İktidara yakın yazar Abdulkadir Selvi'nin vatana ihanetten hükümlü terörist Abdullah Öcalan ile ilgili bugünkü yazısı dikkat çekti. İşte ayrıntılar...
İktidarın İmralı süreci adımları devam ediyor. Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvibugünkü yazısına " Öcalan ismi süreci olumlu mu olumsuz mu etkiliyor" başlığını atarak süreci yorumladı.
İktidara yakın yazar Selvi 'Terörsüz Türkiye' sürecine kamuoyu desteğinin yüzde 70’lerin üzerinde olduğunu iddia etti. "Süreci Öcalan’a bağlayınca rüzgar tersine dönüyor" diyen Selvi'nin "Söz konusu Öcalan olunca bu yüzde 10’lara geriliyor. Niye? Çünkü 40 yılın acıları var. Halkımız ona ‘bebek katili’ diyor. Bebek katili bir günde sevimli olmuyor" ifadeleri dikkat çekti.
"Öcalan konusu iki tarafı keskin bıçak gibi" diyen Selvi, Öcalan’la ilgili taleplerin ardı arkasının kesilmediğini belirterek kamuoyunun Öcalan’ı barış elçisi olarak görmediğini vurguladı ve adının geçmesinin bile süreci olumsuz etkilediğini dile getirdi.
Selvi'nin yazısındaki ilgili bölüm şöyle:
"Öcalan’ı aktörleştirmek isterken bu durumun Öcalan dayatmasına vardığını ve sürece desteği zayıflattığını ifade eden Selvi
Süreç ilerledikçe bu destek de artıyor. PKK’nın silahları yakması, Türkiye’deki unsurlarını çektiğini açıklaması sürece olumlu yönde katkı yaptı. Birilerinin pompaladığı korkuların boş çıkması da sürece olan güveni artırıyor.
Terörsüz Türkiye süreci ilerledikçe kamuoyu desteği de artıyor. Ancak üzerinde durulması gereken bir nokta var. O da Öcalan ismi ön plana çıkınca bu destek kayboluyor. Hatta tam tersine dönüyor. Terörsüz Türkiye sürecine destek yüzde 70’lerin üzerinde ama söz konusu Öcalan olunca bu yüzde 10’lara geriliyor. Niye? Çünkü 40 yılın acıları var. Halkımız ona ‘bebek katili’ diyor. Bebek katili bir günde sevimli olmuyor.
ZAMANIN RUHU
Kürt sorununun çözümü denilince de büyük bir destek var. Terörün bitirilmesi ve PKK’nın tasfiye edilmesini halkımız güçlü bir şekilde destekliyor. Artık akan kanın durması, yeni şehitlerin gelmemesi ve bu sorunun çözülmesi isteniyor. Zamanın ruhu diye bir kavram var. Ben buna inanırım. Zamanın ruhu artık bu sorunun çözülmesinden yana.
ÖCALAN OLUNCA
DEM’liler bundan rahatsız olacak. Ama bu bir gerçek. İşi getirip Öcalan’a bağlayınca rüzgâr tersine dönüyor. Terörsüz Türkiye sürecinde Öcalan olumlu bir rol oynadı. Silahların bırakılması ve PKK’nın tasfiyesi noktasında yaptığı çağrı Kandil’de karşılık buldu. Öcalan sözlerinin arkasında durdu. PKK üzerinde etkili olduğunu gösterdi. Terörsüz Türkiye sürecinin gerçekleşmesi için kolaylaştırıcı bir rol oynadı. Ancak bu Türk kamuoyunun bir anda Öcalan’ı barış elçisi olarak görmesini sağlamıyor.
ÖCALAN DAYATMASI
DEM Parti ve onun bileşenleri ise süreci getirip Öcalan’a endeksliyorlar. Kimi zaman düşünüyorum, bunların Kürt sorunu davası mı var, yoksa Öcalan davası mı? Şimdiye kadar gözüken Kürt sorunu gibi bir dertlerinin olmadığı tam aksine tek dertlerinin Öcalan olduğu yönünde. DEM’in ve bileşenlerinin etkinliklerini takip ediyorum Öcalan’la başlayıp, Öcalan’la bitiyor. Öcalan’la ilgili taleplerin ardı arkası kesilmiyor. Öcalan’ı aktörleştirmek isterken bu durum zaman zaman bir Öcalan dayatmasına varıyor. Bu da toplumun Terörsüz Türkiye sürecine desteğini zayıflatıyor. Kamuoyu Terörsüz Türkiye sürecini Öcalan’ın serbest kalması gibi görüyor. Biz bu sorunu çözeceksek kamuoyu desteğiyle çözeceğiz.
İKİ UCU KESKİN BIÇAK
Öcalan kültü üzerinden hareket ediyorlar. Bu da çözüme hizmet etmiyor.
DEM’in, Kandil’in, Öcalan’ı merkeze alması, onu temel aktör haline getirme çabaları Terörsüz Türkiye sürecinin yönetilmesine yarar sağlıyor ama toplum nezdinde sıkışmaya neden oluyor. Toplumun sürece olan desteğini zayıflatıyor. Öcalan konusu iki tarafı keskin bıçak gibi.
Öcalan faktörü iyi değerlendirilirse Terörsüz Türkiye sürecine yarar sağlıyor ama fazla dayatılınca toplumda rahatsızlığa neden oluyor."
Bu Bir İlandır



