ÇOCUKLARINIZI BAŞKALARIYLA KIYASLAMAYIN!

Başkalarıyla kıyaslanma hiç kuşkusuz ki insan ruhuna dokunan negatif bir duygudur ve kıyaslanmaların çoğu negatif bir şekilde gerçekleşmektedir. Çocuklarda yapılan kıyaslamanın zararları ise oldukça olumsuz etkilere sahiptir.

Geçmişten günümüze değin bilinçli ya da bilinçsiz başarı ve davranış biçimleri olarak çocuklarını başkalarıyla kıyaslayan olumsuz ebeveyn tutumları görülmektedir. Bu nedenledir ki; genç, ergen ya da çocuk fark etmeksizin günümüzde çocukların ebeveynleri ile alakalı en çok şikayet ettiği konulardan biri de “ailem beni başkaları ile kıyaslıyor” sorunsalıdır! Ebeveynler, temelde çocuklarını motive etmek amaçla iyi niyetle kıyaslama yapsalar dahi, bu durum çocuklar üzerinde oldukça olumsuz etkilere neden olmakla birlikte, çocukların gelişimi açısından da oldukça yararsız bir yöntemdir ve ebeveynler tarafından sıklıkla yapılan bir hatadır!

Başkalarının başarısı ya da yetenekleri ile sürekli olarak kıyaslanan çocuk zamanla sessizleşir ve içine kapanır. Yetersizlik duygusu gelişir ve mutsuzlaşarak hırçınlaşabilir!

Bu bağlamda, ebeveynlerin çocuklarını başkalarının çocuklarıyla, hatta diğer kardeşleriyle kıyaslaması çocuklara neler hissettirir/düşündürür? bir bakalım.

  • Çocuğun aklına “Annem-babam beni sevmiyor mu? düşüncesi yerleşir.

  • Kıyaslanan çocuk zamanla sessizleşir, içine kapanır ve hırçınlaşıp mutsuzlaşır.

  • Öz güven sarsılmasına neden olur.

  • İlerleyen yaşlarda kendini farklı biri olarak göstermeye çalışır.

  • Kıyaslamak başarısızlığa yol açar!

Ebeveynlerin, başarılı çocuklar yetiştirebilmeleri için öncelikli olarak, çocuklarını başkalarıyla kıyaslama yapmaktan vazgeçmeleri gerekmektedir. Çünkü her çocuk kendine özel kişilik özellikleriyle dünyaya gelir ve her çocuğun; ilgi alanları, öğrenme türleri, zeka düzeyleri, yetenek ve becerileri başkadır ve her çocuğun güçlü ve zayıf yönleri vardır. Hatta aynı ailede büyüyen kardeşler arasında ve dahi tek yumurta ikizi olan kardeşler arasında bile birbirinden farklı özellikler gösterebilmektedir. Bu bağlamda karakter bir kişilik yapısıdır ve bu yapı daha doğmadan belirlenmiş haldedir. Ve hiç kimse aynı alanda başarılı olması için zorlanmamalıdır. Akademik anlamda sağlık sorunu bulunmayan bir çocuğun başarı gösterebileceği bir ilgi alanının olduğu muhakkaktır.

Gardner, çoklu zeka kuramında zekayı birden fazla çeşit ile ortaya koyarak kişiler arasındaki yetenek ve zeka farklılıklarına dikkat çekmiştir. Bunlar; Bedensel-kinestetik zeka, görsel zeka, sözel-dilsel zeka, matematiksel zeka, müziksel-ritmik zeka, kişiler arası zeka ve içsel zekadır. Çoklu zeka kuramından da anlaşıldığı gibi her çocuk özeldir ve her birinin ilgileri, yetenekleri ve zeka düzeyleri farklıdır.

Unutmayın, hiç kimse bir başkası olmak istemez!

Sevgilerimle…