Kerem Kınık başkanlığındaki Kızılay yönetiminin 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinin üçüncü gününde Haluk Levent’in kurucusu olduğu AHBAP Derneği’ne 46 milyon değerinde çadır sattığı ortaya çıkmıştı. Günlerdir konuşulan Kızılay’ın çadır satışında üçüncü perdede bir başka skandal daha ortaya çıktı.

Gazeteci Murat Ağırel bugünkü köşesinde, deprem günlerinde İBB’nin de çadır almak için Kızılay ile temasa geçtiği fakat Kızılay’ın “çadır yok” diyerek AK Partili Meclis Üyesi Ali Gökşin'in sahibi olduğu firmaya yönlendirdiğini yazdı.

Ali Gökşin kimdir?

Murat Ağırel’in “Kızılay'ın çadır satışında üçüncü perde” başlıklı yazısı şöyle:

Kızılay’ın AHBAP’a depremin üçüncü günü 46 milyon değerinde çadır sattığını yazmıştım. Tüm Türkiye hem şaşkınlık yaşadı hem de ortak tepki verdi. AHBAP ve Kızılay yaptığı açıklamalar ile yazdıklarımı doğruladı.


İkinci perdede ise Kızılay’ın sadece AHBAP’a çadır satmadığını TEB (Türk Eczacılar Birliği) Michelin lastik fabrikasına, Arçelik’e, Opet’e çadır sattığını da belgeleri ile yazdım. Hatta satılanın sadece çadır olmadığını toplanan ikinci el eşyaları ve gıda satışı yaptığını da belirtmiştim.

Şimdi üçüncü perdeyi açma zamanı...

'MALİYETİNE SATILIK' DEMİŞLERDİ

Zira Kızılay gibi gözbebeğimiz olan yardım kuruluşunun başkanı olan Kerem Kınık yaptığı açıklamada “Biz çadır sattık ama maliyetine sattık. Maliyeti ile kumaş aldık yeniden çadır üretip ücretsiz dağıtacağız” ifadelerini kullandı.

Ne yazık ki ben bu açıklamanın da doğru olmadığını düşünüyorum.

Kızılay yardım kuruluşu hüviyetinden 2018 yılında uzaklaştı. Holdingleşti. “A.Ş.” kuruldu. Yani ticarethane kuruldu. Yardım kuruluşuna bağlı bir ticarethane olur ise yardımlar bu kuruluşlara mı gidiyor sorusu gündeme gelir ve sorgulama başlar.

Mesela Kızılay’ın iştirakinin bulunduğu sayfada şu açıklama yer alıyor: “Kızılay Çadır&Tekstil; çadır, Ankara, Malatya ve Erzincan’da bulunan çadır üretim işletmeleri ile kişisel koruyucu ekipman ve tekstil alanında ihtiyaç duyulan ürünleri en üst kalite standartlarında ve yenilikçi bir bakış açısıyla üreterek, en hızlı şekilde çözümler sunar. Çadır ve tekstil faaliyetlerinden elde edilen gelirlerin tamamı Kızılay’a aktarılır ve insani yardım faaliyetlerinde kullanılır.”


“Üreterek” diyor açıklamada. Ancak bu doğru değil.

Kızılay’dan başka kimler çadır almış sorusunun cevabını ararken bir bilgiye daha ulaştım. İBB yani İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kızılay’dan çadır almak istiyor. Kızılay AHBAP’a çadır sattığı günlerde İBB’ye “Çadır yok” cevabı veriyor. Sonrasında ise tekrar arayıp “Çadır var” deniyor. Ancak sonrasında tekrar “Çadır yok” deniyor ve Tuğba Çanta adlı firmada çadır olduğu bilgisi veriliyor.

Acil çadır arayan İBB yetkilileri firma ile görüşüyorlar ve çadır alımı gerçekleşiyor. İBB acil durumda soğukta olan yurttaşların barınma ihtiyacını çözmek için her yeri arıyor bu normal. Ancak Kızılay ve Tuğba Çanta adlı firma arasındaki bu bağ normal değil.

Tuğba Çanta İBB’den 26 bin TL istiyor. Tuğba Çanta ile Kızılay arasında nasıl bir bağ var peki?

