Siyonist İsrail’in Gazze’de uyguladığı soykırıma varan saldırıları sürerken katliamlarla dolu tarihini bir kez daha akıllara getirdi. Siyonist rejim, mülteci kamplarını ve sivillerin yaşadığı köylerdeki baskınlarda binlerce Filistinliyi şehit etti.

Günü kanlı geçmişi kanlımask

Sözde devlet kurulmadan önce İrgun örgütünü kuran Siyonistler, katliamcı Begin liderliğinde; Deyr Yasin köyünde 254, Safsaf köyünde 70, Davayima’da 80 Filistinliyi katletti. İşgalci rejimin kanlı tarihinde dikkat çeken kişi ise “Kasap” lakabıyla hatırlanan Ariel Şaron oldu. Katil Şaron’un Sabra ve Şatilla mülteci kamplarına düzenlediği saldırıda 2 bin kişi, Kana’da 109 kişi ve Cenin baskınında 1.300 Filistinli şehit oldu. Siyonistlerin kanlı tarihinde Mavi Marmara da var. Gazze’ye yardım götürmek için hareket eden Mavi Marmara gemisine saldırı düzenleyen işgalciler, 9 Müslüman’ı şehit etmişti.

Siyonist İsrail’in hava bombardımanlarıyla hedef aldığı Gazze’deki saldırıları sürerken işgalcilerin 75 yıldır uyguladığı katliamları akıllara getirdi. Kurulmadan önce örgütlerle, kurulduktan sonra ise organize bir şekilde Müslümanları katletmeyi sürdüren Siyonistler, Filistin topraklarını daraltarak kendilerine mesken etti. Zamanla ülkenin topraklarının büyük bölümünü ele geçiren işgalciler, neredeyse her gün katliamlarını sürdürüyor. Ancak bazı dönemlerde ise Siyonist eli kanlı katiller büyük katliamlara sebep oldu.

KATLİAMLAR İRGÜN TERÖR ÖRGÜTÜ İLE BAŞLADI

Siyonist İsrail’in, İngilizler ile birlikte Filistin topraklarında başlattığı saldırılar, İrgun terör örgütünün kurulmasıyla birlikte yapılaştı. Menahem Begin’in öncülük ettiği terör örgütü, kurulmasıyla birlikte masum Filistinlileri katletmeye başladı. İlk katliamlarına 1948 yılında başlayan örgüt, Kudüs’ün batısında yer alan Deyr Yasin’de aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 254 Filistinliyi hedef aldı. Aynı yıl içerisinde Safsaf ve Davayima köyünde toplan 150 Filistinli masumu katletti. İşgalciler bu yıl ile birlikte sözde devletin temellerini kanlı bir şekilde atarken, masum Filistinlilere ait toprakları ele geçirmek ve hayatta kalan Filistinlileri ise göçe zorlamaya çalışmaktı.

KATLİAMLAR SÖZDE DEVLET İLE DEVAM ETTİ

İşgalci Siyonistler, batılılardan aldığı destek ile birlikte sözde devleti kurmasının üzerinden henüz 5 yıl geçmişken arka arkaya katliamlara imza attı. Batı Şeria’da yer alan Kibya köyüne 1953 yılında baskın düzenleyen işgalci Siyonistler, 67 Filistinliyi katletti. Köydeki katliamın liderliğini ise Siyonist işgal devletinin başbakanı olacak olan Ariel Şaron yaptı. Bu katliamın ardından 1956 yılında Başbakan Ben Gurion, bu kez de Kefer Kesem ve Samu köylerini hedef aldı. Vahşi saldırılarda 23’ü çocuk 67 Filistinli hayatını kaybetti. İşgalciler, saldırılarına irili ufaklı sürdürürken 1968 yılında Batı Şeria’nın yakınlarında bulunan 15 Filistin köyünü uçaklarla bombaladı. Masum sivillerin hedef alındığı saldırılarda 56 Filistinli şehit oldu. İşgalciler resmi rakamlara göre, Kudüs katliamında 30, Hazreti İbrahim Camii katliamında 29 ve Kana katliamında ise 109 Filistinliyi şehit etti.

