Türk Lirası, dolar fırtınasının estiği 20 Eylül’den bu yana yüzde 1.43 değer kaybı ile en kötü performansı gösteren 10 gelişen ülke parası arasında yer aldı. Uzmanlara göre, dolardaki yükseliş ekonomi yönetimini zorlayabilir.

Küresel piyasalarda dolar özellikle ABD Merkez Bankası'nın (Fed) 20 Eylül'deki faiz toplantısından bu yana adeta fırtınalar estiriyor. Son zamanlarda Fed'in ardı ardına güçlü gelen ekonomik verilerden destek bularak şahin görüşünü devam ettirmesi, ABD tahvillerindeki yukarı yönlü baskı, doların küresel bazda güçlenmesini sağlarken; dolar endeksi (DXY) son 9 yılın en uzun soluklu yükselişini kaydetti. Güçlü dolar birçok varlık sınıfına satış baskısı getirirken, altın da 6 ayın en düşük seviyesine geri çekilerek payını aldı. Dolar endeksinin 106.84'e kadar yükselmesi, gelişen ülke para birimlerini de sarstı.

TL'Yİ ZORLAYACAK

20 Eylül'den bu yana dolar karşısında en güçlü duran gelişen para birimleri; Filipin Pesosu (% 0.40) Güney Afrika Randı ( %0.34), Hindistan Rupisi (% 0.05) oldu. Buna karşın, Şili Pesosu (%-2.72), Brezilya Reali (%-3.04) ve Kolombiya Pesosu'nun (%-3.90) başı çektiği ve aralarında Türk Lirası'nın da (%-1.43) olduğu 10 gelişen ülke para birimi 9 günde dolar karşısında yüzde 1'in üzerinde değer kaybı yaşadı. ‘Güçlü dolar' baskısı, kontrollü değer kayıplarına izin verilen TL üzerinde etkisini gösterdi. Dolar, bu hafta 27.64 TL ile rekor tazeledi. Tüm gelişen ülkelerde olduğu gibi bu durumun TL'yi de zorladığını belirten Ata Yatırım Hazine Genel Müdür Yardımcısı Etem Öztekin, “Özellikle içinden geçtiğimiz zorlu ekonomik süreçte, her ne kadar kırılganlıklar bir nebze azalmaya başlasa da, halen Kur Korumalı Mevduat'tan (KKM) çıkış ve enflasyonu düşürme gibi iki ana hedef gözeten ekonomi yönetiminin elini zorlaştıracağı bir gerçek” değerlendirmesini yaptı.

Sözcü'den Mehtap Özcan Ertürk'ün haberine göre, Lirayı sabit tutarsan ‘ortodoks'a dönemezsin

TL'nin adil değerini bulmak için yıllardır çabalayan ancak hedefi bir türlü tutturamayan Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF) Başekonomisti Robin Brooks, son paylaşımında  “Türkiye ortodoksluğa dönüş sinyali vermeye çalışıyor ama Türk Lirası sabitken bu mümkün değil” dedi. Geçmişte Türkiye'nin potansiyelini öven Brooks, rasyonele dönüş yolundaki politikaları ise ‘ortodoks' bulmadı. Brooks paylaşımının devamında, “Yabancı yatırımcıların şu anda gördüğü tek şey, mayıs seçimleri öncesindeki bir sabitlenme, ardından devalüasyon ve şimdi de – muhtemelen – Mart 2024 seçimleri öncesinde bir yeniden sabitlenme. Bu ortodoksluk değildir…' ifadelerini kullandı.