AKP'Lİ ÇIKTI

Kızılay’ın eylül-ekim aylarında yaptığı çadır ihalesini bu şirket almış. Sipariş miktarı ise inanılmaz. 60 bin+60 bin toplam 120 bin adetmiş. Hatta yetkilileri çadırların Kızılay’a tesliminde gecikmeler yaşandığını belirttiler. Firmanın yönetim kurulu başkanı Ali Gökşin.

Ali Gökşin ismi yabancı değil. AKP Keçiören ilçe teşkilatı kurucularından. Aynı zamanda AKP Altındağ Belediyesi meclis üyesi ve Ankara Büyükşehir Belediyesi meclis üyesi oldu. Hatta Ankara Büyükşehir Belediyesi başkan vekilliği görevinde de bulundu.

Firma Ankara merkezli bir firma. 2012 yılında Burhan Kiriş 500 bin TL olan tüm hisselerini Ali Gökşin, Fazlı Gökşin ve Selim Gökşin’e devretmiş. 2021 yılında sermaye artırımı yapılmış ve sermayesi 2 milyon TL’ye çıkarılmış.

Firma yetkilisini aradım. Konuştum. İhaleleri doğruladı. İBB’nin alım yapıp yapmadığını sordum. İBB’nin 500 çadır aldığını doğruladı.

Gecikme yaşandı mı diye sorduğumda, “Hayır hatta verdiğimiz taahhüdün çok ilerisindeyiz. 46 yıllık tecrübemizle sektördeyiz. Tüm ülkemizi acıya boğan bu afette biz şirket olarak üzerimize düşen görevi yapmaya çalışıyoruz. Hem Kızılay çadır merkezinde hem de kendi üretim tesisimizde 24 saat esaslı üretimimize devam ediyoruz” dedi.


İBB yetkililerine bu durumu sordum. Çadır alımını doğruladılar. 22 bin 500 TL’den 500 adet çadır alınıyor. Faturalarına kadar toplayıp çadırları hemen deprem bölgesine gönderiyorlar. Fiyatı azdır çoktur kamuoyunun takdirine bırakıyorum ama can havliyle çadırlar alınıyor.

AFAD İHALESİ KIZILAY'A

Peki, başka çadır üreten yok mu? AFAD bu konuda ne yapıyor? AFAD 120 bin adetlik çadır ihalesi düzenlemiş bunu Kızılay almış. 60 bin ve 60 bin adetlerden oluşuyor sipariş. Kızılay bu siparişi yetiştirebilmek için fason üretimi Tuğba Çanta’ya vermiş. Çadır ihalelerinden biri 18 bin TL diğeri 22 bin TL bedel ile ihale edilmiş. Yani 120 bin çadır için AFAD Kızılay’a yaklaşık 2 milyar 400 milyon TL bedel ödeyecek.

AFAD başka çadır ihalesi daha yapmış. 50 bin adetlik çadır ihalesi yılbaşında gerçekleştirilmiş. Biri 12 metrekare diğeri 16 metrekare büyüklüğünde iki ebattaki çadır ihalesi davet usulü yapılmış. İstekliler arasında Kızılay da var Tuğba Çanta da var. Ancak ihaleyi bu iki firma değil Albayrak firması kazanmış.

AFAD'A ÇADIR VERMEDİLER

Öğrendiğime göre bu firma AFAD’a çadır teslimi yapmamış daha. Dahası AFAD, 80 bin adet YDS firmasından 60 bin adet de Z Makine firmasından çadır almış.

Öyle ki Kızılay’ın üretiyorum dediği çadır şirketinde ürettiği çadır kapasitesinin yetersiz olduğu ortaya çıkıyor. Bu nedenle dış piyasaya fason üretim yaptırıyor. Dolayısıyla maliyet denilen rakam kuruma değil fason firmalara aktarılıyor.

Akıllara şu soru geliyor: AFAD çadır için ihale açıyor ve yetkinliği olmayan firmalara mı çadır siparişi veriyor?

Bir soru daha var: Kızılay AHBAP’a sattığı çadırları aslında daha önce yurtdışına mı satmıştı? Yani aynı çadırları iki kere mi sattı? Kızılay’a sordum yetkililer yanıt vermekten kaçındı.

Sonuç olarak... Büyük bir afetin ortasında pişkin tüccar gibi çadır satıldı. İnsanlar soğuktan donarken can pazarlığı yapıldı. İnsanlık utandı bunlar utanmadı.”