İŞGALCİLERİN EN BÜYÜK KATLİAMLARI SABRA, ŞATİLLA VE CENİN

İnsanlık tarihinin en kanlı saldırılarından biri olarak hafızalara kazınan Sabra ve Şatilla kampları katliamları oldu. Lübnan’da bulunan kamplara saldırılar düzenleyen siyonist İsrail Savunma Bakanı Ariel Şaron’un gözetiminde Hristiyan Falanjist milisler de katıldı. Birleşmiş Milletler’in gözetiminde olan kampa baskın düzenleyen Siyonistler, kampların etrafını kuşatarak içerisinde kadın, çocuk, bebek gözetmeden binlerce Müslüman’ı şehit ettiler. Falanjist Hristiyanlara silah dağıtarak katliamları organize eden “Kasap” lakaplı cani Şaron saldırılarında, resmi rakamlara göre 2 bin Müslüman şehit oldu. Filistin’in Batı Şeria bölgesindeki Cenin kampında bulunan 13 bin 755 kişi yaşıyordu. Birleşmiş Milletler’in gözetimi alında bulunan kampa 2002 yılında hava saldırılarına başlayan işgalci rejim, kampa karadan harekât ile saldırı düzenledi. Saldırı emrini Siyonist devlet İsrail Başbakanı kasap lakaplı Ariel Şaron verirken vahşi saldırılarda 1.300 Müslüman’ı şehit etti. İşgalciler bu saldırıların ardından katliamlarına 2004 yılında Nuseyrat ve Bureyc kamplarında 14 Filistinliyi, aynı yılın temmuz ayında Lübnan’a hava saldırıları düzenleyen Siyonistler 1000’den fazla Müslüman’ı şehit etti.

MAVİ MARMARA’YA DA SALDIRI DÜZENLEDİLER

İşgalci İsrail, Filistin ve Lübnan katliamlarının dışında Libya Havayolları’na ait bir yolcu uçağını düşürerek 107 masumu katletti. 1970 yılında Mısır da Sha’a eyaletinde bir okulu bombalayarak 46 çocuğu katlederken 1971 yılında ise Suriye’yi bombalayarak 200 masum sivili katletti. Siyonist İsrail’in mevcut başbakanı Netanyahu’nun 2010 yılında Mavi Marmara gemisine düzenlediği baskın da işgalcilerin kanlı tarihinde yer edindi. Ambargo altındaki Gazze’ye yardım götürme amacıyla yola çıkan Mavi Marmara gemisi, uluslararası sularda işgalci Siyonistlerin saldırısına maruz kaldı. Hedef gözetmeksizin gerçekleştirilen saldırıda 9 kişi şehit oldu.

GAZZE’YE YÖNELİK KATLİAMLAR İLK DEĞİL

Siyonist işgalcilerin, Gazze’ye düzenlediği hava saldırılarında 6 bini aşkın Müslüman şehit olurken binlerce kişi ise yaralandı. İşgalciler Gazze’de ilk katliamını 2008 yılında gerçekleştirdi. Gazze’ye başlattığı hava ve kara bombardımanlarında 1.133 masum sivili katletti. Benzer bir saldırıyı 2014 yılında gerçekleştiren işgalciler, resmi rakamlara göre 2 bin 100 Filistinli hayatını kaybetmesine, 10 binden fazla sivilin ise yaralanmasına sebep oldu. 7 Ekim itibarıyla başlayan saldırılarda ise Siyonist şebeke 7 binin üzerinde masum sivil ve çocuğu katletti.

75 YILDA 200 BİNİ AŞKIN FİLİSTİNLİ ŞEHİT OLDU

Milli Gazete'den Ali Ekber'in haberine göre, İşgalci İsrail’in, Filistin topraklarında gerçekleştirdiği katliamlarda binlerce Müslüman şehit olurken, yüz binlerce kişi ise yaralandı. Milyonlarca Filistinlinin yerinden zorla göç ettirildiği bir tablo ortada dururken Siyonist çetelerin 75 yıllık kanlı tarihinde resmi rakamların aksine 200 bini aşkın Filistinlinin şehit olduğu tahmin ediliyor. Siyonistlerin kanlı tarihini görmezden gelen Batılı liderler, medya kuruluşları ve kurumları, HAMAS’ın saldırılarını kınarken, işgalci rejime tepkisiz kalmaya devam ediyor.