faruk











Ömer Faruk  HiLMİ














15 Temmuz Askeri Kalkışma!




15 Temmuz tarihinde henüz tam olarak aydınlığa kavuşturulamayan bazı askerler, devrim yapmaya kalkıştılar.
Bazı askerler, darbeye kalkıştılar.
Halk, askere karşı direndi.
Sokağa döküldü.
(Askeri kalkışmaya bana haber veren arkadaşıma ilk anda söylediğim şu olmuştu: Korkma, şimdi Sayın Erdoğan çıkar, milleti sokağa çağırır. Darbe başarısızlıkla sonuçlanır. Hiçbir şey olmaz. Şimdi ki Türkiye 12 Eyül öncesi Türkiyesi değil, demiştim.)
Öyle oldu.
Sayın Erdoğanın işaretiyle halk sokağa döküldü.
Darbeye kalkışan askerler, püskürtüldü.
Birçok Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı öldü.
Ülküde sükûnet ve huzurun sağlanması için devlet kendi kendisine karşı olağan üstü hal ilan etti.
İnşallah, bundan sonra askerler, ihtilal yapmaya kalkışamazlar.
Askerler, darbeye yapmaya teşebbüs edemezler.
Ve inşallah sivillerde devrim yapmaya kalkışamazlar.
Yönetime talip olan her kes, seçim iş başına gelir.
Ve seçim ile iş başından uzaklaşır.

Seçimlerin Özgürlüğü Şart
Siyaset, insanların topluca yaşamalarını kolaylaştıran ve sağlayan en büyük organizasyondur.
Seçimler, siyasetin ruhudur.
Seçimlerin olmadığı bir yerde, siyasetten söz etmek asla mümkün değildir.
Halkın yöneticilerini seçmeleri, toplumun krallık, sultanlık ve benzeri kötü yönetimlere geçmemeleri için mutlaka kendi idarecilerini kendilerinin seçmeleri lazım.
Seçim, sistemlerinin de hakkaniyet dairesi içinde olması lazım.
Milletvekili aday adaylarının seçimleri de halk tarafından olmalıdır.
Bir memleketin yetişmiş evladı varken; idhal adaylar getirilmemelidir. Bu insanlarla alay etmektir.
Seçimlerden asla vaz geçmemeliyiz.
Seçimlerimizin de özgür ve insan haklarına yakışır bir ortamda gerçekleşmesi lazım. Bunun için,
1-Barajlar kaldırılmalıdır.
2-Partilerde başkan sultası kaldırılmalıdır.
3-Seçimle gelen ancak seçimle gitmelidir.
4-Seçim kültürüne önem verilmelidir.

Barajlar Kaldırılmalı
Baraj sistemi kaldırılmalıdır.
Her düşünce seçimlere yansıtmalıdır.
Barajlar sıfıra düşürülmelidir.
Barajlar, halkın görüşlerinin önündeki barikatlar gibidirler.
Her vatandaşın oyu seçime yansımalıdır.
Siyaset bilimcileri buna kafa yormalıdırlar.
Ülkenin koalisyonlarla yönetilmesi bir erdemliktir.
Eğer seçimlerin sonucu, koalisyon diyorsa; siyasîler, halkın isteklerine boyun eğmeli ve mutlaka koalisyona gitmelidirler.
Benim istediğim parti tek başına gelmedi, haydi seçime denilmemelidir.
Türkiye Cumhuriyetinin hal-i hazırda uyguladığı yüzde 10’luk barajı gerçekten pek insaflı bir sistem değildir.