Sözcü gazetesi yazarı Saygı Öztürk, eski ANAP Milletvekili ve 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın başdanışmanlarından Fevzi İşbaşaran'ın aktardığı  Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı  Kemal Kılıçdaoğlu ile Turgut Özal arasında geçen diyalogun detaylarını köşesine taşıdı.

8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal ile Kemal Kılıçdaroğlu arasında geçen diyaloğu aktaran Öztürk, Fevzi İşbaşaran'ın  "Dönemin Başbakanı Turgut Özal ile Konya'ya gitmiştik. Konya ziyaretimizde Akşehir ilçesini de ziyaret etmiştik. Özal'ın ‘Seyid Mahmud Hayrani'nin türbesini ziyaretine kadar, Hayrani hakkında bilgim yoktu. Ta ki Özal ve Kemal Kılıçdaroğlu görüşmesinde Özal'ın ‘Kemal Kılıçdaroğlu'nun Seyid Mahmud Hayrani'nin soyundan geldiğini' söyleyene kadar. Yani Kemal Kılıçdaroğlu'nun peygamberimizin damadı Hz. Ali, torunları Hz. Hüseyin, Hz. Hasan'ın soyundan geldiğini öğrenmiş oldum" şeklindeki ifadelerini köşesine taşıdı.

Turgut Özal'ın Kılıçdaroğlu'na özel bir önem verdiğini aktaran İşbaşaran, Saygı Öztürk'ün köşesinde aktardığı detaylarda şöyle devam etti:

"Kemal Kılıçdaroğlu Özal'dan sonra da Başbakan ve Cumhurbaşkanları ile çalıştı. Gerçekten, Özal'ın da dediği gibi Kemal Bey devletin hesabını,
kitabını, bütçesini en iyi bilendir. Devlette bir tek gün çalışmamış Tayyip Erdoğan'ın Kemal Kılıçdaroğlu'na ‘Sen bu devlet işlerinden anlamazsın'
dediğine insan gerçekten hayret ediyor."

İşte Saygı Öztürk'ün gündem olan yazısı şu şekilde:

"Feyzi İşbaşaran, başbakanlığı ve cumhurbaşkanlığı döneminde Turgut Özal'ın özel kalem müdürlüğü ve aynı zamanda başdanışmanlık görevlerinde bulundu. Önce ANAP İstanbul Milletvekilliği, daha sonra AKP'den Elazığ Milletvekili oldu. Ancak, partisinde 18 ay görev yaptı ve ardından istifa edip bağımsız milletvekili olarak parlamentoda bulundu.  Cumhurbaşkanı Erdoğan bir konuşmasında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu hedef almış, “Sen ne anlarsın dinden, imandan” demişti. Feyzi İşbaşaran, Kılıçdaroğlu'nun ailesiyle ilgili Turgut Özal'dan dinlediklerini Twitter hesabında yazdı. İngiltere'de yaşayan İşbaşaran'ı aradım, yazılanın kendisine ait olup olmadığını sordum. “Evet, ben yazmıştım” dedi. Neler yazdığını, niçin yazdığını okuyalım:

KONU: KILIÇDAROĞLU'YDU

“Dönemin Başbakanı Turgut Özal ile Konya'ya gitmiştik. Konya ziyaretimizde Akşehir ilçesini de ziyaret etmiştik. Özal'ın ‘Seyid Mahmud Hayrani'nin türbesini ziyaretine kadar, Hayrani hakkında bilgim yoktu. Ta ki Özal ve Kemal Kılıçdaroğlu görüşmesinde Özal'ın ‘Kemal Kılıçdaroğlu'nun Seyid Mahmud Hayrani'nin soyundan geldiğini' söyleyene kadar. Yani Kemal Kılıçdaroğlu'nun peygamberimizin damadı Hz. Ali, torunları Hz. Hüseyin, Hz. Hasan'ın soyundan geldiğini öğrenmiş oldum.
Dönemin Gelirler Genel Müdürü Altan Tufan, Kemal Kılıçdaroğlu'nu daire başkanı olarak önermişti, fakat ANAP'taki ülkücü milliyetçi siyasiler başka bir ismin daire başkanı yapılmasını istiyordu. Bir gece, Altan Tufan başbakanlığa geldi, başbakanla görüşmek istediğini söyledi. Konu, daire başkanlığına Kemal Kılıçdaroğlu'nun getirilmesiyle ilgiliydi. Özal'ın imzasını gerektiren bir kararname değildi.
Kemal Kılıçdaroğlu başbakanlığa, başbakanlık konutuna her geldiğinde Özal kendisine çok özel önem sevgi gösterirdi. Özal ‘Kemal ben de sizin yeğeninizim, annem Tuncelili' demiş, Kemal Bey de ‘Evet efendim, anneniz bizim Çemişgezek ilçemizin bir köyünden ama şimdi sizden kimse kalmadı' sohbetlerine de tanık olmuştum.

HAYRET ETTİM

Kemal Kılıçdaroğlu Özal'dan sonra da Başbakan ve Cumhurbaşkanları ile çalıştı. Gerçekten, Özal'ın da dediği gibi Kemal Bey devletin hesabını,
kitabını, bütçesini en iyi bilendir. Devlette bir tek gün çalışmamış Tayyip Erdoğan'ın Kemal Kılıçdaroğlu'na ‘Sen bu devlet işlerinden anlamazsın'
dediğine insan gerçekten hayret ediyor. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, dini inanç ve ailesini anlatarak siyaset yapan biri değil. Bu O'nun sosyal demokrat kişiliğine de
uygun değil, ta ki ben bunu Twitter'de yazana kadar. Kemal Bey, bundan bir ay önce Konya/Akşehir'deki dedesi Seyid Mahmud Hayrani'nin türbesini ziyaretinde benim yazdıklarımı doğruladı.” Cumhurbaşkanlığı döneminde, Turgut Özal 1991'de Kemal Kılıçdaroğlu'nu Bağ-Kur Genel Müdürlüğü'ne atamıştı. Süleyman Demirel de, Kılıçdaroğlu'nu Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK) Genel Müdürlüğü'ne atamıştı. Kılıçdaroğlu, devlet işlerinden anlamıyorsa kim anlıyor acaba?