SEN ÇOK DEĞİŞTİN...
Kişisel gelişimin başlıca ilkesi değişmektir.
Değişmeden gelişemez ve kendinizi bir üst basamağa çıkaramazsınız.
Gelişim ve değişim dediğimiz şey sancılı, değişken ve ne kadar süreceği asla önceden kestirilemeyen bir süreçtir.
Gösterilen dirençler sürecin bir parçası ve olağan durumlardır.
En önemli maddelerin başında ise; oluşturulacak sınırlar ve hedefler gelir.
Aslında sınırlar hep olmalıdır. Ama maalesef sınırlar konusunda ipin ucunu, farkında olmadan çoktaann kaçırmışızdır.
Hedefleri oluşturup istikrarla onlara doğru yürümeden önce sınırları netleştirmekte, alanlarımıza yapılan yersiz işgâllere izin vermemekte fayda vardır.
Bu sınırların belirlenmesinde anahtar kelime "hayır" kelimesidir. Sonra ona "istemiyorum" eşlik eder.
Daha sonra ve tamamen uygulamaya başlanıldığında " yapmayacağım" "gelmeyeceğim" "şu an uygun değilim" gibi kelimeler daha doğrusu kararlar tüm hayata oturtulmuş hale gelir.
Bu noktada da sıkıntılar baş gösterir.
Bu kararlar ve çizilen sınırlar, duruma alışkın olmayan aile dahil tüm yakın çevreyi rahatsız eder.
Hatta bazen bu çevrenin içinde sizi kullanan, ben merkezli yaşayıp sadece kendini önemseyen kişiler vardır.
Hele onların hiç işine gelmez bu durum.
Sonra da kendilerini sorgulamak yerine size; "ARTIK ÇOK DEĞİŞTİĞİNİZİ, SİZE BIR HÂLLER OLDUĞUNU, BURNUNUZUN BÜYÜDÜĞÜNÜ" söylerler.
Gülüp geçeceğinize üzülürsünüz siz de. Aman ha dostlar, sakın ola üzülmeyin.
Direncinizi kırmalarına izin vermeyin. Bu durumdan şikâyetçi olup saygı duymayanlar zaten usul usul çevrenizden kaybolacaktır.
Ses etmeyin, kaybolsunlar.
Kendi emeğinden, zamanından, bedeninden, ruhundan vererek birilerinin onların peşinde koşmalarını istiyorlarsa eğer; Bursa Karacabey'e gitsinler. :))
Siz de özünüze ve önünüze bakın, unutmayın:
ONLAR KAYIP DEĞİL, YÜK.
SEVMEKLEGÜZELLEŞECEKTÜMDÜNYA