Ekonominin üç yılını kurgulayan OVP'de sosyal güvenliğe de neşter vurulacak. Buna göre vatandaşın çalışma hayatında daha fazla kalması hedeflenirken daha uzun süre çalışanın avantajlı olacağı bir emeklilik sistemi de öngörülüyor. Konuya ilişkin çalışmaların 2024 yılının üçüncü çeyreğinde hayata geçmesi planlanıyor.

Ekonominin üç yıllık yol haritasını gösterecek olan Orta Vadeli Program'ın (OVP 2024-2026) sunumu geçtiğimiz günlerde gerçekleşti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, üç yıllık yol gösterici programın detaylarını anlattı.

İki ismin de programa dair en önemli mesajı 'enflasyonu tek haneye düşürmek' oldu. Erdoğan, enflasyonun Türk halkının gündeminden kalkacağını ifade ederken bununla birlikte kişi başı gelirin 15 bin dolara yaklaşacağını da açıkladı.

Detaylar her geçen gün belli olmaya devam ederken OVP'nin dikkat çeken başlıklarından biri de sosyal güvenlik sistemi oldu.

DAHA UZUN ÇALIŞAN DAHA AVANTAJLI

Hürriyet'ten Hacer Boyacıoğlu'nun haberine göre, programa göre sosyal güvenliğe neşter vurulacak ve gelecek yıl konuyla ilgili bir dizi yasa değişikliği yapılacak. Sosyal güvenlik sistemi değişikliği demek, emeklilik sisteminin değişmesi anlamına geliyor. Orta Vadeli Program’da yeni sistemin ipuçları da yer aldı. Buna göre kişilerin sosyal güvenlik sisteminde daha çok kalması, bir başka deyişle daha uzun süre çalışma hayatında kalması hedeflenecek, daha uzun süre çalışanın daha avantajlı olacağı bir emeklilik sistemi öngörülüyor.

Programda sosyal güvenlikte ‘hakkaniyetli’ düzenlemelerden bahsediliyor. Bu da emekli aylıklarının ‘ödenen primlerle orantılı olarak düzenlenmesi’ anlamına geliyor. Bu değişikliklerin yapılmasının ardından da tamamlayıcı emeklilik sistemi gündeme gelecek.

EMEKLİYE DÜŞEN ÇALIŞAN SAYISI DÜŞTÜ

Sosyal güvenlik sisteminde geçtiğimiz yıl çıkarılan Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) yasası tüm dengeleri değiştirdi. Çıkarılan yasayla ilk yıl için 2.2 milyon kişi emekliliğe hak kazanırken, halen birçok kişinin emeklilik süreci de devam ediyor. EYT ile emekli olanlara SSK’da ortalama 7 bin 797 lira, Bağ-Kur’da 5 bin 811 lira, Emekli Sandığı’nda 12 bin 389 lira, tüm kurumlar için ortalamada ise 8 bin 733 lira emekli aylığı ödeniyor.

EYT düzenlemesi sonrasında sistemin sürdürülebilirliğini gösteren aktif-pasif dengesi de değişti. Aktif-pasif dengesi emekli başına düşen çalışan sayısını gösteriyor. Sistemin sağlıklı sürmesi için bu oranın 4 olması gerekiyor. Kısacası bir emekliye karşılık, dört aktif sigortalı çalışan olması sağlıklı kabul ediliyor. Ancak mayıs ayı rakamlarına göre EYT’den sonra aktif-pasif oranı uzun yıllar sonra 1.79’a düştü. Bu da bir emekliye 1.79 çalışan düştüğünü gösteriyor, emeklilik süreçlerinin devam etmesiyle oranın 1.3’e kadar düşebileceği tahminleri yapılıyor.

GELECEK YIL MECLİS’İN İLK GÜNDEMİ OLACAK

EYT düzenlemesi, yaşam süresindeki artış beklentisi, çalışma hayatında değişen dinamikler gibi unsurlar nedeniyle bir süredir sosyal güvenlik sisteminde bazı değişikliklerin yapılabileceği konuşuluyordu. Orta Vadeli Program da bu yönde bir çalışma yapılacağını ortaya koydu. Programda yapılacak düzenlemelerin ana hatlarına ilişkin de detaylar yer aldı. Buna göre sosyal güvenlik sistemindeki çalışmalar 2024 yılının üçüncü çeyreğinde hayata geçecek. Böylece gelecek yıl ekim ayında Meclis açıldığında öncelikli gündem sosyal güvenlik olacak, sonrasında düzenlemelerin devamı gelecek.

