Ankara  Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi son sınıf öğrencisi Arda Çelik, yemek ücretlerinin arttığına ve porsiyonların da az olduğuna dikkat çekerek, “Besinlerin kalitesi, porsiyonlar yeterli değil. İki sene önce yemekhane ücretleri 2,5- 4,5 liraydı. Şimdi toplamda her gün için 45 TL gibi bir maliyet çıkıyor” diyerek yemek ücretlerini bile karşılamakta zorlandıklarını söyledi. Siyasal Bilgiler Fakültesi dördüncü sınıf öğrencisi Mert Görkem Atıcı ise, "Okula ilk geldiğimde kaymakam olmak istiyordum alımlarda siyasi iktidara yakın ya da iktidar ortağı olan partilerin gençlik kollarından alım yapıyorlar. Böyle bir düzende nasıl devlet işine gireceğim bilemiyorum" diye konuştu.

Pahalılaşan hayat şartları en çok üniversite öğrencilerini de etkiliyor. Artan kiralar ve yurt ücretleri karşısında gıdadaki pahalılıkla beraber hayat öğrenciler için çıkmaz bir duruma sürükleniyor. Ankara'da ortalama bir evin kirası 7- 8 bin liraları bulurken öğrenciler bir araya gelerek kiralayabildikleri evlerde üç- beş kişi bir arada kalıyor. Beslenme, yemekhane ücretleri ve ulaşımda dahil edildiğinde öğrencilerin bir çoğu geçinemiyor.

Ankara Üniversitesi, 10 milyar 603 milyon 802 bin liralık bütçe ödeneğiyle üniversiteler arasında ikinci sırada yer alırken, öğrenciler, ayrılan ödeneğin eğitime ve öğrencilerin haklarına yönelik kullanılmamasından yakınıyor.

Bir Kabineden Daha Atama Bekleyen Öğretmenlere Müjdeli Haber Çıkmadı Bir Kabineden Daha Atama Bekleyen Öğretmenlere Müjdeli Haber Çıkmadı

Siyasal Bilgiler Fakültesi Siyaset Bilimi Fakültesi Kamu Yönetimi son sınıf öğrencisi Arda Çelik ANKA Haber Ajansı'na şöyle konuştu:

"Maddi sıkıntılar var. Çalışıp okumaya çalışan arkadaşlarımız da var. Bu zor bir süreç, hem çalışacaksın hem okuyacaksın. Bu akademik hayatın kendisini de etkiliyor. Bu barınma sorunu çok yakıcı bir sorun olarak çıktı. 8 bin 9 bin bandında kiralar. Temel ihtiyaçları da kattığımızda asgari ücretin üstüne çıkan bir meblağı görüyoruz. Hepimizin anneleri babaları çalışıyorlar işçiler veya tarımla uğraşıyorlar. Burada ailelerimize yük olmanın bir vicdani rahatsızlığı da var. Bunların hepsi geleceğe karşı kayıtsızlaşan ve güvenini yitiren üniversite öğrencilerini oluşturuyor.

"8 BİN TL'DEN AŞAĞI KİRA BULMAK ZOR"

8 binden aşağı kira bulmak çok zor. Bu da dolayısıyla ortak evleri getiriyor. Sadece kirayla bitmiyor, faturalar var. Bazı binalarda aidat sorunları yaşanıyor. Bunların hepsine göre 12-13 bine kadar çıkıyor kiralar. Burada kira önemli bir faktör oluyor.

Üniversitenin yemekhanesinde öğle yemeklerinin 15, akşam yemeklerinin ise 30 TL olduğunu belirten Çelik, "Toplamda her gün için 45 TL gibi bir maliyet çıkıyor. Besinlerin kalitesi yeterli değil, porsiyonlar yeterli değil. En temel hakkımız olarak ücretsiz yemeği, kaliteli yemeği talep ediyoruz. Ankara Üniversitesi en büyük bütçeye sahip üniversitelerden birisi başka gider kalemleri çok daha uygulanırken yemekhaneye indirim gibi bir faaliyet yok. İki sene önce yemekhane ücretleri 2,5- 4,5 liraydı" dedi.

"AİLELER BİR AN ÖNCE 'DEVLET MEMURU OL' DİYOR AMA MEMUR OLMANIN DA FARKLI KRİTERLERİ VAR"

Akademik çalışmalara bütçe ayrılmadığını ancak yöneticilerin lüks araçlara bindiğini belirten Arda Çelik'in işsizlik kaygısı da her genç gibi fazla. Çelik, "Aileler, ‘bir an önce mezun ol. Mümkünse devlet memuru ol, bir işin olsun’ diyor. Memur olmanın da farklı kriterleri var. Bir şekilde tanıdıklarınızın olması gerekiyor. Mülakat sistemi çok yakıcı bir sorun. İşsiz kalmanın normalleştiği ve doğallaştığı birkaç yıl boyunca KPSS’ye hazırlandığımız farklı sınavlara girdiğimiz bir süre. Yani bir üniversite mezunu için iki üç sene işsiz kalmak artık sorun değil. Normal karşılanan bir durum" diye konuştu.

