Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkmenistan'ın daimi tarafsızlık statüsünün 30. yıl dönümü vesilesiyle düzenlenen "Uluslararası Barış ve Güven Forumu"na katılmak üzere gittiği Türkmenistan'ın başkenti Aşkabat'tan uçakla dönüşünde gündemi değerlendirdi, soruları cevapladı.

“Toplumu Kirlettiler,Mahvettiler” Ana Akım Medyaya Sokulan ABD’li Uzmanlar, Toplumunun Değerlerini Değiştirdiler!
“Toplumu Kirlettiler,Mahvettiler” Ana Akım Medyaya Sokulan ABD’li Uzmanlar, Toplumunun Değerlerini Değiştirdiler!
İçeriği Görüntüle

"HAYRETE DÜŞÜRDÜ'

Futbol malum milyonlarca kişi için aslında bir eğlence aracıdır. Belli bir ülkenin veya belli bir bölgenin takip ettiği değil, adeta tüm dünyanın statları tıklım tıklım doldurarak ve ekranlardan izlediği bir yorgunluk çıkarma aracıdır.

Nitekim biz de bunu gençlik yıllarımızdan şu andaki makama gelinceye dek hep izledik, takip ettik. Şimdi de özellikle televizyonlarda maçları sürekli izlemeye devam ediyorum. Fakat bu son gelişmeler bizi ciddi manada üzmüştür. İdarecisinden yöneticisine ve futbolcusuna kadar birçok ismin burada bulunması ve bu kişilerin adının böylesi skandallara karışması, ülkemde bunun olması, bir Cumhurbaşkanı olarak bizleri gerçekten üzmüştür. Hayretlere düşürmüştür. Bu rakamlar için, milyonlarca lira transfer ücreti alan bu insanlar, bu işin içerisine nasıl bulaşır, nasıl girer?

Yöneticilere bakıyorsun, ya bu yöneticiler bunu nasıl yapar, nasıl bulaşır? Gerçekten şunu bir defa çok açık altını çizerek söylüyorum, futbolun ruhu adalettir. Eğer biz bu adaleti tesis edemezsek, sahalardan çıkan netice bizi asla tatmin etmez. Niye? Çünkü adaletten uzak bir netice ortaya çıkacaktır.

Bunun bizi tatmin etmesi mümkün olmaz. Bütün bunların yanında biz, futbolun asil ve temiz ruhundan yanayız. Ben yargı mekanizmasının adil bir şekilde çalışmasından sonra bunun da tesis edileceğine inanıyorum. Nereden gelirse gelsin, hangi kulüpten gelirse gelsin, A kulübü, B kulübü fark etmez. Burada adalet bizim için çok çok önemli. Şu anda da bence yargı bu görevini en ideal şekilde yapmaktadır. Biz bu mücadeleyi özellikle de tribünlerin sesine, gençlerin hayallerine, bu milletin temiz futbol özlemi adına sonuna kadar sürdüreceğiz.

Bosna Hersek biliyorsunuz sıradan bir takım değildi, güçlü bir takımdı. O güçlü takımın karşısında gerçekten bizim ekipte iki veya üç tane eksiğimiz vardı, onlar katılamamışlardı. O eksiklerimize rağmen ortaya başarılı bir performans koydular ve o farkla o maçı aldılar. İyi bir başlangıç aslında. İlk iki maçı iyi götürdüler. Şimdi önümüzde tabii zorlu bir maç var, Sırbistan. Sırbistan maçı önem arz ediyor. Sırbistan’ı da yenerek inşallah dünya kupasına bu defa katılmalıyız. Maçtan sonra soyunma odasına gittik. Orada bize “Dünya kupasına gidersek neticesi ne olur?” falan dediler. Biliyorsunuz sporcunun beklediği hep nedir? Biz de dedik ki; “dünya kupasına gitmemiz halinde yerli ve milli markamız TOGG’u inşallah sizlere de hediye ederiz.” İnşallah kazasız belasız bu elemeleri geçip takımımız doğrudan 2027 Dünya Kupasındaki yerini alacaktır. Milletimiz onların yanında, biz onların yanındayız.

YENİ ANAYASA

Biz somut netice almak için yola çıktık. Soyutta kalırsak bunun bir anlamı olur mu, olmaz. Şu an itibarıyla da hem sivil, hem özgürlükçü, hem kuşatıcı bir anayasayı yapma arzusu içerisindeyiz. Bunu yapalım ki, milletimiz de “işte benim anayasam” desin. Kendi geleceği ile ilgili de herhangi bir endişeye kapılmasın.

