Göçmenlerin İsviçre'ye girişini engellemek için referandum talebinde bulunan iktidardaki aşırı sağcı Halk Partisi, "Eşsiz manzaramızı, yüksek yaşam kalitemizi, ortalamanın üzerindeki refahımızı korumak ve kendimiz ve çocuklarımız için güvenli, özgür bir gelecek için" açıklamasını paylaştı.
İsviçre'de iktidardaki Halk Partisi, göçün azaltılması için referanduma gitmeye hazırlanıyor.
2050'den önce nüfusun 10 milyona ulaşmasını engellemek isteyen parti, "Bu girişim eşsiz manzaramızı, yüksek yaşam kalitemizi, ortalamanın üzerindeki refahımızı korumak ve kendimiz ve çocuklarımız için güvenli, özgür bir gelecek için acildir" açıklaması yaptı.
Euronews'ten Bahtiyar Küçük'ün haberine göre, aşırı sağcı İsviçre Halk Partisi (SVP), Bern'deki Federal Başbakanlık'a konuyla ilgili halk oylaması yapılması için 114 bin 600 imza teslim etti. Ekim ayındaki genel seçimlerini kazanan ülkenin en büyük partisi SVP, açıklamasında "Kitlesel göç, küçük ülkemiz için yıkıcı sonuçlar doğuracak şekilde çılgınca yoluna devam ediyor" ifadesini kullandı.
'GELEN YABANCILAR DOĞRU KİŞİLER DEĞİL'
SVP'nin 43 yaşındaki lideri Marcel Dettling, "Bugün çok fazla yabancı geliyor ve bunlar doğru kişiler değil. Ülkemizin ve nüfusumuzun yararına olacak kontrollü bir göçe ihtiyacımız var" dedi.
Bu girişimin "İsviçre'deki göçle ilgili sorunlara cevap" olduğunu belirten SVP, ülkedeki konut sıkıntısı, artan kiralar, trafik sıkışıklığı, aşırı kalabalık toplu taşıma, düşen okul standartları, şiddet ve suç, elektrik sıkıntısı, kişi başına düşen gelirdeki durgunluk ve daha yüksek sağlık sigortası primlerini gerekçe gösteriyor.
İsviçre'nin doğrudan demokrasi sistemine göre vatandaşlar 18 ay içinde 100 bin geçerli imza toplayarak halk oylamasının yolunu açabiliyor.
Dörtte birini yabancılar oluşturduğu ülkede nüfus 2018 sonunda 8,54 milyon iken 2022 sonunda 8,82 milyona ulaştı.
Girişim, İsviçre anayasasında değişiklik yapılmasını önererek "İsviçre'nin daimi ikamet eden nüfusunun 2050 yılından önce 10 milyonu aşmamasını" öngörüyor.
Avrupa Birliği üyesi olmayan İsviçre, 2008'den bu yana Schengen Bölgesi içinde yer alıyor.
