İBB Başkanı İmamoğlu hakkında açılan iki ayrı soruşturma kapsamında ifade işlemi bitti. İfade sonrasında kendisini desteklemeye gelen vatandaşlara ABB Başkanı Yavaş ile birlikte seslendi. Erdoğan'ın, 'Turpun büyüğü heybede' sözlerini hatırlatan İmamoğlu, "'Turpun büyüğü heybededir' demek, avukatın bile açıp bilgi alamadığı yerde, "Ben bu dosyaların her kalemini, sayfasını biliyorum" demek değil midir?" dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, hakkında açılan iki ayrı soruşturma kapsamında Çağlayan Adliyesi’nde ifade verdi.
İmamoğlu’na iki soruşturmada dört ayrı suçlama yöneltildi. Bu suçlamalar; tehdit, hakaret, terörle mücadelede görev yapan kişiyi hedef göstermek ve adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs oldu.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun hakkında açılan soruşturmalar kapsamında avukatları Kemal Polat, Mehmet Pehlivan ve Nusret Yılmaz eşliğinde ifade işlemi sona erdi.
PROVOKASYONLARA GELMEYİN UYARISI
Gergin bekleyişte CHP'den 'provokasyonlara gelmeyin, itidalli olun' çağrısı yapılıyor. Alanda, sıkışma tehlikesi yaşayanlar var.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, 'Akın Gürlek' ve 'bilirkişi' soruşturmaları kapsamında İstanbul Adalet Sarayı'nda ifade verirken destek için Çağlayan'a gelen vatandaşları insan seli oluşturdu. Polis kalabalığa müdahale etti.
ADLİYE ÖNÜNDE İNSAN SELİ
Çağlayan Adliyesi'nde sabah saatlerinde yoğun güvenlik önlemleri alındı. İmamoğlu'na destek olmak isteyen çok sayıda vatandaş adliyenin önünde toplandı. Ekrem İmamoğlu’na destek için sabahın erken saatlerinde adliye önüne gelen vatandaşlar “Mustafa Kemal’ın askerleriyiz”, “Hak, hukuk, adalet” sloganları attı.
Adliye önündeki meydanda polis araçları ve TOMA'lar yer aldı. Vatandaşlar ellerinde ''Kurtuluş yok tek başına, Ya hep beraber ya da hiçbirimiz'', “Turpun büyüğü sandıkta” yazılı dövizler taşıdı.
POLİS BİBER GAZIYLA MÜDAHALE ETTİ
İmamoğlu'nun konuşma yapacağı otobüs alana alınmadı. Polis vatandaşlara biber gazıyla müdahale ederken yolu da TOMA ile kapattı. Gerginliğin tımandığı anlarda polisin biber gazı ile müdahalesi, barikatın kaldırılmasının ardından sakinleşti.
Çağlayan Adliyesinin önüne otobüsün alınmamasına tepki gösteren CHP Genel Başkan Yardımcısı Özgür Karabat, "Hem Ekrem Başkan'ın basın açıklaması yapması ki bu en doğal hakkı hem de insanların güvenliğini alabilmek için böyle bir sisteme ihtiyacımız var. İşlerini kolaylaştırmak istiyoruz ama arkadaşlar TOMA’yı buraya çektiler ‘Geçemezsiniz’ diyor. Biz de burada duruyoruz. Durmaya da devam edeceğiz" dedi.
CHP'Lİ ÖZÇAĞDAŞ: TOMA'NIN ÇEKİLMESİ LAZIM
Çağlayan Adliyesi'ndeki arbedenin devam etmemesi için emniyet yetkililerine çağrıda bulunan CHP Genel Başkan Yardımcısı Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş Sözcü TV'ye şöyle konuştu:
İstanbul Emniyet'inden rica ediyoruz. TOMA'yı kaldırmalarını istiyoruz. Onlara yardımcı olmaya çalışıyoruz. Polisler bizim evlatlarımız. TOMA'nın çekilmesi lazım.
