OECD'nin son verilerine göre, enerji enflasyonu Nisan ayında -%0,1 iken Mayıs ayında %2,5'e yükseldi. Türkiye, %100,9 oranıyla enerji fiyatlarındaki artışta lider konumda bulunurken, Kolombiya ve Belçika gibi ülkelerde de önemli artışlar yaşandı. OECD verilerini KARAR'a değerlendiren enerji uzmanı Ali Arif Aktürk, artan enerji enflasyonun nedenin siyasi seçim dönemlerinde ötelenen zamlar ve sübvansiyonların daha sonra gecikmeli olarak daha yüksek şekilde ekonomiye yansıması olduğunu söyledi.

OECD, enerji enflasyonunun Nisan 2024'te -%0,1 iken Mayıs 2024'te %2,5'e yükselerek Şubat 2023'ten bu yana en yüksek seviyesine ulaştığını bildirdi. Bu artış, 24 OECD ülkesinde gözlemlenen enerji fiyatlarındaki önemli değişikliklerle ilişkilendirildi.

TÜRKİYE UZAK ARA BİRİNCİ

OECD'nin yayımladığı grafik, enerji enflasyonundaki artışın özellikle Türkiye'de dikkat çekici olduğunu ortaya koyuyor. Türkiye, Nisan 2024'te yüzde 40 seviyesinde olan enerji enflasyonunu Mayıs 2024'te %100,9 gibi rekor bir seviyeye çıkardı. Bu durum, Türkiye'de enerji fiyatlarının hızla yükseldiğini ve tüketiciler üzerinde ciddi bir mali baskı oluşturduğunu gösteriyor.

Diğer yandan, Kolombiya'da da enerji enflasyonu %19,7 seviyesinden gözle görülür bir artışla devam etti. Belçika (%11,2), İsrail (%9,3), Danimarka (%9,1) ve Şili (%8,5) gibi ülkeler de enerji enflasyonunda yüksek oranlarla dikkat çekti.

ENERJİ ENFLASYONUNDA DÜŞÜŞ GÖSTEREN ÜLKELER

OECD grafiğinde, bazı ülkelerde enerji enflasyonunun düşüş eğiliminde olduğu görülüyor. Birleşik Krallık, Nisan 2024'te -%16,0 oranında enerji enflasyonu kaydederken, bu oran Mayıs 2024'te de benzer bir düşüşle devam etti. Letonya, İtalya, Litvanya ve Estonya gibi ülkelerde de enerji fiyatlarında düşüş gözlemlendi.

Uğur Emek

@uemek

Söz konusu enflasyon olunca tek geçeriz. OECD’de enerji enflasyonu şampiyonuyuz. %100,9

OECD  Better Policies for Better Lives

@OECD

OECD #energy inflation rose markedly from -0.1% in April, to 2.5% in May, its highest level since February 2023, with increases in 24 OECD countries.  https://brnw.ch/21wLgVd | #OECDstats @OECD_Stats

Resim

"EKONOMİDE YAPISAL REFORMLAR YAPILMASI GEREKİYOR"

OECD'nin açıkladığı tablodaki Türkiye'nin konumunu değerlendiren KARAR gazetesi yazarı Prof. Dr. Uğur Emek, Türkiye'nin enerji ithal ettiği için kura bağlı olduğunu söyledi ve kur şoklarının enerji fiyatları yükselttiğini ve enerji enflasyonunun daha hızlı arttığını belirtti.

Enflasyonun Türkiye'de her açıdan yüksek olduğunun altını çizen Emek, Türkiye'nin tablodaki yerinin genel ekonomik politikaların bozukluğu nedeniyle olduğu söyledi. İktidarın "faiz neden enflasyon sonuçtur" diye ekonomi bilimine aykırı bir deneme yaptığını belirten Emek, şöyle konuştu:

"Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, rasyonel politikalara döneceğiz diyor ama hiçbir dönüş yok. Yani sadece para politikasında bir takım adımlar atıyorlar ama yapısal reform adına yaptıkları hiçbir şey yok. Cumhurbaşkanı NATO'ya 5 tane uçakla gitmiş. Hiçbir tasarruf tedbiri yok kamuda."

Ekonomide yapısal reformlar yapılması gerektiğini vurgulayan Emek, kamu harcamalarında şeffaflık ve rekabetin gerekliliğinin altını çizdi ve kamu ihale kanununun değiştirmeleri gerektiğini belirtti. Kamu özel işbirliği şirketlerinin vergiden kaçındığını da, Nereden buldun yasasının da getirilmesi gerektiğini söyledi ve artan kayıt dışılığın altını çizdi.

"FİYATLAR İÇ PİYASAYA YANSITILMIYOR"

OECD verilerini KARAR'a değerlendiren enerji uzmanı Ali Arif Aktürk ise, dünya genelinde enerji enflasyonunda düşüş olduğunu ancak Türkiye'deki ekonominin durumu nedeniyle rekorlar kırıldığını söyledi. Diğer ülkeler Türkiye arasındaki uçurumun nedenlerini sıralayan Aktürk, enerji ürünlerine uygulanan vergi artışlarının enflasyonu artırdığını söyledi.

Türkiye'nin iyi bir coğrafi konumda olmasına rağmen eksik rekabet nedeniyle enerjiye ucuza erişemediğini de belirten Aktürk, Türkiye'nin Ukrayna-Rusya savaşında nedeniyle Rusya'ya uygulanan ambargodan dolayı petrolü dünya piyasalarından çok ucuza varmış olmasına rağmen fiyatların iç piyasaya yansıtılmadığını belirtti.

Şirketlerin fahiş karlar elde ettiğini ancak bu fiyatların iç piyasaya yansımadığını belirten Aktürk, akaryakıt fiyatlarının İtalya Lavera/Cenova fiyatlarına endeksli olduğunu fakat tedarik şirketlerinin alışta 20 dolar 25 dolar ucuza aldığını ve fiyatlara yansıtılmadığını söyledi.

SEÇİM DÖNEMLERİNDE ÖTELENEN ZAMLARIN ENFLASYONA ETKİSİ

Artan enerji enflasyonun bir diğer sebebinin de siyasi seçim dönemlerinde ötelenen zamlar ve sübvansiyonların daha sonra gecikmeli olarak daha yüksek şekilde ekonomiye yansıdığını söyleyen Aktürk şunları söyledi:

"Siz zam ihtiyacını gerekli dönemde yapmazsanız onun finanse etmeniz için para ihtiyacınız var. Türkiye'de zaten pahalıya borçlanıyor. Pahalıya borçlandığından dolayı o paranın maliyeti de biniyor. Siz bir yıl sonra o zammı yapsanız bile en azından borçlanma maliyeti de üzerine katlanarak biniyor. Dolasıyla doğru fiyatlama, doğru zamanda yapılsa bu kadar etkisi olmaz."

Uygulanan sübvansiyonların Türkiye'nin rekabet avantajını etkilediğini vurgulayan Aktürk, şunları söyledi:

"Mesela dünyada petrol fiyatları ya da enerji fiyatları yükselmeye başladığında biz onu özellikle sanayi sektöründe sübvanse ettiğimizde bizim rakiplerimizin maliyetleri artıyor ama biz böyle sübvanse edilmiş enerjiyle üretimi yapıyoruz. Fakat Türkiye'nin bir süre sonra bunu sübvanse edecek ekonomik gücü olmadığından dolayı yapmak zorunda kalıyor ama o dönemde de petrol ya da enerji fiyatlar inişe geçtiği zaman futbol tabiriyle ofsayta yakalanmış oluyoruz"

Kaynak:Karar  / Berfu Kaygı