Evlilik İsim Değil, Bir Fiildir!

İslam’da evliliğin en temel gayesi, imanlı bir neslin yetiştirilmesi ve İslam ümmetinin çoğaltılmasıdır!

Bu hususta Peygamber Efendimiz: “Evlenin ve çoğalın! Çünkü ben (kıyamet gününde) diğer ümmetlere karşı sizin (çokluğunuzla) iftihar edeceğim!”  buyurmuşlardır. 

Uzun ömürlü ve mutlu evliliklerin oluşabilmesi için en temel faktör ise iyi bir eş seçimi ile oluşabilmektedir. Çünkü kurulan yuvanın, huzur, uyum ve karşılıklı güveni sağlayacak sağlam bir temel bu şekilde atılabilmektedir.

Evlilik, gerçek bir yol arkadaşlığı ilişkisine dönüşmediğinde ise, insanların gerçeğin ötesinde sahte duygu ve düşüncelerin varlığıyla kendiliklerinden ve sevgi dilinden (içinde sevgi, saygı, hoşgörü, romantizm ve destek olan her dil sevgi dilidir) uzaklaştığı, içsel olarak yalnız kaldığı bir hayata dönüşmesi kuvvetli muhtemeldir.

Çiftlerin, başarılı sonuçlar alabilmeleri için günlük hayatlarında yetersiz ya da sağlıksız iletişim kurmaları yerine; açık ve etkili iletişim kurarak, evlilik hayatlarını oldukça sağlıklı ve zevkli hale getirebilirler.

Bu konuda, Dünya ve Ahiret hayatına ilişkin en etkili ve sahici kaynağımız olan Peygamber Efendimiz (s.a.v.), Alemlere rahmet olarak gönderildiği gibi, örnek bir eş olarak da, ideal eşin nasıl olması gerektiğini tüm insanlığa öğretmiştir.

Her adımı bir nezaket, zarafet ve incelik barındıran Peygamberimiz (s.a.v.), bir hadisi şeriflerinde şöyle buyurmuştur:  “Kişi, hanımının yüzüne baktığı vakit, hanım da efendisinin yüzüne bakarsa, Allah da her ikisine rahmet nazarı ile bakar. Erkek hanımının ellerini avucuna alınca, o da erkeğinin ellerini tutarsa, parmaklarının arasından günahları dökülür.”

Buradan da anlaşıldığı gibi Peygamber Efendimiz (s.a.v.), eşler arasındaki muhabbetin fiziksel temasla da hissettirilmesini istemektedir. Çünkü eller ve parmaklar, sevginin aktarılmasında önemli bir role sahiptir. Bu bağlamda eşlerin ellerinden tutarak birbirlerine sevgiyle bakmaları bile bir sünnet-i seniyye olarak onlara sevap kazandıran bir davranış hükmüne dönüşmektedir.

Günümüzde çoğu evliliklerde oluşan “Eşim benimle ilgilenmiyor!”, “Etkili zaman geçirmiyor!” sorunsalına karşın, Peygamber Efendimiz (s.a.v.), bütün yoğunluna rağmen aile hayatına son derece önem veren ve aile fertlerine gerekli ilgi ve alakasını göstermekten çekinmeyen, ev işlerinde yardımcı olan, güler yüzlü ve esprili bir yaklaşım sergileyen davranışları ile aile hayatında huzur ve mutluluk kaynağı olduğu rivayetlerle belirtilmektedir.

Peygamberlik gibi büyük ve meşakketli bir görevi ifa etmesine rağmen, aile hayatına son derece önem veren Efendimiz (s.a. v.), bir hadisi şeriflerinde şöyle buyurmuştur: “Nefsinizin, ailenizin ve her hak sahibinin, üzerinizde hakkı vardır. O halde her hak sahibine hakkını verin!  Bu bağlamda, eşlerin günün yoğun temposuna rağmen, eş ve çocukları ile etkili zaman geçirmeleri beklenmektedir. Örneğin: Birlikte sosyal aktivitelere katılmak, ziyaretlerde bulunmak, ibadet etmek, seyahat etmek vb.

Görülmektedir ki, günümüz evliliklerinde birçok kişinin eşlerine gerekli ilgi ve özveriyi göstermekten kaçındığı davranışları O, çağlar ötesinden bugünün evliliklerine mesaj niteliği taşımaktadır.

Unutmamak gerekir ki, Efendimiz (s.a.v.), bir hadisi şeriflerinde şöyle buyurmuştur:

“Sizin en hayırlınız eşine hayırlı davrananınızdır.”

Sevgilerimle…