Filistin topraklarındaki soykırım süreci tüm vahşetiyle sürerken, bir diğer çileli İslam yurdu Doğu Türkistan'daki Çin zulmü de aralıksız devam ediyor. Çin’in Doğu Türkistan'da kurduğu toplama kamplarında Müslüman halk, alenen ateistleşmeye ve komünist rejimi kabullenmeye zorlanıyor. Bu dini ve kültür soykırımına direnen, yozlaşmaya karşı çıkan Müslümanlar, ağır işkencelerle şehit ediliyor.

Çin’in Şincan Özerk Yönetimi olarak adlandırdığı asıl adı Doğu Türkistan olan İslam yurdunda Müslümanlar ağır zulümler altında inliyor. Dünyanın en büyük ekonomik ve siyasi gücü olabilmek için Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ile derin bir rekabet içerisinde bulunan Çin Halk Cumhuriyeti, 35 milyonluk Müslüman Doğu Türkistan halkını asimile etmek için her türlü cebir ve hile politikasını ortaya koyuyor. Çin rejimi, resmi ideolojisi olan komünizmi ve Allah’ın varlığını inkâr eden ateizm safsatasını Doğu Türkistanlılara benimsetmek için ağır baskılar ve işkenceler uyguluyor. Bu işkencelerin en büyükleri ise Çin’in “yeniden eğitim merkezleri” olarak adlandırdığı “toplama kampları”nda gerçekleşiyor.

21. YÜZYILDA BÖYLE BİR ZULÜM!

Dünyanın sözde adalet arayışında olan devletleri ne Gazze’de ne de Doğu Türkistan’da katledilen, eziyete maruz kalan Müslümanlar için kılını kıpırdatmıyor. Çin, dünyanın gözleri önünde 35 milyon Müslüman’ı asimile etmeye, İslam dininden zorla ayırmaya, kadim Türk kültürünün bütün izlerini Doğu Türkistan topraklarından silmeye, sistematik bir şekilde devam ediyor. Çin aynı zamanda Doğu Türkistan topraklarına yerleştirdiği Çinlilerin nüfuslarını düzenli olarak artırarak Müslüman nüfusu kademeli olarak yok etme planını da açık bir şekilde uygulamaya devam ediyor.

“MÜSLÜMANLARI ZORLA KÂFİRLEŞTİRME” MERKEZLERİ

Çin devleti, insan hakları örgütleri ve aktivistlerin eleştirilerinin odağında olan toplama kamplarının varlığını reddedemiyor. Doğu Türkistan halkını İslam’dan uzaklaştırmayı resmi devlet politikası haline getiren Çin rejimi, toplama kamplarını zorunlu eğitim merkezi olarak tanımlasa da buradaki eğitim tam anlamıyla “Müslümanları zorla kâfirleştirme” niteliği taşıyor. Toplama kamplarına alınan Müslümanlar burada açıkça ateist olmaya zorlanıyor, İslam dininin kelime-i şehadet, namaz, oruç gibi farzlarının gerçek olmadığına dair kara propaganda yapılıyor ve Çin rejiminin dayatmalarına itaat etmeyen Müslüman esirler, işkence edilerek katlediliyor. Doğu Türkistan’da göstermelik olarak birkaç camiyi açık tutan Çin rejimi, bu camileri yurtdışından gelen gözlem heyetlerini “biz Müslümanlara baskı yapmıyoruz” şeklinde algı operasyonu yapmak için kullanıyor. 

Ali Babacan’dan “Sanal Kumar” Tepkisi: “Eğer Ortak Değilseniz Çekin fFşi, Bitirin İşi” Ali Babacan’dan “Sanal Kumar” Tepkisi: “Eğer Ortak Değilseniz Çekin fFşi, Bitirin İşi”

Kaynak: Milli Gazete / Abdussamet Karataş

Editör: Ahmet Kacır