Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan, Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu'nda yaptığı sunumda "Beklentileri yeniden çıpalayacak, ekonomideki güven ve öngörülebilirliği artıracak para politikasını sabırla uygulamaya yönelik kararlılığımızı, attığımız adımlarla gösteriyoruz.” açıklaması yapmıştı. Zeki Ceyhan, Milli Gazete'deki bugünkü yazısında 'çıpalama' terimini ilk kez duyduğunu yazdı.
"İLK DEFA DUYMUŞ OLDUĞUNUZ SÖZLER"
"Ekonomiyi yönlendirenler de sokaktaki vatandaşın beklentilerine cevap verebilmek için koşuşturup duruyorlar. Ama sokaktaki vatandaşların beklentileri bir türlü cevaplanamıyor." yazan Ceyhan, "Beklentiler bir türlü karşılanamayınca da konuyla ilgili yeni açıklamalar yapılıyor. Ve beklentilerin yeniden çıpalanacağı ilan ediliyor. Beklentiler yeniden çıpalanacakmış! Bu sözler muhtemelen sizlerin de bizler gibi ilk defa duymuş olduğunuz sözler olsa gerek!" ifadelerini kullandı.
İşte, Milli Gazete yazarı Zeki Ceyhan'ın dikkat çeken o yazısı:
Beklentiler Yeniden Çıpalanacakmış!
Ülkeyi yönetenler sokaktaki vatandaşların beklentilerine cevap vermek için sürekli ekonomiyi yönlendirecek isimleri yeniliyorlar!
Ekonomiyi yönlendirenler de sokaktaki vatandaşın beklentilerine cevap verebilmek için koşuşturup duruyorlar.
Ama sokaktaki vatandaşların beklentileri bir türlü cevaplanamıyor.
Beklentiler bir türlü karşılanamayınca da konuyla ilgili yeni açıklamalar yapılıyor.
Ve beklentilerin yeniden çıpalanacağı ilan ediliyor.
Beklentiler yeniden çıpalanacakmış!
Bu sözler muhtemelen sizlerin de bizler gibi ilk defa duymuş olduğunuz sözler olsa gerek!
Ekonomiyi yönetenler öyle uzun cümleler kuruyorlar ki, söylenen lafları bir çırpıda anlayabilmek mümkün olmuyor.
Şu upuzun cümleye bir bakar mısınız:
“Beklentileri yeniden çıpalayacak, ekonomideki güven ve öngörülebilirliği artıracak para politikasını sabırla uygulamaya yönelik kararlılığımızı, attığımız adımlarla gösteriyoruz.”
Demek ki ekonomiyi yönetenler ne yapıyorlarmış?
Beklentileri yeniden çıpalayacak adımlar atıyorlarmış!
Sonra ne yapıyorlarmış?
Ekonomideki güven ve öngörülebilirliği artıracak para politikasını sabırla uygulamaya yönelik kararlılıklarını, attıkları adımlar ile gösteriyorlarmış!
Peki, sokaktaki vatandaş, atılan bu adımların faydasını ne zaman görecekmiş?
Bu konuda verilen mesaj, enflasyonun tek haneli gelmesi için 2026 yılının beklenmesinin gerektiği şeklinde!
Söylenenler ile sokaktaki vatandaşın karşı karşıya kaldığı gerçekler birbirinden o kadar farklı ki!
Sokaktaki vatandaş, bu tür laflar duyduğunda bırakın enflasyonun tek haneye düşürülmesini, üç haneli gelmesin de biz bu haline bile razıyız deme noktasına gelmiş durumda!
Ekonomiyi yönetenler sokaktaki vatandaşın beklentilerini çıpalayarak mı sorunları karşılarlar, yoksa beklentileri çapalayarak mı karşılarlar bilemiyoruz.
Çıpalamak derken maksatları beklentileri canlı tutmak olsa gerek!
Zira sokaktaki vatandaş, ekonomiyi yönetenlerin ulu orta yaptıkları açıklamalar nedeniyle artık beklenti içine girmekten bıktı usandı!
Ve hiçbir vaat, sokaktaki vatandaşın beklentilerini karşılamıyor.
Verilen sözler hep karşılıksız çıkınca böyle beklentileri yeniden çıpalamak mecburiyeti hasıl oluyor demek ki!
2026’ya kadar daha kim bilir neler duyacağız neler!