Artan maliyetler ve yaşanan kuraklıktan sonra tarımsal üretimi şimdi de deprem vurdu. Türkiye’yi sarsan ve 11 ili enkaza çeviren deprem sonrası tarımın yüzde 15,5’nin yapıldığı bölgede üretim riske girdi. Depremde köylerin ciddi hasar alması çiftçi göçünü tetikledi. İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Kazım Taycı, deprem bölgesinde üretimin sürdürülmesi için çiftçinin başta barınma sorunun çözülmesi gerektiğini söyledi.

Türkiye’de son yıllarda TL’de yaşanan değer kaybı, artan enflasyonla beraber tarımda maliyetlerin rekor kırmasına neden oldu. Artan maliyetler ve yaşanan kuraklıktan sonra tarımsal üretimi şimdi de deprem vurdu. 11 kenti enkaza çeviren Kahramanmaraş merkezli depremler Türkiye’ye tarımının yüzde 15,5’nin yapıldığı bölgede üretimi riske attı. Depremde özellikle köylerin ciddi hasar alması sonrası devam eden barınma sorunuyla çiftçi göçünü tetikledi. İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İHBİR) Başkanı Kazım Taycı, deprem bölgesinde üretimin sürdürülmesi için çiftçinin başta barınma sorunun çözülmesi gerektiğini söyledi.

Felaketin yaşandığı coğrafyada Türkiye’nin en verimli ovalarının olduğunu belirten İHBİR Başkanı Taycı, “Bölge, Çukurova’nın, Harran, Amik Ovası’nın olduğu yer... Orada tarım ve hayvancılığa bağlı kırsal nüfusta yaşayan 2,6 milyon insanımız var. O bölgede 270 bin kayıtlı çiftçimiz var. Bu insanların bu bölgeleri terk etmemeleri adına, orada kalmaları adına çok ivedi barınma ihtiyaçlarının çözülebilmesi, bununla birlikte tarım ve hayvancılığın sürdürebilmeleri için en temel ihtiyaçlarının bir an önce karşılanması noktasında raporlarımızı veriyoruz. Sözlü ve yazılı olarak otoriteye karşı dile getiriyoruz” ifadelerini kullandı.

Bölgedeki verimli topraklarda üretimin, o bölgede yapılmakta olan hayvancılığın kesintisiz bir şekilde devamlılığının sağlanması gerektiğinin altını çizen Taycı, ‘’Eğer bunu sağlayamazsak bir sonraki döneme, rekoltenin düşüklüğü, hayvansal ürünlerin azlığı fiyat artışı olarak karşımıza çıkar. İhracatta geriye gelme yaşanabilir. Bununla ilgili önlemleri almamız lazım’’ dedi.

DEPREM BÖLGESİNİN PAYI YÜZDE 15’TEN FAZLA

Deprem felaketinin yaşandığı bölgede Çiftçi Kayıt Sistemi’ne (ÇKS) kayıtlı 270 bin işletme bulunurken, bu rakam Türkiye genelindeki çiftçilerin yüzde 13’üne tekabül ediyor. Tarım alanlarının yüzde 16’sı depremin etkilediği bölgede olması ve bu illerin tarımsal üretimle ön plana çıkması gıda güvenliğini gündeme getirdi. Dünya Gazetesi’nin haberine göre, Türkiye’de tarım yapılabilen alan 238,5 milyon dekar. Bu alanın yüzde 16,2’si, yani 35,8 milyon dekarlık bölümü depremzede 10 ilde bulunuyor. Bu iller içinde en fazla tarım alanına sahip olan 11 milyon dekarla Şanlıurfa. Onu 5,8 milyon dekarla Diyarbakır, 5 milyon dekarla Adana, 3,6 milyon dekarla Kahramanmaraş, 3,5 milyon dekarla Gaziantep ve 2,4 milyon dekarla Hatay izliyor.

Öte yandan depremin vurduğu 10 ilin gayrisafi yurt içi milli hasılası (GSYH) içindeki payı yüzde 9,3 olduğuna dikkat çeken uzmanlar, bu şehirlerin Türkiye’nin ihracatının yüzde 8,5’ini gerçekleştirdiğini söylüyor. Deprem bölgesindeki 10 ilin tarım alanları içindeki payı payı yüzde 16. TÜİK verilerine göre, 10 ilin GSYH payı yüzde 9,3 olmasına rağmen sektörlere göre bakıldığında tarım, ormancılık ve balıkçılığın payı yüzde 14,3’e kadar çıkıyor. 2021 yılında bu sektör Türkiye’de 401,8 milyar lira GYSH üretirken bunun 57,3 milyar lirası deprem bölgesindeki 10 ilde gerçekleşti.

TURUNÇGİL HASADI SEKTEYE UĞRAYABİLİR

Depremin ardından göç dalgasıyla beraber bölgede tarımsal faaliyetler sekteye uğradı. Türkiye’nin turunçgil üretiminin yüzde 60’nın yapıldığı deprem bölgesindeki kentler, yaş meyve ihracatının da yüzde 40’ını sağlıyor. Bölgedeki turunçgillerin bazılarının hasat zamanları geldi, bazılarının ise hasadı yaklaşıyor. Hasadın sekteye uğraması ve meyvenin ağaç üzerinde kalması durumunda bir sonraki yılın ürününde de rekolte düşüklüğü yaşanabileceği, böyle bir gelişmede ise bir sonraki senenin ihracat rakamlarının düşebileceği kaydedildi.

Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Erkan, depremin etkilediği 11 ilin özellikle Türkiye’deki meyvecilikte önemli potansiyele sahip olduğunu belirterek “Başta Hatay olmak üzere Türkiye turunçgil üretiminin yüzde 60’ı, depremden etkilenen bölgelerde üretiliyor. Bu bölgede doğru zamanda bu hasatların yapılması gerekiyor. Hasat zamanında tamamlanamazsa bir sonraki yılın ürünlerinde de azalma meydana gelebilir. Hasadın gecikmesi durumunda meyve kalitesinde de bozulmalar yaşanabilir’’ ifadelerini kullandı.

‘SİGORTASI OLSUN YA DA OLMASIN BORÇLAR ERTELENMELİ’

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer kuraklığın tarımsal üretimi tehdit ettiğini belirterek, kuraklıktan etkilenen çiftçilerin borçlarının ertelenmesi için kanun teklifi hazırladı. Gürer, kuraklık nedeniyle ürünü zarar gören çiftçilerin kamu bankalarına ve tarım kredi kooperatiflerine olan borçlarının faizsiz bir şekilde 2 yıl süreyle ertelenmesi için Kanun Teklifi hazırladı. Kanun Teklifini TBMM Başkanlığına sunan CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, kuraklığın; tarım ve gıda öncelikli olmak üzere hayatımızın her aşamasını etkilediğini belirterek, Anadolu’da çok geniş tarım alanların kuraklık tehdidiyle karşı karşıya olduğuna dikkat çekti. Tarım sigortası olsun veya olmasın tüm çiftçilerin borçlarının ertelenmesi gerektiğinin altını çizen Gürer, “Kuraklığın etkisiyle ürün verimleri düşen çiftçilerin zararlarını telafi edecek uygulamalara gidilmesi son derece önem taşımaktadır” dedi.

‘VATANDAŞLAR DOMATESİ SENEYE 100 LİRAYA YEMEK DURUMUNDA KALABİLİR’

Tarım ve Orman Bakanlığı, domates fiyatlarındaki artışı ve depremi gerekçe göstererek gıda arz güvenliği ve fiyat istikrarının sağlanması amacıyla domates ihracatını 14 Nisan 2023’e kadar kısıtladı. Karara, fiyatlardaki artış ve deprem sonrası arzda sorun yaşanmasını önlemek gerekçe gösterilmişti. Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği’nden domateste ihracat yasağına tepki geldi.

Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği (EYMSİB) Yönetim Kurulu yaptığı yazılı açıklamayla, “Domates ihracatına getirilen yasak hem ihracatçılarımıza hem de üreticilerimize tamiri mümkün olmayan hasarlar verecektir. Tüketicilerimiz belki 1,5 ay göreceli olarak domatesi ucuza yiyebilirler ancak vatandaşlarımız domatesi seneye 100 liraya yemek durumunda kalabilirler” denildi.

EYMSİB’in yanı sıra Antalya’nın Kaş ilçesindeki domates üreticileri, ihracat kısıtlamasının kaldırılması için eylem yaptı. Üreticiler, Antalya - Muğla D-400 kara yolunun Kaş - Seydikekemer yolunun bir bölümünü araçlarıyla trafiğe kapattı. Domatesin üretim maliyetinin yüksek olduğunu, ihracat kısıtlaması sonrası satış fiyatının düştüğünü ve daha da düşeceğini öne süren üreticiler, Avrupa’daki firmalara verilen taahhütler olduğunu anlattı.

‘TARIM ARAZİLERİ İMARA AÇILMAMALI’

Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Kahramanmaraş ve Hatay merkezli depremlerden etkilenen illerde tarımsal üretimi sürdürmek için yapılması gerekenleri paylaşarak tarım arazilerinin imara açılmaması çağrısında bulunmuştu.

Deprem bölgesinde tarım alanlarının imara açılması sorunu bulunduğunu vurgulayan Bayraktar, ‘’Tarımsal üretim için bulunmaz değerde olan bu toprakların inşaata açılması ve bu yolla yok edilmesi, ülkenin gıda güvenliğini tehlikeye atarken bu topraklar üzerindeki güvensiz yapılaşma, insanlarımızı evsiz barksız bırakmış, binlerce insanımızın canına mal olmuştur. Birçok ilde Toprak Kurullarına çiftçi temsilcisinin çağrılmaması imara açılmayı kolaylaştırıyor. Toprağın sahibi çiftçi temsilcilerinin Toprak Kurullarında bulunması zorunlu olmalıdır” dedi.

Türkiye’de GSYH’nin yüzde 9,1’inin, tarımsal GSYH’nin ise yüzde 15,1’inin afet bölgesinden karşılandığını belirten Bayraktar, çiftçinin üretimi terkinin önlenmesi gerektiğinin altını çizdi.

Kaynak:Karar