TÜİK'in açıkladığı 2024 yılı üçüncü çeyrek büyüme rakamlarını değerlendiren uzmanlar, Türkiye ekonomisinin 2019'dan bu yana ilk kez teknik resesyona girdiğini belirtti. Sanayideki yüzde 2,2’lik daralma dikkat çekerken, sıkılaşmanın hem sanayiyi hem de ücretli kesimi olumsuz etkilediği vurgulandı. Ekonomistler, ihracatın GSYH’ye net pozitif katkısının, sanayideki daralmadan kaynaklanan ithalat azalmasından kaynaklandığını belirtti ve bu durumun sürdürülebilir olmadığını ifade etti.

Ekonomist İris Cibre, Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) açıkladığı 2024 yılı üçüncü çeyrek Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) verilerini sosyal medya hesabından değerlendirdi. Cibre, yıllık yüzde 2,1’lik büyüme oranına rağmen çeyrek bazda yüzde 0,2'lik daralma ile Türkiye'nin 2019’dan bu yana ilk kez teknik resesyona girdiğini belirtti.

'BU SIKILAŞMA İŞİ SADECE SANAYİYİ VURDU'

Cibre, ekonomik sıkılaşmanın özellikle sanayi sektörünü derinden etkilediğini vurgulayarak, sanayinin yüzde 2,2 daraldığını ifade etti. Tarım, inşaat ve finans sektörlerinin büyüme kaydettiğine dikkat çeken Cibre, inşaat sektörünün yüzde 9,2, finans ve sigorta sektörünün ise yüzde 6,2 oranında büyüdüğünü belirtti.

İris Cibre 

@iriscibre

Takip et

2019'dan beri ilk defa teknik resesyona girmiş bulunuyoruz.

İris Cibre 

@iriscibre

Tarım, ormancılık 4,6% İnşaat 9,2% Finans ve sigorta 6,2% ile büyümede başı çekreken Sanayi ve diğer hizmet faaliyetleri 2,2% - 2,4% daraldı Bu sıkılaşma işi sadece Sanayiyi vurdu... Bir de ücretliyi; Ücretlinin aldığı pay geçen çeyreğe göre 4 puan düşerken, sermayenin payı 7 puan birden arttı Yıllık deflatör 50,5% Yıllık enflasyon ile tutarlı 49,38% (eylül) Daha önce, yüksek farklar görüyorduk

Resim

Ancak daralmanın yalnızca sanayiyle sınırlı olmadığını ifade eden Cibre, ücretli çalışanların gelirden aldığı payın 4 puan azaldığını, buna karşılık sermayenin payının 7 puan arttığını söyledi.

Üçüncü çeyrekte ihracatın GSYH’ye net pozitif katkı sağlamasını belirten Cibre, bu durumun sanayideki daralma nedeniyle ithalatın azalmasından kaynaklandığını belirtti. "Bu katkı, sanayi toparlandığı anda negatife dönecektir" diyen Cibre, bunun gerçek bir yapısal dönüşümle sağlanmadığının altını çizdi.

'TÜKETİM DURGUN DEĞİL, TALEP DEVAM EDİYOR'

Hanehalkı tüketiminin yıllık yüzde 3,1 artış gösterdiğine dikkat çeken Cibre, GSYH içindeki payının yüzde 59,3 olduğunu belirtti. "Bu oran, 1998’den bu yana ölçülen yüzde 61’lik ortalamanın altında, ancak tüketimin durduğunu söylemek mümkün değil" ifadelerini kullandı. Cibre, talebin devam ettiğini ve tüketimin ekonomik hareketliliği desteklediğini vurguladı.

Forbes, Türkiye’nin En Zenginlerini Açıkladı: Geçen Yılın Şampiyonu Artık Son Sırada Forbes, Türkiye’nin En Zenginlerini Açıkladı: Geçen Yılın Şampiyonu Artık Son Sırada

GSYH deflatörünün yüzde 50,5 artışla, yıllık yüzde 49,38’lik enflasyon oranına yakın seyrettiğini belirten Cibre, önceki dönemlerde deflatör ile enflasyon arasında görülen büyük farkların azaldığını ifade etti.

RESESYON NEDİR?

Resesyon, bir ekonomide belirli bir süre boyunca (genellikle iki ardışık çeyrek) ekonomik faaliyetlerin daralması durumudur. Teknik olarak, Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) verilerinde arka arkaya iki çeyrek negatif büyüme yaşanması resesyon olarak tanımlanır.

Resesyon, tüketim harcamalarının azalması, üretim düşüşü, işsizlik oranlarının artışı ve yatırımlarda yavaşlama gibi olumsuz ekonomik etkilerle kendini gösterir. Bu süreç, ekonomik büyümenin durakladığı veya küçüldüğü bir dönemi ifade eder.

Editör: Ahmet Kacır