İmamoğlu, ifadeler sonrasında vatandaşlara hitap etti:
"Burada olmayan siyasi parti yok. Bu benim için en büyük gurur vesilesi. Çünkü burada tek tek ismini sayarsam yanlış olabilir ama bugün iktidar partisi hariç tüm siyasi partiler burada...
Adaleti savunması için, adaletin tesisi için bize destek olmak için geldiler. Çünkü gerçekten 16 milyon insanın iradesi böyle bir ifade vermemeliydi.
Bugünkü mesele adalet meselesidir, bugünkü mesele hak arama meselesidir, bugünkü mesele geleceğimizdir. İstanbul'da yargı tacizinin en üst seviyesini yaşıyoruz ama yılmadık, yılmayacağız. Haksızlığa, hukuksuzluğa karşı mücadele etmeye devam edeceğiz.
Bütün örgütümüzün yanı sıra yol yürüdüğümüz CHP'ye, Özgür Özel'e, belediye başkanlarımıza nasıl kötü muamelelere gösterildiğini gördük. Bizi farklı konumlandırmaya çalışanlar var. Engel olma çabasını anlayamıyorum. Korkunun neden kaynaklandığını biliyorum.
Polisimizle halkımızı karşı karşıya getiren aklı kınıyorum. Mansur Başkanım 'Silivri'yi kapatalım' derken çok güzel bir şey söyledi. Artık enstitü mü yaparız ne yaparız, ona o zaman karar veririz.
Esenyurt'ta başlayan ve Ahmet Özer hocamızın sabahın köründe derdest edilerek hapse atılması, Beşiktaş'ta Rıza Akpolat kardeşimizin haksız yere tutuklanarak görevinden uzak uzaklaştırılması süreciyle beraber bu yargı eliyle süreci dizayn etme çabası devam etmektedir.
Tabii bugün büyük bir dayanışma ruhu içerisindeyiz. Dedim ya siyasi partilerimizin tamamı burada.
Hatta genel başkanlarının bize katkı sunduğunu biliyorum. Her birisine Türkiye Cumhuriyeti'nin bu şanlı devletin bekası için, milletimizin birlik ve beraberliği için her birisine yürekten teşekkür ediyorum, minnet duygularımı iletiyorum.
Her daim yanımızda olan partimizdeki yol arkadaşlarımıza, bütün yöneticilerimize de teşekkür ediyorum, minnet duygularımı iletiyorum. 'Mesele vatansa gerisi teferruattır' diyerek bir arada olduğumuzu gösteren değerli dostum, abim Mansur Yavaş'a teşekkür ediyorum.
'YARGININ BAĞIMSIZLIĞINI BU ÜLKEYE BİZ GETİRECEĞİZ' DEDİM'
Ben iki konuda burada ifade verdim. Veremeyeceğimiz hesap yok. Neymiş? İtibarsızlaştırıp korkutacaklar. "Yargının bağımsızlığını bu ülkeye biz getireceğiz" dedim. Biz bunu söylüyoruz. Bizi ailesini tehdit etmekle suçluyorlar, adliyeye getiriyorlar. Biz evimizde dahi önce çocukların okutulması diye feryat ediyoruz. Bir bir Allah'ın kulu evladımızı ayırmayız. En kutsalımız olan çocuğu tehdit etti diye buraya ifade vermeye çağırıyorsun. Bu bir şaşkınlık hem de konuşmamız daha yeni bitmiş.
İkincisi ise bir bilirkişisi... İmamoğlu ve çevresinde hangi konu var ise ilk bilirkişi olarak hemen çağırılıyor. Ve o bilirkişi raporlarıyla dava açılıyor. Şu ana kadar he bilirkişi raporu ise başka uzmanlar tarafından yanlış olduğu açıklanıyor.
