Habertürk’te et fiyatlarıyla ilgili yapılan bir haberde muhabirin soru sorduğu bir çocuk, "Annem karne hediyesi et aldı" demişti. Muhabir çocuğu 'tebrik' ederken kasap ise, "Karne hediyesi kasap abisinden 3 kalem pirzola" diyerek eti çocuğa uzatmıştı. Çocuğun sözleri gündem olurken, Habertürk yönetimi haberle ilgili dün soruşturma başlatmıştı.
HaberTürk soruşturmanın sonucunda haberi yapan muhabir Fatmanur Boylu'nun işine son verildiğini açıklamıştı.
Habertürk TV'nin hamlesi sonrası işten çıkarılan Boylu'dan ilk açıklama geldi.
Sosyal medya hesabından açıklama yapan Boylu, ''Pek çok gazeteci üstadımın geçmişte yaşayıp anlattığı hikayeleri ben de maalesef yaşamış bulunmaktayım'' dedi.
Boylu'nun açıklamaları şöyle:
''2017 yılından beri çalışmakta olduğum Ciner Yayın Holding tarafından bugün itibariyle iş akdim feshedilmiş bulunmaktadır. Pek çok gazeteci üstadımın geçmişte yaşayıp anlattığı hikayeleri ben de maalesef yaşamış bulunmaktayım.
Daha çok etkileneceğimi düşünmüş olmama rağmen şu aşamada vicdanım rahat; zira kendimden, yaptıklarımdan ve gazeteciliğimden eminim. Bugüne kadar yaptığım gazetecilik ilkesinin getirdikleri doğrultusunda yaptığım hiçbir haberden PİŞMAN DEĞİLİM.
Öncelikle şunu belirtmek isterim ki bu hesap benim tek hesabım olup adıma açılan başka hesaplardan yapılan paylaşımlar şahsım tarafından yapılmamaktadır. İradesi başkalarının elinde olan hesap sahipleri tarafından yazılan hiçbir şeyi de dikkate almıyorum çünkü olay aksettirildiği gibi değil. Bu hesapla madem mağdurun yanında olduklarını iddia ediyorlar bu anlatacaklarımı da dikkate alırlarsa sevinirim.
Öncelikle yaptığım haberin adı "karne hediyesi et" değil, Et ve Süt kurumu tarafından yapılan açıklamanın et fiyatlarına yansımasıdır. Gerek günümüzde gerekse geçmiş günlerde var olan yoksulluk durumu bir haberdir. Sık sık zam ve yoksulluğu farklı haberlerde de dile getirdik.
Ancak söz konusu haberin konusunun yoksullukla uzaktan yakından alakası yoktur. Haberin konusu et fiyatlarının pahalılığı ve inme beklentileridir. Bütün gazeteci meslektaşlarım bilir ki; eğer haberde "Flash" bir ses varsa o ses, haberin başında olur ve haber onun üzerine yazılır.
Ancak söz konusu haberde durum böyle olsa çocuğun sesini başa çeker ve çocuğun yüzünü kapatırdık. Çocuğun kulağına fısıldadığım iddiaları KESİNLİKLE YALANDIR. Yaptığımız röportaj çocuğun annesinin yanında ve hatta kasabın duyabileceği şekilde yapılmıştır.
Haber kasap dükkanında yapıldığı için de kasap hediye olarak et hediye etti. Söz gelimi bu haber şekerci dükkanında yapılsa belki de dükkan sahibi tarafından şeker hediye edilecekti. Ancak sonuç olarak yapmış olduğum haberden birkaç saniyelik bir kesit kırılarak paylaşıldı.
Demek ki ülkece bir yaramız varmış ki haber başlığıyla alakası olmasa da konu gündeme taşındı. Akıl var mantık var. Bir mağdurun sesini habere taşımak istesem bunu neden kurgulayayım? Daha önce defalarca ben ve meslektaş arkadaşlarım bu konuda haber yaptık.
Yaptığım haberle alakası olmasa da etin pahalı olmasından kaynaklı olarak pek çok insan tarafından alınamaması ilk defa karşılaşılan bir durum mu? Bundan birkaç hafta önce "emekli maaşıyla geçinenler" haberimde giriş sesim "ben kasabın yolunu unuttum."idi.
Bunu kabul ederek ve hayatın içinde olarak yapmaya çalıştım işimi. Uzattığım için özür dilerim ama insan sürekli olarak belli bir kesim tarafından linç ettirilerek bir saat içinde işten kovulmuyor.
Habertürk TV'de çok güzel insanlarla çalıştım. Mesleğime dair çok şeyler öğrendim. Olumsuz hiçbir durumla karşı karşıya kalmadım; ki "biz seni tanıyoruz, niyetini biliyoruz ama..." diyerek gönderildim. Habertürk TV benden haber dışında bir şey yapmamı asla istemedi.
Ama evet insan neredeyse çocukluğundan beri çalıştığı kurumun desteğini görmek isterdi. Şunu da belirterek açıklamama son vermek istiyorum:
Gerek şahsım hakkında yalan yanlış röportaj veren şahıslar hakkında, gerekse sosyal medya üzerinden hakaret ve itibar suikastında bulunanlar hakkında gerekli suç duyuruları avukatlarım tarafından yapılmaktadır.
Gerekli hukuki süreç avukatlarım tarafından takip edilecek olup şahsıma yapılan haksızlığın geç de olsa gün yüzüne çıkacağına olan inancım tamdır. Çünkü bu ülkede hukuk kör değil ama topaldır.
Habertürk TV'nin 24.01.2023 18.00 ana haber girişinde, beni yakinen tanıyan ve yıllardır birlikte çalıştığım insanların sırf kendilerini ve çalıştıkları yayın organlarını aklamak için yapmış oldukları açıklamayı kendi vicdan muhasebelerine bırakıyorum.
Açıktan ya da kapalı olarak beni arayarak veya mesaj atarak destek olan herkese çok ama çok teşekkür ederim.''