Yeni anayasa sözünü AK Parti olarak biz özellikle meydanlarda verdiğimiz gibi, bütün siyasi partiler de millete aynı taahhütte bulunmuştur. Öyleyse birlikte bu işe sahip çıkacağız. Hassaten Cumhur İttifakı olarak da yaptığımız çalışmayla bunu başaracağız. Bu konuda kararlılığımız var. Bütün bunların yanında yeni anayasa çalışmalarına şu anda partimiz en hazır parti konumundadır.

Sürekli olarak kurduğumuz anayasa çalışmaları ekibi bu işi yürütüyor. Kendilerinden zaman zaman brifingler alıyorum. Bütün bunların yanında MKYK, MYK ekibimiz içerisinde sadece bu anayasa çalışmalarını yürüten arkadaşlarımız var. Bunlarla birlikte de inşallah üzerinde şüpheye yer bırakmayacak, köhnemiş değil, milletimize “her yönüyle benim anayasam” dedirteceğimiz anayasamızı hazırlıyoruz. Diğer taraftan bu işin takvimi olmaz. Sürekli çalışırsın ve bu çalışmanın neticesinde de vakti, saati geldiğinde adımı da atarsın. Bu dönem, bu işin neticeye bağlanacağı dönem olacaktır.

Kumar tektir, yasal ya da yasa dışı; ikisi de aile yapımızı kökten sarsıyor. Birini destekleyip diğeriyle mücadele edilmeye çalışılması beyhude çabadan öteye geçmez…

Kumarın “bir kısmı”yla mücadele kararı: Cumhurbaşkanı Erdoğan, “yasa dışı kumar ve bahis ile mücadele” talimatı verdi ama…

Ülkemizin son dönemdeki gündemi futbol sahalarına kadar inen yasa dışı bahis. Geçtiğimiz gün Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Toplantısı yapıldı. Toplantıda; aile, sanal kumar ve bahis başta olmak üzere farklı konular görüşüldü. Toplantıda Cumhurbaşkanı Erdoğan, “yasa dışı kumar ve bahis” konusunu milli güvenlik sorunu olarak tarif ederken, bitirilmesi talimatını verdi. Ancak devlet eliyle desteklenen ve sonuçları itibarıyla aralarında bir fark olmayan “yasal” kumar hakkında ise herhangi bir adım atılması talimatı verilmedi.

Aynı hassasiyet, kumarın tamamına, yani yasal olanına da gösterilmeli… Sonuçları itibarıyla aralarında çok fark yok
Toplantıda sanal kumar ve yasa dışı bahis konusunun kendisini çok üzdüğünü söyleyen Erdoğan, “Bu işin kökünü kurutacağız. Aile yapımıza, toplumsal yapıya başlı başına tehdit içeren, zarar veren hiçbir adıma müsaade etmeyeceğiz. Bu siyaset üstü bir mesele, bir milli güvenlik meselesi. Ne gerekiyorsa yapılması lazım” ifadelerini kullandı. Bu konuda herkesin elinden geleni, üzerine düşeni yapması gerektiğini ifade eden Erdoğan, “Partimizin ve kabinemizin her bir üyesi, her birim, her genel başkan yardımcım bu konuda bir şey yapacak. Bu meseleyi çözün” diye konuştu.

Kumarın “Bir Kısmı”Yla Mücadele Kararı Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yasa Dışı Kumar Ve Bahis Ile Mücadele” Talimatı Verdi Ama… (3)

YASA DIŞISI DA YASALI DA KUMARDIR, HARAMDIR

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu açıklamaları, kamuoyunda devletin kendi eliyle teşvik ettiği kumar uygulamalarını yeniden gündeme taşıdı. Toplumu çürüten “kumar ve bahis” skandalının zirve yapması, Millî Görüş’ün “Önce Ahlak ve Maneviyat” prensibi doğrultusunda ortaya koyduğu “Kumarın yasal olanı da yasa dışı olanı da haramdır, her ikisi de toplumu ifsat eder” ilkesinin haklılığını bir kez daha teyit etti.

“DÜZENLEMELERİN HIZI, TEHDİDİN BOYUTUNA YETİŞEMİYOR”

Yeşilay Genel Başkanı Mehmet Dinç, "Davranışsal Bağımlılıklar Toplantısı"nda yaptığı konuşmada, “kumar” meselesine ilişkin dikkat çeken ifadeler kullandı. Dinç, "Dünya genelinde birçok hükûmet, bu tehlikelerin giderek daha fazla farkına varıyor. Umut verici düzenleyici adımlar atıldığını görüyoruz. Ancak hepimizin de bildiği gibi, düzenlemelerin hızı tehdidin boyutuna yetişemiyor” ifadeleriyle, kumar tehdidinin toplum üzerinde ne derece hızlı etki gösterdiğini ortaya koydu.

Kaynak: Milli Gazete Haber Merkezi

Bu Bir İlandır