Seçimin son düzlüğünde vaatler değil ağır ithamlar gündemde. Muhalefete yönelik ‘14 Mayıs darbe girişimidir’ çıkışı sonrası Erdoğan da ‘Kandil desteğiyle cumhurbaşkanı olana millet ülkeyi teslim etmez’ dedi. Sandığın meşruiyetini hedef alan açıklamalar tepki çekti. Milli iradeyi yok sayan antidemokratik yaklaşımın ‘seçim güvenliğinin rayından çıkarılması’ tehlikesine dair kaygıları artırdığı dile getirildi.

Seçime geri sayım başlarken ‘kavga siyaseti’ yürütülüyor. Hükümetten gelen çıkışlar ise sandık güvenliğine dair endişeleri artırıyor. Binali Yıldırım’ın “Seçim işgalciler ile İstiklal Harbi verenler arasında” sözleri sonrası İçişleri Bakanı “14 Mayıs siyasi darbe girişimi” dedi. Kılıçdaroğlu’nu hedef alan Erdoğan da “Kandil’in desteğiyle cumhurbaşkanı olana milletim bu ülkeyi teslim etmez” ifadesini kullandı.

‘SANDIĞIN PROVOKE EDİLMESİ YALNIZCA MUHALEFETE DEĞİL HERKESE ZARAR VERİR’

Karar'in manşetinde yer alan habere göre, Son olarak Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, hükümetin değişmesinin Türkiye’nin bağımsızlığına darbe olacağını iddia etti. Bu sözlere muhalefetten tepkiler yükseldi. ‘Sandık güvenliğini sağlaması gerekenler sandığı provoke ediyor’ uyarıları yapıldı. Demokrasi yarışı olarak geçmesi gereken seçim sürecinin ‘düşman güçler arasında savaş’ gibi sunulması milli güvenlik riski olarak değerlendirildi.

as.png

Mayıs’a sayılı günler kala iktidar kanadının seçim meydanlarında kullandığı dil giderek sertleşiyor. Muhalefetin kapsayıcı ve kucaklayıcı tavrına karşın ayrıştırıcı ve öteki bir dil kullanan iktidar adaylarının muhalefete yönelik ithamları da tepki çekiyor. Muhalefet ile kanaat önderleri ise kullanılan dile işaret ederek “Demokrasi şölenine bu dil yakışmaz ve sandığa bu üslupla gitmeyelim” vurgusu yapıyor. Sandığa gölge düşürülmemesi için herkesin sorumlu bir şekilde davranması gerektiğini belirtiyor.

MİLLETİM BU ÜLKEYİ TESLİM ETMEZ

Cumhurbaşkanı Erdoğan Türk Havacılık ve Uzak Sanayii’nin (TUSAŞ) Kahramankazan Merkez Yerleşkesi’nde düzenlenen ‘İstikbalin Yüzyılı Tanıtım Programı’nda yaptığı konuşmada muhalefete yönelik yine terör ithamında bulundu. Cumhurbaşkanı ve AK Parti lideri Erdoğan “Ne yazık ki birileri, başta bay bay Kemal olmak üzere Kandil’den görüşmeler yapıyorlar. Yazıklar olsun. Kandil bunları destekleyecek, Kandil’in desteği ile beraber bu ülkede cumhurbaşkanı olacak. Benim milletim Kandil’den aldığı destekle cumhurbaşkanı olana bu ülkeyi teslim etmez” dedi. Erdoğan’ın açıklamalarına benzer söylemleri partisinin kurmayları da meydanlarda kullanıyor.

MUHALEFETE DÜŞMAN KUVVETİ BENZETMESİ

Onlardan biri de AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım. Yıldırım, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın rahatsızlığından dolayı katılmadığı Yozgat’taki toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada muhalefete düşman kuvvvetleri benzetmesi yaptı. Yıldırım “Bu seçim, işgalcilere karşı istiklal mücadelesi seçimidir. PKK’yı, FETÖ’yü meşrulaştırmaya çalışanlara karşı milli liderin seçimidir” ifadelerini kullandı. Yıldırım’ın bu ifadelerine muhalefet sert tepki gösterdi. Kullanılan dilin kabul edilemez olduğunu vurguladı.

MİLLET İRADESİNE ‘SİYASİ DARBE’ DEDİ

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ise İstanbul’da katıldığı bir etkinlikte 14 Mayıs seçimleri için ‘siyasi darbe’ dedi. Soylu konuşmasında “15 Temmuz 2016’daki darbe girişimi, halkın sokağa dökülmesi karşısında başarısız oldu. 15 Temmuz onların fiili darbe girişimiydi. 14 Mayıs da siyasi darbe girişimleridir. Bu kadar açık ve nettir. 14 Mayıs 2023, Batı’nın siyasi darbe girişimidir. Türkiye’yi tasfiye etmeye yönelik hazırlıkların 14 Mayıs’ta her birini bir araya getirerek oluşturulabilecek darbe girişimidir. Bunu ben söylemedim. Bunu bugün Amerika’nın başındaki zat yıllar önce söyledi. Yıllar önce denedikleri bütün yöntemler berhava olunca (boşa çıkınca) ancak böyle bir yöntemle Türkiye’yi ele geçirebileceklerini ifade ettiler.”

İKTİDAR DEĞİŞİMİ BAĞIMSIZLIĞA DARBE OLUR

Tepki çeken bu dile son halkayı ise Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum ekledi. Bakan Soylu’nun ardından Uçum da 14 Mayıs seçimlerini ‘darbe’ ile kıyasladı. Uçum “Köklü değişim mi bekliyorsunuz?” sorusuna “Evet. 2023 seçimlerinde iktidar değişikliği Türkiye’nin tam bağımsızlığına darbe olur. Bu başarılabilir mi ayrı konu. Bu başarılabilir mi ayrı konu. Temel devlet doktrinlerinin korunacağına ilişkin güven veren bir yaklaşımları yok” yanıtını verdi.

SANDIK ŞÖLENİNE BU DİL İLE GİTMEYELİM

İktidarın sertleşen diline kamuoyundan da eleştiriler yükselmeye başladı. Muhalefetin yanı sıra iktidarın tavrını eleştiren kamuoyundan “Milli iradenin tecelli edeceği demokrasi şölenine bu dil ile gitmeyelim” yorumları gelmeye başladı. Sertleşen tavrın sürece zarar vereceği ve sandık güvenliğine gölge düşüreceği ifade edildi.