Kontenjanda olan yüzlerce öğretmen, mülakatta elendi. Bazı öğretmenler yaşadıkları haksızlık nedeniyle sağlığından oldu. Sınav puanıyla alanında 697. olan Türkçe öğretmeni Necla Taşkın, mülakat komisyonunun yuvarlama yapması nedeniyle atanma hakkını kaybetti. Taşkın, bu süreçte kalbinde ritim bozukluğu geliştiğini söyledi. Doktoru tarafından kalp krizi riski taşıdığını belirtilen Taşkın, “Arkadaşlarım bana ‘Yürüyen MEB misin? derdi. Kalbim bunları kaldıramayacak galiba.” şeklinde konuştu.

20 bin sözleşmeli öğretmen atamalarında mülakat sonuçları 25 Ekim'de açıklandı. Öğretmenler yeni sıralamalarını 14 Kasım’da tercihler başladığında gördü. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in açıkladığına göre bin 100 öğretmenin yeri değişti. Bir öğretmenin bile haksızlığa uğramaması gerekirken mülakat mağduriyetine isyan eden öğretmenler kontenjan dışı kalanların sayısının yaklaşık 5 bin olduğunu söylüyor.

KPSS öğretmenler için oldukça zor bir sınav. Açılan kontenjanın da azlığı nedeniyle genel kültür-genel yetenek, eğitim bilimleri ve alan bilgisi olmak üzere 3 oturumdan oluşan sınavda derece yapmadan atanabilmek imkansız. Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kaldırılacak sözü verdiği, daha sonra bundan vazgeçtiği mülakattan gerekli puanı almadıkça derece yapmanın da anlamı kalmıyor. Öyle ki 2024 sözlü mülakatlarında öğretmenler bir kez daha bu gerçekle yüzleşti.

11.jpg

'KİTAP ALABİLMEK İÇİN DOĞAL GAZI AÇMADIM’

Karar'dan Seda İncirkuş'un haberine göre, Türkçe öğretmeni Necla Taşkın, KPSS’de kendi alanında 80,82 puan alarak 697. oldu. Taşkın gündüzleri işte, geceleri ders masasında çalıştığı günleri şöyle anlatıyor:

“2021 yılında mezun oldum ancak 2 yıl sınava hazırlanmadan girdim. Çünkü ev geçindiriyorum. Çalışmak, para kazanmak zorundaydım. 2023 sınavına ise gündüz garsonluk yaparak gece ise ders çalışarak girdim. KPSS’ye hazırlık süreci benim için o kadar ağır oldu ki… Kira, su, elektrik faturaları dağ gibi beni beklerdi. Ayrı yaşadığım ailem bu süreçte bana asla destek olmadı. Mesleğim uğruna tek kaldım. O kış vaktinde asla doğal gazı açmadım çünkü paramı kitaba ve kiraya vermek zorunda kaldım. Battaniyemiz yoktu, üstümüze montumuzu atıp örterdik. Yeri geldi aç uyuduk kardeşimle ama vazgeçmedik ders çalışmaktan. Atanınca öğrencilerime daha faydalı olmak için çocuk kitapları okudum; varsa filme uyarlanmış hâlini, MEB’in eğitici filmlerini izleyip karşılaştırdım. Analizler yaptım, not aldım. Okumayı, araştırmayı seviyorum. Bu süreçte arkadaşlarımı mülakata ben çalıştırdım. Onlar bana ‘Yürüyen MEB misin?’ derdi çünkü MEB’in Türkçe kitabındaki her metne, etkinliğin sayfasına hakimdim.”

1-001.jpg

Genç öğretmen emeklerinin karşılığını aldı, sınavda derece yaptı. Bu süreçte yaşadığı tüm zorluklara, “atanacağım” düşüncesiyle katlandı. Ancak farklı illerdeki mülakat komisyonlarının yuvarlama -KPSS puanına yakın puan verme- ya da yüksek puan verme konusunda farklı kararlar aldığını bilmiyordu. Mersin’de girdiği mülakatın komisyonu yuvarlama yapma kararı almıştı.

İstanbul'un "Akciğeri" Belgrad Ormanı İmara Açılıyor;  Ranta Doymuyorlar, Talan mı Var? İstanbul'un "Akciğeri" Belgrad Ormanı İmara Açılıyor; Ranta Doymuyorlar, Talan mı Var?

