Wall Street’in en büyük bankaları, bunun ülkenin para politikası için ne anlama geldiğini söylemek için önümüzdeki ay Türkiye’de yapılacak çekişmeli seçimin sonucunu beklemiyor ve neredeyse oybirliğiyle faiz oranlarının 2018’deki kur çalkantısından sonra ulaşılan seviyelere geri döneceğini tahmin ediyor.
Citigroup Inc.’deki analistler şimdi Türkiye’nin politika faiz oranının önümüzdeki çeyreği %40’ta bitirmesini bekliyor. Bank of America Corp’a göre, yılın son üç ayında hafif bir düşüşten önce faiz %50’de zirve yapacak.
Bu, piyasa tarafından geniş ölçüde paylaşılan bir görüş. Gelecekteki borçlanma maliyetlerini fiyatlamak için kullanılan türevler de aynı zamanda oylamadan sonra çok daha yüksek oranlar ima ediyor. Bloomberg tarafından yapılan ankete katılan ekonomistlerin medyan üçüncü çeyrek tahmini, şu anki %8,5’e kıyasla Şubat’taki %10’dan %25,5’e yükseldi.
Citi iktisatçıları İlker Domac ve Gültekin Işıklar bu hafta yayınladıkları raporda, “Politika faizini yaklaşık %40’a veya daha yükseğe çıkaran daha güçlü bir ayarlama en ihtiyatlı bir hareket olabilir” dedi.
Küresel merkez bankaların sürdürdüğü devasa parasal sıkılaştırma, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yirmi yıllık iktidarının en çetin kampanyasının sonucu ne olursa olsun, ekonominin siyasete galip geleceğine işaret ediyor.
Bloomberg ekonomisti Selva Bahar Baziki: “Seçim sonucu ne olursa olsun daha ortodoks politikalara dönüş görüyoruz. Erdoğan’ın ekonomik modeli, artan yatırım, cari denge fazlası, daha güçlü lira ve sürekli fiyat istikrarı sağlamayı amaçlıyordu. Bunun yerine, model dört hedefte de başarısız oldu” ifadesini kullandı.
Muhalefet ittifakı, seçilmesi halinde ortodoks para politikalarına ve “özerk” bir merkez bankasına dönüş sözü verdi. Şu anda Erdoğan’ın merkez bankası başkanını ve para politikası komitesi üyelerini doğrudan atama ve görevden alma yetkisi bulunuyor.
Erdoğan’ın savunduğu geleneksel olmayan politikalar inceleme altına alınırsa, ana akıma dönüş yolu muhtemelen merkez bankasının geçen yıl dünyanın en büyük enflasyon krizlerinden biri karşısında uzun soluklu sıkı para politkaıs izlemesi anlamını taşıyacak.
‘Acılı Bir Dönem’
Abrdn in London’da yatırım direktörü Viktor Szabo, “Mevcut politika patikasının sürdürülemez olduğunu hepimiz biliyoruz” dedi. Szabo, “Muhalefetin makul bir makro programı olsa da, enflasyonu düşürmek için önce ekonomiyi çökertmeyi gerektireceğinden, bu sancılı bir dönem olacak” dedi. Başka bir deyişle, Türkiye derin bir çukura düşürüldü ve oradan çıkmak zor olacak” dedi.
Ekonominin bazı bölümleri zaten büyük ölçüde resmi politikadan kopuk bir şekilde çalışıyor. Mevduat faizleri son dört yılın en yüksek seviyesinde ve merkez bankasının ölçütü ile arasındaki fark on yılın en yüksek seviyesi.
Merkez bankası, enflasyon 2022’de %85’in üzerine çıkmasına rağmen iki yıldır faiz artırmadı. Bunun yerine, enflasyonu tek haneli rakamlara getirmek için 2021 ortasından bu yana ölçütü sdürekli faiz düşürdü.
Türkiye’nin bir gecede ekonomik geleneğe geri dönmeye yakın olduğu görüşü, pek çok şüpheciye sahip. İstanbul’da bağımsız bir ekonomist olan Haluk Bürümçekçi’ye göre, “%50’lik bir faiz oranı, ekonomik aktivite, istihdam ve kredi piyasası üzerinde ciddi olumsuz etkiler yaratacaktır.”
Bürümcekçi, “Güçlü para politikası ve enflasyon hedeflemesi” taahhüdünün yanı sıra, oranların %30’a kadar çıkabileceğini söyledi. Ancak Bürümcekci, uluslararası bankaların beklentileri kendi lehlerine şekillendirmeye çalışırken aşırı telaşlı davrandıklarına inanıyor.
“Yabancı yatırımcılar, belirsiz ortamda mümkün olan en kısa sürede minimum riskle yüksek faiz oranları yoluyla daha fazla gelir elde etmek istiyor” dedi.
Zümrüt İmamoğlu da dahil olmak üzere BofA ekonomistleri bir raporda, “Bütün göstergeler ekonominin yeniden dengelenmesi gerektiğine işaret ediyor” dedi. “Sonuç ne olursa olsun, zayıf bir lira ve dengesizlikleri gidermek için sıkılaşan ekonomik koşullar görüyoruz.”
Kaynak: Wall Street Forecasts Big Rate Hikes in Turkey After Elections