Hatay’ın Samandağ ilçesinde çadır ihtiyaçları tam karşılanamayan 100’den fazla kişinin muz serasında yaşadığı ve tuvalet, banyo sıkıntısı çektiği ortaya çıktı. Depremler olduğunda 11 günlük olan kucağındaki bebeğiyle yardım çağrısı yapan Özlem Yıldırım, “Konteyner gelebilirse tabii ki de çok güzel olur ama gelir mi, bilmiyorum. Gelip hâlimizi görüyorlar. Gerekenleri, yapabildiklerini yapmalarını tabii ki de istiyoruz” dedi.
Kahramanmaraş merkezli 11 ilde yıkıma neden olan depremlerin ardından bölgedeki bazı ilçelerde yurttaşların çadır sorunu hala devam ediyor. Sanatçı Mahsun Kırmızıgül de geçen çarşamba günü sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Hatay’ın Samandağ ilçesindeki Kuşalanı Mahallesi sakinlerinin yaşadığı çadır sorununa dikkat çekti. Kırmızıgül, “Eski bir muz serasının içinde çoluk çocuk, hamile kadınlar ve yaşlı insanların da olduğu 200 kişi, tam 44 gündür yaşamaya çalışıyorlar. Gittim, gördüm ve inanın çok üzüldüm. Tuvaletleri, banyoları, çadırları yok… Kızılay ve AFAD lütfen göreve” çağrısını yapıyor.
“LAVABO, TUVALET, BANYO İSTİYORUZ”
Serada yaşam mücadelesi verenler, mağduriyetlerini ve yetkililerden taleplerini ANKA Haber Ajansı’na anlattı. Doğma büyüme Samandağlı olduğunu söyleyen Meryem Uzel, “Kaynım yaptı, bıraktı burayı bize. Yalnız bana değil, tüm komşulara. Depremden fazlasıyla korktuk. Yağmurda, çamurda yolda koştuk. Kaynım çağırdı; 'Gelin, buraya, yatın' diye. Böyle yerleştik yani. Saymadım ki, 50- 100 bilmiyorum. Mahsun Kırmızıgül sesimizi duyurdu. Lavabo, tuvalet, banyo istiyoruz. Geç kaldılar” dedi.
“170 KİŞİ KADAR KALIYORUZ”
Leyla Deve de Mahsun Kırmızıgül gelmeden önce hiçbir yetkilinin kendilerine ulaşmadığını dile getirdi. Deve, “Biz 25 gündür burada kalıyoruz, kimse bize bir çöp poşeti vermedi. Mahsun Bey geldi, ünlü olduk. Mahsun Bey’den sonra bizim çadır talebimiz oldu, geldi de. Kızılay da geldi bugün (dün), ihtiyaçlarımız var. Kızılay geldi, baktı, araştırdı; getireceklermiş. Biz bu kadar kalabalığız. Gerçeği gördünüz, bir şey demek gerekmiyor. Biz burada 170 kişi kadar kalıyoruz. Hepsi çocuklu” diye konuştu.
“KONTEYNER GELİR Mİ, BİLMİYORUM”
Depremlerin olduğu sırada henüz 11 günlük olan bebeği ve diğer iki çocuğuyla hasarlı evinden çıkmak zorunda kalan Özlem Yıldırım, hemen ardından serada yaşamaya başladıklarını belirtti. Yıldırım, şöyle konuştu:
“Çocuklar için sağlık, ilaç ihtiyaçlarımız oluyor. Bazılarını yardımdan temin etmeye çalıştık. Bazılarını kendi bildiklerimizle, çabalarımızla halletmeye çalışıyoruz. Yemek, su, gıda, giyim; en çok ihtiyaçlarımız olan şeyler. Tuvalet sıkıntısı oluyor. Onları genelde orta hasarlı binamızda kullanıyoruz. Orayı kullanmak zorundayız. Çadıra başvurduk ama işte çadır da ne kadar yeterli olur bu zamandan sonra bilmiyoruz. Çünkü yaz geliyor, içinde kalınmıyor. Dışarısı da bulunduğumuz yer çok güvenli değil. Konteyner gelebilirse tabii ki de çok güzel olur ama gelir mi, bilmiyorum. Yani gelip hâlimizi görüyorlar. Gerekenleri, onların yapabildiklerini tabii ki de istiyoruz. Mahsun Bey’e ve AHBAP’a desteklerinden dolayı çok teşekkür ederiz.”
Kaynak :Milli Gazete