Akıl Tutulması

İsrail’in 7 Ekim’de başlattığı katliam, soykırım, yeni işgal ve etnik temizlik harekâtı aralıksız ve bütün dünyanın gözü önünde aylardır devam ediyor. 

Bebek, çocuk, kadın, ihtiyar, sivil demeden ve hedef gözetmeden, on binlerce Filistinli kardeşimiz, vahşice katlediliyor, binlercesi insanlık dışı muamelelerle esir alınıyor ve halk topluca göç ettiriliyor.

2,3 Milyon nüfusa sahip Gazze, tamamıyla yıkılmış, boşaltılmış, cami, hastane, yol, köprü, okul, kanalizasyon, elektrik ve  su şebekeleri gibi bütün alt ve üst yapılar bombalanarak kullanılamaz hale getirilmiştir.

Bütün bu vahşet, soykırım ve insanlık suçu işlenirken bir kaç ülke hariç bütün dünya liderleri ve Müslüman liderler seyrediyor, hamaset dolu sözlerın dışında, bir adım atmıyorlar.

Bu liderlerin başında da, Erdoğan gelmektedir.
Erdoğan, İsraile terör örgütü diyor, Netaniyahuya terörist diyor, Dünya'yı, Avrupa'yı, Arap dünyasını ve insan hakları savunucularını herkesi göreve çağırıyor, otuz, kırk ülkeye telefon açmış, ziyaretler yapıyor,  Haması milli ve  bağımsızlık mücadelesi veren meşru bir haraket diyerek Hamasa tam destek veriyor,  hepsi doğru ve alkışlıyoruz… 

Peki icraata baktığımızda ne yapıyor? Gazze'ye dua ve hamaset, terör örgütü dediği İsrail'e ise, petrolden çeliğe, gıdadan giyime, ihtiyacı olan her şeyi gemilerle gönderilmesine müsaade ediyor.

7 Ekimden bu yana günde yedi-on gemi olmak üzere 400'ü aşan gemi İsraile yük taşımış ve bu taşıma devam ediyor.

Erdoğan, Abd ve İsrail'in gözü kulağı olan Kürecik ve İncirlik'i halen açık tutuyor. Bu İsraile destek ve işbirliği değil midir? Filistin’de akan kana ortak olmak değil midir?

Olacak şey mi, İsrail'e terör devleti diyen birinden bu beklenir mi? Maalesef oluyor işte.

Bizim de itirazımız buna. Bu iki yüzlü politikayadır.

Akp iktidarından, İsrail’e giden bu gemileri engellemesini talep ettikleri için, ak troller ve diğer bazı yandaşlar, Saadet Partisi ve bazı Hoca Efendilere, saldırıyorlar! 

Hatta bunu TBMM kürsüsünde dile getirdiği için Merhum Hasan Bitmez ve Necmetin Çalışkan Beylere ağır hakaretlerde bulunuyorlar.

Ne kadar acı bir durum değil mi! İsrail’e işbirliği yapan ve yardımları gönderen Akp/Erdoğan iktidarını eleştirmek ve engellemek yerine, bu yardımları eleştiren Saadet Partililere ve  bazı hoca Efendilere saldırmak! Bu nasıl bir zihniyet, bu nasıl bir akıl tutulması ve bu nasıl bir zillet halidir. 

Neymiş efendim, "bütün dünya susmuşken, İsrail’e meydan okuyan ve saldırıların durması için çırpınan bir Erdoğan var, bu gemileri göndermez iftiradır, bazılarıda ne yapsın ticarettir" diyorlar.

Siz, yaptırımı olmayan  sözlerin, İsrail'in katliamlarını durdurmadığını görmüyor musunuz? 

BM, AB, ABD ve İsrail'den merhamet beklemenin boş ve zaman kaybı olduğunu bilmiyor musunuz?

Demezleri mi? Türkiye olarak sen ne yaptın ki, Dünyayı göreve çağırıyorsun!

Şunu kesin bilelim ki, Saadet Partili yetkililerin söyledikleri iftira değil, tümü AKP iktidarlarının bir bir yaptığı icraatlar ve kendi ifadelerdir.

Erdoğan ve diğer AKP'li yetkililer, İsrail aleyhine söylediklerinden samimi olup olmadıklarını bilmiyoruz, kalplerini açıp bakmadık, ancak ilişkiler ve rakamlara bakarak samimyetlerini anlayabiliriz.

2002 de İsrail ile ticaret hacmi; 1.4 Milyar Dolar iken, AKP iktidarıyla her yıl artarak, 2022 yılında 8.9 Milyar Dolara çıkmıştır. İsrail 75 yıldır bu katliam ve işgalleri sürdürdüğü halde, Akp iktidarları bilerek ticaret hacmini büyütmüştür. Cesaret ödülünü mü, Mavi Marmarayı mı, BOP Eş Başkanlığını mı, Erdoğanın Irak ve Suriye politikasını mı, ABD ziyaretlerinde Yahudi lobileriyle görüşmelerini mı, TBMM'de Şimon Peresi konuşturmasını mı sayalım! 

