Denizbank, Seçil Erzan'ın  fon  dolandırıcılığıyla ilgili ortaya çıkan bazı görüntülerin tamamını paylaşarak, ortaya çıkan bazı görüntülerin bir bölümünün kısmen yayınlanmasının olay örgüsünü bozduğu ifade etti.

O GÖRÜNTÜLERE DENİZBANK AÇIKLIK GETİRDİ

"Saadet zincirine bankada teslim edildiği iddia edilen bir kısım paralar, iddianın aksine banka kayıtlarından nakit ödeme yoluyla çıkarılarak 'sistem' olarak adlandırılan organizasyona teslim edilmektedir" denilen açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

"Nitekim bu husus, Bankamızın 28  Kasım 2023 tarihinde yaptığı ekte de yer alan 3. Kamuoyu Bilgilendirmesinin 20 Soru 20 Yanıt bölümündeki 17. sorunun yanıtında ayrıntıları ile örnek verilerek açıklanmıştır.

Eğer iddia edildiği gibi banka nezdinde bir fon hesabı olsaydı para nakden çekilip dışarı çıkarılmaz hesaptan hesaba aktarılırdı. İlgili kamera kayıtları, Bankamıza yatırılan bir paraya değil aksine bir hesap sahibinin, hesabından nakit çekme işlemine aittir. Şikayetçi eski sporcu, hesabındaki tutarları kardeşinin sahibi olduğu şirkete havale etmiş, şirketten para çekme yetkisi olan kardeşi de önceden Bankamıza iletilen ve talebi üzerine hazırlanan 2 milyon 490 bin USD olan bu parayı nakit olarak şubeden çekmiştir.

Görüntülerden açıkça anlaşıldığı gibi hesap sahibi, elindeki siyah bir çantayı gişe mahallindeki masanın üzerine koymuş ve çekme talimatı verdiği söz konusu tutar nakit olarak çantaya doldurulmuştur. Bu husus kameralarda açıkça görülmektedir. Hemen akabinde sonradan A.Y. olduğu anlaşılan Seçil Erzan'ın para getir-götür işlerinde kullandığı şahıs, para dolu siyah çantayı alarak bankadan çıkış yapmıştır.

Hesap sahibi, Bankamız nezdinde mevcut imza sirkülerine uygun ödeme fişini imzalayıp, Seçil Erzan ile öpüşerek vedalaşmış ve kapıda bekleyen güvenlik görevlimiz ile selamlaşarak çok kısa bir süre sonra şubeden ayrılmıştır."

Açıklama şöyle devam etti:

“28 Kasım 2023 tarihli, ‘20 Soru 20 Yanıt’, başlıklı açıklamamızın 17. Maddesinde de örnekleri ile açıklandığımız gibi; nakit olarak müşterinin zilyetliğine geçmiş ve banka dışına çıkarılmış bir para üzerinde bankanın hiçbir sorumluluğu yoktur. Yine ilgili haber programlarında, ‘para neden gişeden teslim edilmiyor’ şeklinde getirilen eleştiriye cevaben açıklamak isteriz ki; bu bölüm gişe mahallinin bir parçası olup kameralarla izlenmektedir.

Büyük tutarlı para teslimleri, gişelerin güvenlik amaçlı camla korunan ön bölümünün fiziken teslimata müsaade etmemesinden dolayı sektör uygulamalarına paralel olarak bu gişe bölümünün tam arkasında yer alan güvenlik açısından diğer müşterilere kapalı mahalde yapılmaktadır. Kamera kayıtlarındaki işlemler ile ilgili Bankamız dahil hiçbir makama bugüne kadar herhangi bir şikayet iletilmemiştir. Teftiş Kurulumuz tarafından düzenlenen 28 Nisan 2023 tarihli raporumuzun ekinde, yer alan delil niteliğindeki kamera kayıtlarını kamuoyunu aydınlatmak amacıyla bilgilerinize sunarız.”

Onların Yeri Cezaevi Değil: İsrail İle Ticareti Protesto Eden 7'si kadın 9 Gencin Tutuklanması Tepki İle Karşılandı Onların Yeri Cezaevi Değil: İsrail İle Ticareti Protesto Eden 7'si kadın 9 Gencin Tutuklanması Tepki İle Karşılandı

O MÜDÜR SORUŞTURMA AŞAMASINDA İFADE VERDİ

Seçil Erzan’ın fonda değerlendirme vaadiyle parasını aldığı kişilerden Bülent Çeviker’in eşi İnci Çeviker'e, Emre Belezoğlu’nun parasıyla ilgili kuzeni Volkan Bahçekapılı’ya, Selçuk İnan’a, Nestor Fernando Muslera’ya ve İsmail İbrahim Çağlar’a verdiği belgelerde ikinci kişi olarak imzası bulunan Asiye Öztürk, soruşturma aşamasında ifade verdi. İddianamede şüpheli olarak yer alan Öztürk, Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından alınan savunmasında 2002 yılında Denizbank'ta banka personeli olarak çalışmaya başladığını, 2010’dan itibaren operasyon müdürü olarak görevine devam ettiğini anlattı. Levent Büyükdere Caddesi'ndeki şubede, şube müdürü Seçil Erzan ile birlikte çalıştıklarını dile getiren Öztürk şunları söyledi:

“Yaklaşık 8 ay önce Seçil Erzan bizim şubemize Florya şubesinden tayin olmuştu. Bu zamana kadar aramızda hiçbir sıkıntı olmamıştı. Seçil Erzan'ın fon vaadi ile insanları kandırdığından kesinlikle haberdar değilim. Odasına kim gelir kim gider onu da bilmiyorum. Çünkü bizim şubemiz iki katlıdır, ben alt katta çalışırım. Seçil Erzan ise üst katta çalışmaktadır. Benim bulunduğum katta odam gişenin hemen arkasında yer almaktadır ve odamda bir kamera bulunmaktadır. Bu kamera ile bankanın gerek birinci gerekse ikinci katını görebilmekteyim. Fakat Seçil Erzan'ın odasının içini görmüyorum. Seçil müdür şubemize tayin olduktan sonra özellikle Galatasaraylı futbolcuların yanına gelip gittiğini biliyorum ancak kim ne kadar para yatırıyor ya da kim ne kadar işlem yaptırıyor bilmiyorum. 7 Nisan 2023 tarihinde Emre Belözoğlu'nun Seçil müdürün yanına geldiğini biliyorum. Arda Turan da zaman zaman Seçil müdürün yanına geliyordu. Ayırca Semih Kaya, Selçuk İnan, Emre Çolak da aynı şekilde Seçil müdürün yanına gelip gitmiştir. Semih Kaya ve Selçuk İnan ile zaman zaman bankacılık işlemi gerçekleştirdim. Şöyle ki para çekme ya da para yatırma işlemlerini sistem üzerinden gerçekleştirdim. Fakat fon ile ilgili herhangi bir işlem yapmadım. Kimseden de bu zamana kadar Fatih Terim fonu ya da Hakan Ateş fonu ya da başka bir fon adı altında hiçbir söz duymadım.”

“BENİM HATAM İŞLEMİN NE OLDUĞUNU BİLMEDEN İMZA ATMAMDIR”

7 Nisan 2023 tarihinde Seçil Erzan'ın soruşturmaya konu eylemleri sebebiyle olaylardan haberdar olduğunu söyleyen Asiye Öztürk ifadesinin devamında, “Açıkçası şoke oldum. Seçil müdür bana zaman zaman bir takım belgelere imza attırdı. Ancak müdürüm olduğu için ve kendisine insani olarak da iş arkadaşı olarak da güvendiğim için bilmeden bir takım evrakları imzalamış olabilirim. Bana göstermiş olduğunuz belgelerden Volkan Bahçekapılı'nın müşteri olduğu vadeli işlem talimat ve işlem sonuç formunun altındaki Denizbank kaşesinin üzerindeki ıslak imzalardan biri şahsıma aittir. Ben bu işlemin içeriğinin ne olduğunu, Seçil müdürün ne kadar para aldığını, vadenin ne kadar olduğunu ya da vade sonunda yüzde olarak kaç kar edileceğini dahi bilmiyorum. Benim hatam sadece işlemin ne olduğunu bilmeden imza atmamdır. Olayı sadece bu şekliyle kabul ediyorum. Bunun dışında hiç kimseye yüksek getirili fon vaadinde bulunmadım." dedi.

"ACELECİ BİR TAVIR TAKINDI"

Sözcü'den Ali Selim Yamanlı'nın haberine göre, Asiye Öztürk, "Seçil Erzan'ın kimlerle görüşüp neler vadettiğinden haberdar değilim. Ben bu zamana kadar hatırladığım kadarıyla 4-5 adet bilmediğim ve içeriğinden haberdar olmadığım belge imzaladım. Çünkü Seçil müdür beni yanına çağırıp ‘Asiye şunları imzala, acil müşteriye vereceğim’ demişti. O esnada zaten Seçil müdürün masası çok karışıktı ve bilgisayar ekranında görüntüler mevcuttu. Ben de işin acil ve önemli olduğunu düşünerek bilmediğim belgeleri imzaladım. Zaten belgelerin üst kısmında başka belgeler bulunduğu için neye imza attığımı dahi açıkçası bilmiyordum. Sadece alt kısımda Denizbank kaşesini gördüm. Üzerinde Seçil Erzan'ın da imzası vardı. Buna güvenerek yanına imza attım. Hata yaptığımı bu anlamda kabul ediyorum. Bunun dışında bir keresinde de benim yanıma gelip aceleci bir tavır takınıp bir belgeyi bana uzatıp, o sırada beni bir yandan konuşturup bir yandan da bana belgeyi imzalattı. Ben yine neye imza attığımı bilmiyorum"  ifadelerini kullandı.


"BAŞINDAN BERİ ŞÜPHELENİYORDU YİNE DE İMZALADI"

Seçil Erzan, iddianamedeki ifadesinde Asiye Öztürk'ün olayın başından beri durumdan şüphelendiğini söyledi. Erzan verdiği ifadede, "Benim fon vadettiğim kişiler özetle Arda Turan, Emre Belözoğlu, İbrahim Çağlar, Emre Çolak, Muslera, Bülent Çeviker, Buse Terim, isimli şahıslardır. Bu kişilerden aldığım paralara ilişkin Emre Belözoğlu, Arda Turan, Emre Çolak, Muslera, İbrahim Çağlar, Mert Zeydanlı isimli şahıslara bir el yazımla oluşturulmuş bir kağıt verdim. Üzerine ıslak imzamı attım. Hatta bu belgelerin bazısında hala bankada şube müdür yardımcısı olan Asiye Öztürk'ün de imzası bulunmaktadır. Asiye Öztürk olaydan başından beri şüpheleniyordu ancak yine de belgelere imza atmıştır. En azından bu olaylarda şüphe çekici çok fazla şey yaşadık. İnsanlar gelip benden hesap sorduğunda Asiye benim yanımdaydı ve beni bu zamana kadar hiçbir zaman ihbar etmedi" dedi.

Editör: Ahmet Kacır