Ülkücü kimliğiyle tanınan Yeniçağ gazetesi yazarı Yavuz Selim Demirağ, bugünkü köşe yazısında dikkat çeken ifadeler kullandı. Eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş'in öldürülmesine değinen Demirağ, MHP'deki değişime dem vurdu. 

Kendisi gibi saldırıya uğrayan gazetecileri hatırlatan Demirağ, bir dönem mensubu olduğu Ülkücü hareketin "Bireysel çıkar odağı" haline dönüştüğünü söyledi.

Demirağ, "İdealizmin hâkim olduğu sırada "Abonman bileti olmadığı için belediye otobüsüne bile binemeyen adam"lar yerine; "Makam araçlarına binen, pek etkili reis"lere dönüştü. Mektepten yeni mezun olmuş, meslek sahibi sözde idealistler "İş bulma, ekmek kovalama derdi" yerine mevcut iktidarın ballı ihalelerinde "Taşeron" olma yöntemi tercih edildi." dedi.

Demirağ yazısını şu şekilde sonlandırdı:

"Sözü fazla uzatmayalım. Sinan Ateş, kendisine gelen bilgilerden rahatsız olduğu için bu pazara isyan etti. Genç yaşta "milyon dolarlık" servetlerin izini sürdü. "Çok para haramsız, çok laf yalansız olmaz" özdeyişi ile yetiştiği için bu konuda "suistimal" edenlerin peşine düştü. Nitekim "yasa dışı işlere bulaşanları" tespit etmeye başladı.

Sinan Ateş suikastında "lütfen tutuklananların kimliklerine dikkat edelim." 4-5 kafe sahibi, 8-10 yılda Ankara'nın en güzide arazilerinde 84 dönüm çiftlik evi. Milyonluk villalar. Bir o kadar arabalar. Çetelerin yanında İstanbul Emniyetinin de vekaletli avukatı... Bu soruşturmanın bana göre en önemli süreci "MASAK" olmalı. Mali Suçlar Araştırma Kurumu bu suikastta adı geçenlerin para hareketlerini incelemelidir. Kimin, kiminle iş tuttuğu açığa çıkarılmalı..."