DAHA ÇOK ÇALIŞANA DAHA ÇOK İMKÂN

Programda yapılacak yasal değişikliklerin ana hatları da yer aldı. Birincil öncelik sosyal güvenlik sisteminde kişilerin daha çok istihdamda kalmasını teşvik etmek olacak. Bu da aktif olarak daha uzun süre çalışma hayatında kalan kişilerin emeklilik dönemi için daha avantajlı olması anlamına geliyor. Emeklilik yaşında bir değişiklik yapılmasa dahi, kişilerin daha uzun süre çalışmasına yönelik teşviksel düzenlemeler yapılabileceği belirtiliyor.

PRİME GÖRE EMEKLİ AYLIĞI

Programda, “Hakkaniyeti ve aktüeryal dengeyi önceleyen düzenlemeler hayata geçirilerek, sistemin mali sürdürülebilirliği güçlendirilecektir” deniliyor. Hakkaniyet vurgusunun özellikle emekli aylıkları için yapıldığı belirtiliyor. Prim ödeyenle ödemeyen arasındaki farkın kalmadığı yönünde eleştiriler son yıllarda yoğunlaşıyordu. Bu nedenle emekli aylıklarında yapılacak düzenlemelerle daha çok prim ödeyene daha çok maaş bağlanması bekleniyor. Tüm bunlar yapılırken sistemin aktüaryel dengelerine bakılacak. EYT’nin devreye girmesiyle birlikte SGK sistemine yapılan aktarımların da artması nedeniyle bundan sonra atılacak adımlarda mali dengeler ana unsur olacak. Yapılacak bir diğer değişiklikle de esnek çalışma şekilleri de sosyal güvenlik sisteminde daha aktif olarak kullanılmaya başlanacak. Buna paralel olarak kayıtdışıyla mücadele için de teknolojik imkânlardan yararlanıldığı ve tüm tarafların dahil edildiği yeni bir program planlanıyor.

Programa göre sosyal güvenlik sisteminde yapılacak değişikliklerin sağlık ayağı da olacak. Buna ilişkin olarak, “Sağlık ürün ve hizmetlerinde talep kontrolünün ve hizmet basamaklarının uygun kullanımının sağlanması amacıyla teşvik edici mekanizmalar geliştirilecektir” ifadeleri yer alıyor.

TAMAMLAYICI EMEKLİLİK SONRAKİ AŞAMA

Tamamlayıcı emeklilik bir başka deyişle ikinci emeklilik ise, bu çalışmaların tamamlanmasından sonra 2024 yılının son çeyreğinde gündeme gelecek. Türkiye’de uzun yıllardır tamamlayıcı emeklilik sistemi tartışılıyor ve buna ilişkin hazırlanan taslaklarda kıdem tazminatı ikincil emeklilik mekanizmasına çevriliyor ve çalışanların kıdem tazminatlarını belli bir yaştan önce almaması öngörülüyor. Yeni ekonomi yönetiminin ise nasıl bir düzenleme yapacağı henüz bilinmiyor.

MUHALEFETTEN EMEKLİLİK HAKKI ELEŞTİRİSİ

CHP Genel Başkan Yardımcısı Hasan Efe Uyar, açıklanan Orta Vadeli Program’ın (OVP) emekçilere dayatılan uzun vadeli bir sefalet programı olduğunu savundu. Uyar, OVP ile sadece çalışma yaşamı değil sosyal güvenlik sisteminin de esnek ve güvencesiz bir yapıya dönüştürüleceğinin ifade edildiğini söyledi. Uyar, düzenlediği basın toplantısında şu ifadeleri kullandı: “Programda, ‘İş kanununda sosyal taraflarla diyalog halinde yapılacak değişiklikler ve bu doğrultuda gerçekleştirilecek ikincil mevzuat çalışmaları ile işgücü piyasalarında güvenceli esneklik sağlanacaktır’ deniyor. Bu ifade, açık şekilde işçilerin güvenceli çalışma hakkını hedef almaktadır. Programla işçinin iş güvencesini elinden alınıyor. İktidar sadece çalışma yaşamını değil aynı zamanda sosyal güvenlik sistemini de esnek ve güvencesiz bir yapıya dönüştüreceğini ifade ediyor. Hâlihazırda emekli olmayı bekleyen vatandaşlarımıza ‘kamusal emeklilik hakkınızı piyasalaştıracağım’ diyor.