İsrail'in, 7 Ekim ile başlayan yeni işgal ve katliamlarıyla beraber, "bari ticari anlaşmaları askıya alın ve Ceyhan üzerinden İsrail'e yapılan petrol sevkiyatını durdurun" diyen Saadet Partili yetkililerine, AKP'li bazı yandaşlardan "ticaret yapılmıyor, gemi sevkiyatları iftira" diye  itirazlar gelmişti. Ancak Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat Meclis kürsüsünde itiraf etti. 

İşte Ticaret Bakanı Bolat'ın itirafları;

Bolat: "Ülkemiz ile İsrail arasındaki ticaret, İsrail'in Gazze saldırılarından sonra 7 Ekim'den bu yana tam %48 azalmıştır." Yani İsraile ihracat tam  %52'ile devam ediyor, diyor,

Bolat: "Ülkemizden İsrail’e mevcut ticaretin büyük kısmını devlet şirketleri değil uluslararası özel şirketler gerçekleştirmektedir." Yani Erdoğan'ın "terör devleti" dediği İsrail'le, Türliye devlet kurumları, ticaret yapmaya devam ediyor, diyor,

Bolat: "Türkiye’den İsrail’e ihracatımızın %31’ini Türkiye’de doğrudan yatırım yapmış uluslararası firmalar yapmaktadır." Yani İsrail'e ihracatın %69'unu yerli ve milli şirketlerimiz yapıyor, diyor

Bolat:  "Ülkemizden Filistin’e gönderilen mallarda, Filistin’in gümrüğü, limanı olmadığı için İsrail gümrüğü üzerinden Filistin’e girebilmektedir." Yani İsrail onaylamadığı sürece Filistine bir iğne bile gönderilemiyor! diyor.

Bakanın bu açıklama ve itirafları sonrası, ey fenatik yandaş ve ak troller, iktidara bir çift cevabınız olacak mı? Saadet'lilerden özür dileyip, Saadet Partisi saflarına geçecek misiniz?

Bakan'ın açıklaması, aynı zamanda iktidarın başka bir acziyetinin de itirafıdır. "Eğer bu şirketlere söz geçiremiyorsanız iktidar değilsiniz" yok eğer "siz İsrail'e ihracatı yasaklamıyorsanız" bugüne kadar "İsrail aleyhine söylemlerinizde samimi değilsiniz ve İsrail’in işbirlikçisi ve suç ortağı durumuna düşüyorsunuz. Dolaysıyla sizin de elinizde, Filistin Halkının kanı vardır. Hamasi laflarla, elinizi bu kandan temizleyemezsiniz.

Aslında, AKP'li yetkililer, "İsrail'e ambargo uygularsak diğer devletler de bize ambargo uygulayacak, bunu da ekonomimiz kaldıramaz" diyerek, ekonomideki başarısızlıklarını da itiraf etmiş oluyor.

Diğer taraftan, bu gemilerin çoğunun “AKP’li, Mücahit! müteahhit/şirketlere” ait olduğu, bu gemilerin içinde, Erdoğan'ın oğlu ve Binali Yıldırım'ın oğluna ait gemilerin de olduğuna dair günlerdir sosyal medyada yazıp çiziliyor. 

Peki yandaş TV'ler, STK ve Cemaatlerden bunu umursayan var mı? Tepki olarak Partiden istifa eden bir Milletvekili, Belediye Başkanı veya yönetici var mı? 

Dediğimiz gibi, İsrail vahşetinin başladığı günden bu yana her gün İsrail’e gemilerle çelik, petrol, çimento, gıda ve giyim gibi her türlü mal ve malzemeler taşınıyor;

Çeliğin silah yapımında kullanıldığı,
Petrolün zırhlı araç ve savaş uçakları için yakıt olduğu,
Çimento ile işgal sonucu ele geçirilen alanlarda binaların yapıldığı,
Giyimle, katil askerlerin üşümemesi ve 
Gıda ile katliam ve soykırım yapan askerlerin beslendiğini,
İktidar yetkilileri, yandaşları ve ak troller bilmiyor mu? Elbette biliyorlar.

Peki ey troller siz vicdanınızı ve inancınızı kaç paraya sattınız?

Ey yandaş STK, hoca ve kişiler! AKP'li bazı kişilerin dünyalığı için Ahiretinizi nasıl tehlikeye atarsınız? Ey BM, Ey Avrupa, Ey İslam ülkeleri derken, neden Ey Akp/Erdoğan diyemiyor sunuz?

Dış politikası, ekonomisi, adaletsizlikleri, ahlak ve inanç erozyonu ortada iken, kalbinizin, gözünüzün ve kulaklarınızın açılması için AKP iktidarı daha ne yapsın?

İsrail'le ticaret, Filistin'e ihanettir,
İsrail'le ticaret, katliamlara ortaklıktır,
İsrail'le ticaret yapan bir iktidarı savunmak ve halen destek vermek, bütün yapılanlara ortaklıktır.

Ve en son şunu hatırlatıyorum, İktidardan değil, hesap görücü Allah'tan (cc)'dan korkunuz.