BİR  NECMETTİN  ER-GÖREN- BAKAN GEREK ÜMMETE

Bismillahirrahmanirrahim

Allah’a  hamd, Resul-i Ekrem efendimize, âline ve ashabına salat-ü selam ederiz.

Esselamü Aleyküm;  Muhterem Okuyucu kardeşlerim.

Rahmetli Erbakan hocamızı vefatının 12. sene-i devriyesinde rahmetle minnetle hasretle yad ederek satırlarıma başlamak istiyorum. Milli görüş Saadet Partisi camiası önderliğinde her yıl bir tema belirlenerek Erbakan hocamızı andığımızı herkes biliyor sanırım. 2012 yılından beri bu anma toplantıları birlik beraberlik kardeşlik mesajlarının verildiği bir platform oldu ve bu platformda oluşan iklim başka birlikteliklerin zeminini oluşturdu.

Yakınen bilenler ya da bu camiada yetişenler hocanın farklı hususiyetlerini hikâyeleri ile biliyorlar. Milli görüş tarihi ve Erbakan Hoca ile ilgili yeteri kadar anı, hatıra, bilimsel çalışma birikti diyebiliriz.  Her ne kadar kendi mensupları tarafından tüm yönleri ile biliniyorsa da öldükten sonra ve hatta akıllı telefonlar sosyal medya yaygınlaştıktan sonra insanımız Erbakan hocayı yeni yeni tanımaya başladı.  İlgi alanları çok çok farklı 2000 sonrası kuşağın hocayı özellikle Suriye’nin kuzeyine ilişkin öngörüsü ile tanıdığını söyleyebiliriz. Onlarca kişiden bu geri dönüşü aldığımı da belirtmek isterim.

Demek ki onca müspet vasfının yanında, hocanın ileri görüşlülüğü yeni nesli ve kitleleri oldukça etkilemiş. İinsanoğlunun geleceğe yönelik olacakları çok merak etmesinin gizemimidir ya da genel manada devlet ve siyaset adamlarının günübirlik anlık ‘’dün dündür bugün bugündür’’ söylemli oportunist yaklaşımlarının doğurduğu bir ihtiyaç mıdır? hocamızın bu yönü çok öne çıkmış durumda. Zamanında yıllarca bu görüşleri  ifade ettiği zaman kendisine istihza ile yaklaşıldığını da kayıt olarak düşelim. Hocamız bunları kendini paralarcasına anlatırken, Demirel kahkaha atarak ve gerdan kırarak alay ediyordu mesela.

Yazılarımda zaman zaman iyi niyetli özeleştirileri de nefsi değil ruh kaynaklı yapabilmiş  olduğum için ifade ediyorum ki; hemen herkes bugün Erbakan hocanın yerinin ayrı olduğunu ve yokluğunun hissedildiğini söylüyor ve kabul ediyor. Günümüz büyük resmini görmede izlemede tahlil ve teşhis etmede Erbakan hocamızın yokluğu inanılmaz hissediliyor.  Elbette bu ifadelerim asla başka bir değirmene su taşımaz başkalarının ekmeğine de yağ sürmez. Elbette hocamızın peşinden giden samimi ve sadık insanlar onun vasiyetini ve emanetini yerine getirme konusunda gereğini yapıyorlar. Vurgulamak istediğimiz ise Erbakan hocanın vizyonerliğinin ileri görüşlülüğünün feraset ve basiretinin büyüklüğüdür.

Kronolojik sıralamayı tam oturtamıyorum ve sıralayamıyorum ama Erbakan hocamızın bu erken görme, er bakmalarının birçoğunun çıktığını çıkmakta olduğunu ve çıkacağını düşünenlerdenim. Başka bir alemden başka bir pencereden bakabilsek ve bunu bilimsel veri ve kaynaklarla da ortaya koyup harmanlasak ve bir Allah dostu olduğunu da hesaba katsak hocayı daha iyi anlamış oluruz diye söyleyebilirim. Ciddiyetle bir çetelesini tutsak hocamızın hep haklı çıktığını ve daha birçok sözlerinin ise vakti geldiğinde zuhur edeceğini düşünüyorum ve bu umutlarımı hep taze tutuyorum. Bu ileri görmelere insan ömrünün süresi yeterli mi orası bizim için muamma.  Nasıl umutlanmayayım ki; bu öngörülerin içinde simit çay hesabıyla gelip bu hesapla gideceklerin müjdesi var, Akdeniz'de İsrail'e atacağımız tokat var, Allah c.c. nurunu mutlaka tamamlayacak ve zafer inananların olacak diye müjdeler var.  

Erbakan Hocamız bu öngörülerinde isabet etmese de bizim sevgimiz değişmez kendisine karşı. Şüphesiz biz ona çok şey borçluyuz. Çünkü onun kurduğu kurumlarda yetişen insanlar dünya ve ahiretini kazanacak imanı, ahlakı, şuuru orada öğrenip kuşandılar. Dünya ve ahiret saadetini elde edecek bir şuuru veren kurum 4 fakülte değil 400 fakülte de eder bizim nezdimizde,  hocamız az bile söylemiş.

2023, 2053, 2071, 2099!(Osmanlı’nın Kuruluşunun yıldönümü ☺) diye afaki hedefler hamasetle değil de ciddiyetle altı doldurularak oluşturulmuşsa bir şey ifade eder. Enflasyon, bütçe, büyüme rakamlarını 1 yılda üç kere revize edersen ancak cahilleri uyutabilirsin. 

Unutmayalım masallarda Kralların yanında danışman olarak kahinler hep vardı. Gerek devletlerin hayatında gerekse uluslararası şirketlerde zamanı kavrayan geleceği ön gören tahmin eden stratejisini kuran, tedbirini alan, yatırımını yapanlar kazanıyor. Hatta o kadar ki ar-geleri ile inovatif çalışmalarıyla rakiplerinden birkaç adım önde gidip vakti geldikçe projelerini ortaya sürüyorlar. Erbakan Hoca bugün yaşasa belki Sanayi demez belki de bilişim derdi. 

İstanbul’un Fethi’ndeki dersi hiç unutmamamız gerekiyor. Zamanı çok iyi okuyup gidişatı çok iyi tahlil edip çağın silahında üstünlüğü ele geçiren Medeniyet nöbetini devralır. Erbakan Hocamızın vasiyetlerine sahip çıkacak ve gösterdiği hedeflere hep beraber koşacak Erbakanlar olmaya ve Erbakanlar yetiştirmeye devam edelim. Allah c.c. yine bu memlekete ve ümmete çığır açan, çiçek açarak baharı müjdeleyen yıldız şahsiyetler gönderecektir İnşallah. 

Vesselam Veddua…