı sağladık” açıklaması yaptı. Netanyahu da vahşetin kesintisiz süreceğini “Hiçbir şey bizi durduramayacak” sözleriyle ilan etti. Tel Aviv topyekün saldırıları ‘Teröre karşılık’ diye meşrulaştırmaya çalışırken yaşananlar asıl amacın soykırım olduğunu ortaya koydu. El-ehli Hastanesi’nde, Cibaliye mülteci kampında yüzlerce insan katledildi. Okullar ve ibadethaneler hedef oldu.

İki Kötüden Biri Seçildi: Lobileri Kızdırmamak İçin Soykırıma Ses Çıkarmayanlardan Ne Beklenir İki Kötüden Biri Seçildi: Lobileri Kızdırmamak İçin Soykırıma Ses Çıkarmayanlardan Ne Beklenir

GÜVENLİ HAT VURULDU ÇÖLE TEHCİR PLANI SIZDI

İstihbarat Bakanlığı’nın 2.3 milyon Filistinlinin Sina’ya sürgününe dönük rapor hazırladığı ortaya çıktı. Ardından İsrailli bir bakan “İşimiz bitince Gazze topraklarını savaşan askerlerimize tahsis edeceğiz” dedi. Tel Aviv’in işgalin başından beri ‘güvenli’ diyerek sivilleri yönlendirdiği Gazze’nin güneyinin bombalandığı belgelerle ortaya kondu. Soykırım suçunun sivillere saldırıları da tehciri de içerdiği hatırlatılarak acil adım atılması gerektiği belirtildi.

0411krt01a-tum.jpg

Karar'da yer alan habere göre, Hamas’ın 7 Ekim’deki ‘Aksa Tufanı’ndan sonra Gazze’ye yönelik katliam saldırılarına başlayan İsrail bombardımanını 28’inci günde de sürdürdü. 28 günde 3 bin 700’ü çocuk olmak üzere öldürülen sivil Filistinli sayısı 9 bini aştı. Gazze’ye kısmi kara harekatı düzenleyen İsrail ordusu ise kantin tamamen kuşatıldığını duyurdu. 2 milyonu aşkın Gazzeli sivil ise güneye doğru yolculuklarını sürdürüyor. Ancak İsrail’in ‘hedef dışı’ ve ‘güvenli’ dediği Gazze’nin güneyi de bilinçli olarak vuruluyor.

Gazze ablukasının başından beri İsrail yönetimi kentin güneyinin hedef dışında olduğunu ileri sürerek halkı bu bölgeye yönlendiriyordu. Ancak insani yardım kuruluşlarının ‘Hiçbir yer güvenli değil’ uyarılarından sonra ‘ateş hattının dışında’ denilen Gazze’nin güney bölgesinin de saldırıya uğradığı belgelerle ortaya kondu. BBC doğrulama servisi, 10-19 Ekim’deki Han Yunus ve 11 Ekim’deki Refah saldırılarının İsrail yönetiminin güvenli olarak işaret ettiği noktalarda yaşandığını verilerle gösterdi.

BM ANLAŞMASINA GÖRE YAŞANANLAR SOYKIRIM

Sivillerin zorla sürüldüğü, evlerinin yıkıldığı süreçte ‘gelinen noktada amaç artık soykırım’ tepkileri yükseldi. Zira Birleşmiş Milletler’in 9 Aralık 1948’de onayladığı ‘Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi’nde yer alan maddelerin çoğu şu anda Gazze’de İsrail tarafından uygulanıyor.

Sözleşmeye göre bir olayın ‘Soykırım’ olarak tanımlanması şu maddelerle açıklanıyor:

“Gruba mensup olanların öldürülmesi, Grubun mensuplarına ciddi surette bedensel ya da zihinsel zarar verilmesi, Grubun bütünüyle ya da kısmen, fiziksel varlığını ortadan kaldıracağı hesaplanarak, yaşam şartlarını kasten değiştirmek, Grup içinde doğumları engellemek amacıyla önlemler almak, Gruba mensup çocukları zorla bir başka gruba nakletmek.”

BM UZMANLARI CENEVREDE UYARDI

BM uzmanları da Filistin halkının ‘ciddi soykırım tehlikesiyle karşı karşıya’ olduğu uyarısında bulundu. Aralarında işgal altındaki Filistin topraklarındaki insan haklarının durumuyla ilgili görevlendirilen özel raportörün de bulunduğu BM uzmanları, Cenevre’de İsrail’in saldırılarına yönelik ortak bir bildiri yayımladı. İsrail ile Hamas arasındaki çatışmalar sürerken, BM İnsan Hakları Konseyi tarafından görevlendirilen ancak resmi olarak BM adına konuşma yetkisi bulunmayan bağımsız uzmanların bildirisinde, “Filistin halkının ciddi bir soykırım riski altında olduğuna olan inancımızı sürdürüyoruz” ifadesi kullanıldı.

“Şimdi harekete geçme zamanıdır” denilen bildiride, mevcut durumdan İsrail’in müttefiklerinin de sorumluluğu olduğu suçlaması yapıldı ve bu ülkelerin İsrail’i girdiği yanlış yoldan geri döndürmek için hemen harekete geçmeleri gerektiği vurgulandı. İsrail’in son olarak Cebaliye Mülteci Kampı’na düzenlediği hava saldırılarından ‘derin endişe’ duyulduğu kaydedilen açıklamada, BM uzmanlarının bunu “uluslararası hukukun açık bir ihlali” olarak gördüğü uyarısı yapıldı.

İKİ AYRI NOKTADAN KARA HAREKATI

Öte yandan İsrail havadan gerçekleştirdiği saldırıların yanısıra Gazze bölgesinde iki ayrı noktadan kara operasyonuna başladı. Uzmanlara göre İsrail ordusu Gazze ve Kuzey Gazze bölgelerinde bir kıskaç harekatı gerçekleştiriyor. İsrail Ordusu Sözcüsü Daniel Hagari ise İsrail güçlerinin Hamas tarafından kullanılan iler mevzileri, karargahları ve diğer altyapı imkanlarına saldırdığını belirtti. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Gazze şehrinin kenar mahallelerine yaklaştıklarını belirterek “Acı kayıplarımız var” ifadelerini kullandı.

“İlerleme kaydediyoruz” diyen Netanyahu “Hiçbir şeyin kendilerini durduramayacağını” savunarak Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki sivillere güneye göç etmeleri çağrısını yineledi ve “Hamas’ı etkisiz hale getirmek için operasyonlarına ara vermeyeceklerini” kaydetti. Hamas, misilleme olarak Lübnan’dan İsrail’i vurduğunu duyurdu. Uzmanlar, Gazze bombardımanının başlamasından bu yana Lübnan’dan İsrail’e en yoğun saldırıların gerçekleştiğini kaydetti.

Editör: Ahmet Kacır