BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Anne babalı yetimler toplumun gerçek mağdurları...

Parçalanmış hayatların istenmeyen çocukları onlar..

Yetimleri sevaptır diye herkes sahiplenmek istiyor amma ve lakin sözkonusu Anne ve Babalı yetimler olunca, aynı duyarlılığı kimse göstermiyor ve kendi anne babaları baksın diyebiliyor..

Farklı şartlarda büyüyen, daha doğrusu büyümesini bile daha tam tamamlayamamış, yetişkin görünümlü ergenler, yaşları büyüdü diye evlenip çoluk çocuk şahibi olunca, en çok kendileri bocaliyor.

Çünkü henüz kendilerini yetiştirememişler.

Kendi anne ve babalarından aile nedir, ebeveynlik nedir diye tam öğrenemeden, kucaklarında büyük bir sorumluluk buluyorlar.

Ve bir süre sonra bu sorumluluk onlara çok ağır geliyor ve kendi çocuklarını istemiyorlar.

Burada sormamız gereken soru şu; Onları yargılayıp suçlamalı mı?

Elbette hayır.

Kimse kimseyi yargılayacak ve suçlayacak kadar masum değildir.

Biz onların ellerinden tutmayı denersek, belki hayatlarında görmedikleri karşılıksız yardım eli ve şefkati gösterebilirsek, bu iyilikten her iki tarafa da şifa gelir.

İyilik iyileştirir...

Kızmak ve suçlamak çok kolaydır Ama ayet -i kerimede "Merhamet edin ki merhamet edilesiniz" buyrulmaktadır.

Herbirimiz bir dolu günah ile Rabbimizin karşısına çıkacağız.

Nasıl ki Rabbimiz bile bize "Niye geldin bunca günah ve hata ile" demiyorsa ve sonsuz lütf-u keremiyle merhamet ediyorsa, biz de bunu yapmayı denersek hiç bir şey kaybetmeyiz.

Sevgi ve merhamet dilini çoğaltırsak, iyilik paylaştıkça çoğalır.

Sevgi ve Dua ile….

Elif Şahin