"ÇALIŞIYORUM, HAFTADA 550 TL ALIYORUM"

Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik 3. sınıf öğrencisi Sinem Kaplan ise barınma sorununa dikkat çekiyor. Geçimini tarımdan sağlayan 4 çocuklu bir ailenin çocuğu Kaplan okurken çalışıyor da... Sınavlarla beraber çalışmanın da zor olduğuna dikkat çeken Kaplan ANKA'ya şöyle konuştu:

“Üç yıldır Ankara'ya geldim, geldiğimden beri büyük bir barınma sorununun içerisindeyiz. Deprem  sonrasında öğrencilerin yurttan çıkarılması, tekrar dönen öğrencilerin yurda yerleşememesi çok büyük bir sorundu bizim için. Ekonomik kriz vesilesiyle çevremdeki arkadaşlarım geçinemiyor. Biz çalışmak zorunda kalıyoruz. Ben de hafta sonları çalışıyorum. Yarı zamanlı çalışıyorum ama tek çalışırsam 550 lira iki kişi çalışırsam 450 lira alıyorum. Haftada iki gün bu bile yetmiyor. Kitap ücretleri çok pahalı, fotokopi... Hepsi çok pahalı" diye konuştu.

"BABAM HANGİMİZE GÖNDERECEĞİNİ ŞAŞIRIYOR"

Vize haftasıydı, sınavlarıma vakit ayırmak çok güç oldu. Günde 3-4 sınava girdim. İşten çıkıp gece saat 12.00’de yurda geçip yurtta dinlenme aşamasında sınavlara çalışıyorum. Çalıştığım halde yine kötü geçen birçok sınavım oldu. Özel yurtta kalıyorum. 3 bin 500 TL veriyorum yurduma. Babamdan çok almamaya çalışıyorum çünkü 4 kardeşiz babam hangimize göndereceğini şaşırıyor açıkçası.

"15 TL YEMEK ÜCRETİ UCUZ GELEBİLİR AMA BU OKULUN BİR GEÇMİŞİ VAR"

Ben İletişim Fakültesi’ne girdiğimde biz yemek ücreti olarak 1,5 lira ödüyorduk. Şimdi öğle yemeklerine 15 lira veriyoruz. Şu anda dışarıdaki yemek fiyatlarına göre çok ucuz gelebilir ama okulun bir geçmişi var. Bazı arkadaşlarımızın yurtlarında akşam yemeği yok."

"CAN GÜVENLİĞİ SORUNUMUZ VAR, ARKADAŞLARIMIZ İNTİHAR EDİYOR"

Siyasal Bilgiler Fakültesi dördüncü sınıf öğrencisi Mert Görkem Atıcı ise kiraların pahalılığı nedeniyle ailesinin yanında kalıyor, ayrı eve çıkamamış, ANKA'ya konuşan Atıcı şunları söylüyor:

"En başında barınma sorunu geliyor. Eve çıkacak birisinin ödeyeceği kira çok fazla.  Asgariüvret  11 bin 500 olduğu bir ülkede en az 10 bin liradan başlıyor kiralar. Bunun dışında can güvenliği meselesi var üniversitelerde arkadaşlarımız intihar ediyorlar.

"KAYMAKAM ALIMLARINI İKTİDARA YAKIN GENÇLİK KOLLARINDAN YAPIYORLAR"

Milli Gazete'de yer alan habere göre, Ben ailemle birlikte kalıyorum. Dördüncü sınıftayım seneye mezun olacağım ama nasıl bir hayat kuracağım önümü göremiyorum. İş bulabilecek miyim? Çünkü ülkede liyakatsizlik var. Kaymakam alımlarına bakıyorum, okula ilk geldiğimde kaymakam olmak istiyordum alımlarda siyasi iktidara yakın ya da iktidar ortağı olan partilerin gençlik kollarından alım yapıyorlar. Böyle bir düzende nasıl devlet işine gireceğim bilemiyorum.

Fotokopi dahil çok pahalı. Kitaplar aldı başını gidiyor. Ortalama 250-350 arası değişen fiyat bandı var. Bir arkadaşımız alıyor ortak bakıyoruz ya da fotokopisini çektiriyor, o şekilde hallediyoruz."