TBMM’nde basın toplantısı düzenleyerek, çifte vatandaşların İsrail ordusunda askerliğini yapmalarının savaş ilan edilen bir dönemde ülkemiz için güvenlik riski barındırdığını belirten Gelecek Partisi Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün, Millî Savunma Bakanlığına sorularını yöneltti.

İşgalci İsrail’in saldırılarında hayatını kaybeden tüm şehitlere Allah’tan rahmet dileyen Gelecek Partisi Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün "Ortada bir meşru müdafaa hakkı varsa, o hak 75 yıl boyunca uğradığı zulme karşılık veren Filistin halkının hakkı" dedi.

Ün, İsrail´in yirmi senedir Gazze’de sürdürdüğü abluka ve son dönemde Mescid-i Aksa’ya yönelik ortaya koyduğu provokatif saldırılar neticesinde pazar günü Filistin Halkı ile İsrail Güçleri arasında yaşanan çatışmalar bölgede uzun sürecek ve çoklu aktörlerin katılım sağlayacağı sancılı bir sürecin fitilini ateşleme ihtimalini güçlü bir biçimde ortaya koyduğunu belirterek, “Kuşkusuz temennimiz çatışma ortamının yerini hızlıca sükunete bırakması ve kalıcı barışın sağlanmasıdır.  Dört bir yanında büyük savaşların yaşandığı ülkemiz bu ateş hattında adeta bir huzur ve güven adası halini almıştır. En büyük önceliğimiz de ülkemizin bu niteliğini korumasıdır.” dedi.

Askerliğini İsrail´de yapan Türk vatandaşlarımız...

Ün sözlerinin devamında, Millî Savunma Bakanlığının cevaplaması gereken sorularını yöneltti:

“Bu kapsamda Millî Savunma Bakanlığımıza yanıtlanmak üzere birkaç soru sormamız gerekmektedir. Bakanlar Kurulunun 5 Temmuz 1993 tarihli 4613 sayılı kararı, 12 ülkede askerliğini yapmış çifte vatandaşlık statüsüne sahip yükümlülerin askerlikten muaf olduğunu söylüyor. İsrail de bu 12 ülkeden biridir. İsrail kanunlarına göre İsrail vatandaşlarının vatandaşlıklarını muhafaza edebilmek için erkekler için 3 yıl kadınlar için 2 yıl süreli askerliği zorunlu tuttuğu bilinmektedir. Bu konunun gündemimize ilk gelişi, Mavi Marmara yardım gemisinde olan vatandaşlarımızın o süreçte askerliğini İsrail´de yapan Türk vatandaşlarımız olduğuna dair tanıklıklarını paylaşmaları ile olmuştur.

1. İsrail´in savaş ilan ettiği seferberlik görev emri çıkardığı şu kritik dönemde çifte vatandaşlık sahibi Türk vatandaşlarımızdan da savaşa katılmak durumunda kalanlar olacağı açıktır. Türkiye´de askerliğini İsrail´de yapmış olan çifte vatandaş sayısı kaçtır.

2. Şu an ilan edilen seferberlik ile birlikte İsrail tarafından silah altına çağırılmış vatandaşımız bulunmakta mıdır?

3. Orada askerlik vazifesini ifa eden vatandaşlarımızdan daha önce Türk vatandaşlarına yönelik suç niteliği taşıyan kimi fiillere iştirak eden olmuş mudur?

4. İsrail ordusunun uluslararası hukukta savaş suçu sayılan kimi cürümlerine zorunlu askerlik hizmeti sebebiyle katılan vatandaşlarımız olmuş mudur?

Bu soruları dile getirirken amacımız hiçbir surette Musevi Vatandaşlarımızı incitmek değildir. Onlar bizlerle eşit haklara sahip yüzyıllardır ülkemizde esenlik içinde yaşadığımız, ülkemizin ekonomisinden sanatına kadar sayısız alanda ülkemizin değerine katkı sunan kıymetli bir parçamızdır. Konuşmamın başında da ifade ettiğim üzere başta İsrail Başbakanı Netanyahu olmak üzere İsrailli yetkililer uzun, yakıcı ve yıkıcı bir savaştan bahsetmektedir.  Sayısız örgütün çeşitli taraflarda müdahil olma olasılığı çok yüksek olan böyle bir çatışma ortamında vatandaşlarımızın İsrail Ordusu çatısı altında çatışmalara katılması ülkemizi dolaylı yönden de olsa bu çatışma ortamına taraf haline getirme riskini barındırmaktadır.  Bu süreçte biricik önceliğimiz tüm vatandaşlarımızın ve ülkemizin esenlik ve güvenliği olmak zorundadır.” Bu hususların sürecin hassasiyeti sebebiyle kamuoyu tarafından bilinmesi ve tartışılması gerektiğinin altını çizen Milletvekili Sema Silkin Ün, konuşmasının merkezini oluşturan sorulara cevap beklediğini bildirerek konuşmasını sonlandırdı.

Kaynak: Milli Gazete