‘ÇARPINTIM ÇOK, NEFESSİZ KALIYORUM’

Mülakatının çok güzel geçtiğini, komisyon üyelerinin “hayırlı olsun hocam” dediğini söyleyen Taşkın, mülakattan 88 aldı. Türkçe öğretmenliğine ayrılan kontenjan 804’ken Taşkın’ın sıralaması 1034'e geriledi. Önüne 337 kişi geçen genç öğretmen, atanma hakkını kaybederken sağlığı da bozuldu:

“Elendiğimi resmi olarak öğrendigim gün, ‘Dünya durdu, hayat bitti’ dedim. Günlerce hiç uyumadan ağladım. Kendime ağladım, kardeşime ağladım; masada duran kitaplarıma, duvarda hâlâ asılı olan notlarıma, yanımda olmayan anneme, her şeye ağladım. Pek çok arkadaşım benim gibi sağlığını kaybetti. Mülakat sonuçlarının yanlışlıkla açıklandığı gün bayıldım. Bu acı ve stres çok büyük benim için. Çarpıntım çok fazla, nefessiz kalıyorum. Burnumda et var, ameliyat olacağım ama anestezi ve kalp doktorum onay vermiyor. Perşembe günü holter testine gireceğim. Doktorum ‘Kriz aşamasındasın.’ dedi.”

‘ATANACAĞIM DİYE İŞTEN ÇIKTIM, ŞİMDİ İŞSİZİM’

Sağlığı bozulan Türkçe öğretmeni, bir yandan geçimini sağlamaya çalışıyor. Kirada olduğu evden çıkmak zorunda. Atanacağını düşündüğü için işinden ayrıldı. “Sadece Hakkari'nin bir köyüne atanmaktı hayalim, şimdi kaldıramıyorum bu olanları.” diyen genç öğretmen yaşadığı maddi zorluklara ilişkin şunları söyledi:

“Kira sözleşmem bitiyor, atama olunca çıkacaktım, şimdi elendim ama yine de çıkmak zorundayım. Atama olacak diye işten çıktım, şimdi işsiz kaldım. Kimsenin yüzüne bakamıyorum, evvela kendimin, sonra kardeşimin. Çünkü atanınca onu okutacaktım. Evim bomboş. Çamaşır makinesi, buzdolabı, hiçbir şey yok. Sadece yatağım ve çalışma masam var. Hiç önemli değil, atanınca en güzellerini alacağım dedim ama bu defa olmuyor. Emeklerim hayallerim alındı benden. ”

‘O ACIYI YAŞAMAYA GÜCÜM YETMİYOR’

Tercih süreci bugün bitiyor, sonuçlar ise 23 Kasım’da açıklanacak. Necla Taşkın, “O günü hissetmek istemiyorum.” diyor:

“Emeğim geri verilmediği sürece eminim ki ben yaşamıyor olurum. Öğrencilerimin bana ihtiyacı var, benim de onlara. 23 Kasım gününü hissetmek istemiyorum. O gün, o acıyı yaşamaya gücüm yetmiyor. O zaman göreceksiniz ki intihar eden bile çıkacaktır. Bunu kaldırmak, hazmetmek hiç kolay değil.”

‘DEVLETİMİZE KÜSMEDİK, EK YERLEŞTİRME İSTİYORUZ’

Kontenjan dışına çıkan öğretmenler, ek yerleştirmeyle atanma haklarının geri verilmesini istiyor. Taşkın “Devletimize küsmedik” diyerek ek yerleştirme talebini dile getirdi:

“Sayın devlet büyüklerimizin bu mülakat zulmünü durdurmasını rica ediyorum. Efendimiz der ki ‘İşçinin alın teri kurumadan hakkını veriniz.’ Bizim alın terimiz kurudu, bitti ama yine de devletimize küsmedik. Bu haksızlığa göz yumup susmalarını, emeklerimizin sadece 10 dakikada yerle yeksan olmasına rıza göstermelerini istemiyorum. Bizleri kendi evladı gibi görüp empati yapmalarını ve hakkımız olan atamamızı tahsis etmelerini rica ediyorum.”

Editör: Ahmet Kacır