İkisinin imzası olmadan bilirkişi raporu çıkamaz. Evrakta sahteciliğe kadar giden uydurma bir rapor imzalıyor. Böyle bir şeyi ben ifşa etmeyeceğim de kim edecek? Bilir kişi raporları verilmiş bilir kişisine ben nasıl etkide bulunacağım?
'TURPUN BÜYÜĞÜ HEYBEDEDİR 'HER DOSYAYI BİLİYORUM' DEMEKTİR'
Ne demişti Cumhurbaşkanı? 'Turpun büyüğü heybededir' demek ne demektir biliyor musunuz? O dosyalarda gizlilik kararı var. Avukatın bile açıp bilgi alamadığı yerde, "Ben bu dosyaların her kalemini, sayfasını biliyorum" demek değil midir? Peki Sayın Cumhurbaşkanı'nın böyle bir dosyayı inceleme hakkı var mıdır?
"Turpun büyüğü heybede, ileride ne yapılacağını da biliyorum" diyorsun. Bu davanın da savcılığına soyunuyorsun. Biz 'aldatıldık' diyenlerden usandık. Yanlışı yap sonra, "Aldatıldık" de. Buna müsaade etmeyeceğiz. Bu iş artık milletin dediği olacağı yöne doğru gidecek. Sandık gelecek, iktidar gidecek.
'HALKIMIZLA POLİSİMİZİ KARŞI KARŞIYA GETİRMEYİN'
Halkımızla polisimizi karşı karşıya getirmeyin, biber gazı sıkmayın. Biz polisimizin gözünün yaşını siler, ayağının tozunu alırız. Ben ifade verdiğim savcının önünde önümü iliklerim. Am o benim önümde iliklemez. benim yargıcım. Ama yargının önünü iliklemesi için mücadele veren, talimat vereni bu ülkeden söküp atacağız. Nezaket için de teşekkür ederim. Ama böyle sebepsiz yere buralara gelmeyelim.
Burada verilen mücadele millet için mücadeledir. Kreşleri kapatmak isteyenlere verilen mücadeledir."
İmamoğlu'nun mikrofonu devrettiği Mansur Yavaş'ın açıklamaları şu şekilde:
"Öncelikle geçmiş olsun. Aslında İstanbul'a, demokrasiye ve hukuka geçmiş olsun. Hukuk her daim hakim olmalı. Adeta Türkiye'yi bir açık hava cezaevine çevirmek istiyorlar. İnsanlar serbestçe fikirlerini söylemelidir. Tweet ortada bir yere gitmiyor. Yargılama sonun ceza varsa o kişi cezasını çeker. Tutuklama hukukta en son ki tedbirdir. Hukuktan ayrı karar alamazsınız.
'İKTİDAR DEĞİŞİNCE SİLİVRİ'Yİ KAPATALIM'
'Silivri soğuktur' diyenler bunun utanç verici bir şey olduğunu bilmeli. İnşallah bundan sonra hiç kimse fikri için tutuklanmayacak. Hiçbirimiz yargılanmaktan korkmuyoruz. Birazdan gereksiz yere Silivri'de tutuklu olanları ziyaret edeceğim.
İktidar değiştikten sonra demokrasinin başlangıcı olarak Silivri'yi kapatalım. Özgür günlere yol açalım."
İmamoğlu, ifade vermek için saat 09.40 sıralarında adliyeye geldi. İmamoğlu’na eşi Dilek İmamoğlu da eşlik etti. Savcılık katına çıkan İmamoğlu, daha sonra ifade vermeye başladı.
ADLİYE ÇEVRESİNDE GERGİNLİK
Emniyet güçlerinin geniş güvenlik önlemi aldığı Çağlayan’da polisle desteğe gelenler arasında gerginlik yaşandı.
YOĞUN GÜVENLİK ÖNLEMLERİ
İmamoğlu’nun adliyeye gelişi öncesinde ve sırasında geniş çaplı güvenlik önlemleri alındı. Adliye çevresinde polis ekipleri yoğun bir şekilde devriye gezerken, meydanda TOMA’lar ve zırhlı araçlar konuşlandırıldı. Partililer ve destekçileri adliye önünde toplanarak yoğunluk oluşturdu.
İFADEYİ ALACAK SAVCI DEĞİŞTİ
Sözcü'de yer alan habere göre; soruşturmanın önemli isimlerinden biri olan İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’in, İmamoğlu’nun ifade vereceği gün izne ayrıldığı ortaya çıktı.
İmamoğlu’nun ifadesini alacak savcının da değiştirildiği öğrenildi.
MANSUR YAVAŞ DA ADLİYEDE
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, Çankaya Belediye Başkanı Hüseyin Can Güner ve CHP Ankara İl Başkanı Ümit Erkol, İmamoğlu’na destek vermek amacıyla Çağlayan Adliyesi’ne geldi.
CHP'li isimlerin geldiği Çağlayan Adliyesi etrafında emniyet güçlerinin yoğun güvenlik önlemi aldığı gözlemlendi.
'BUGÜN DAYANIŞMAYA GELDİK'
Yavaş, "Soruşturulmaz insanlar olduğumuza inanmıyoruz ama konuşması bitmeden soruşturulma açılması adliyeye gölge düşürüyor, yargılamaya gölge düşürüyor. İyi bir tarafı var; Sayın İmamoğlu'nu bu sefer davetle çağırdılar. Olması gereken bu. Kaçan yok. Atılan tweetlerin silinme ihtimali yok. Biz bugün dayanışmaya geldik" dedi.
'CUMHURBAŞKANI'NIN TABİRİYLE 'SİLKELEDİLER''
Son günlerde yaşanan tutuklamaları eleştiren Yavaş, tutuklanan Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ı ziyaret etmek için çıkışta Silivri'ye gideceklerini duyurdu. "Tutuklama en son tedbirdir. Ağır cezalık bir suç değil. Niye tutukluyorsunuz? İnşallah bugünler de sona gerecek gerçekten hukukun üstün olduğu, yargının kimseden talimat almadığı bir Türkiye'ye hep birlikte kavuşacağız.
Cumhurbaşkanı'nın tabiriyle 'silkelediler'. Ama hiçbir faaliyetimizin geri kalmasına izin vermiyoruz. Aynen devam ediyoruz." diye konuştu.
İYİ Partili Milletvekilleri Turhan Çömez ve Ahmet Eşref Fakıbaba da İmamoğlu'na destek olmak için Çağlayan adliyesine geldiler.ADLİYE ÖNÜNDE BÜYÜK KALABALIK
Partililer adliye çevresinde yoğunluk oluştururken, adliye önündeki meydanda polis araçları ve TOMA’lar yer aldı. C blok kısmında da zırhlı araçlar bekletildi.
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey de İmamoğlu'na adliyede destek veren isimler arasında. Bozbey, sosyal medya hesabı X'ten yaptığı açıklamada, "Ya hep beraber, ya hiçbirimiz!" diyerek şu ifadeleri kullandı:
NE OLMUŞTU?
İmamoğlu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek ve bazı bilirkişiler hakkında yaptığı açıklamalar nedeniyle iki ayrı soruşturma kapsamında savcılığa ifade verecek. Özellikle, “Ülke Politikaları Vakfı Modern Hukuk ve Yargının Siyasallaşması” adlı panelde yaptığı konuşmada, Gürlek’e yönelik sözleri nedeniyle "tehdit ve terörle mücadelede görev alan kişileri hedef göstermek" iddiasıyla hakkında soruşturma açılmıştı.
İmamoğlu’nun, İstanbul’da CHP’li belediyelere yönelik yürütülen bazı soruşturmalarda aynı bilirkişinin görev aldığını açıklaması da savcılık tarafından "yargıyı etkilemeye teşebbüs" olarak değerlendirilmiş ve yeni bir soruşturma daha başlatılmıştı.