Mahkemelerin ‘iptal’ kararına rağmen Kanal İstanbul’da yeniden başlatılan inşaat çalışmalarıyla eş zamanlı reklam kampanyaları muhalefetin bir numaralı gündem başlığı oldu. ‘Bu şehri lüks konut rantına feda etmeyin’ çağrısı yapıldı. Gelecek Parti lideri Davutoğlu, ‘Kanal İstanbul’un kalan İstanbul’u da yok etmesine izin vermeyeceğiz’ dedi.
DERVİŞOĞLU: REKLAMI NİYE ARAP TV’LERİ YAPIYOR?
"Kanal İstanbul’un peşine düşmüşler. İstanbul’un su kaynaklarına saldırıyorlar. Kılıfı da hazırlamışlar, vatandaşa toplu konut yapacaklarmış. Konutu Türk vatandaşına yapıyorsanız, reklamı niye Arap ülkelerinin televizyonlarında yayınlatıyorsunuz?"
DAVUTOĞLU: SAVAŞ, TERÖR, DEPREM RİSKİ
"Kanal İstanbul inşa edildiğinde İstanbul, savaş, terör ve deprem risklerine karşı nasıl korunacak? Kapsamlı bir imar yasasıyla rant anlayışına son verilmeli. Kanal İstanbul’un kalan İstanbul’u da yok etmesine izin vermeyeceğiz.İstanbul’un ahını alan abad olmaz."
BABACAN: DEPREM DİYORSUN DUYMUYORLAR
"Hükümet bir yandan, belediyeler diğer yandan ülkeyi dev bir enkaza dönüştürmeye niyet etti. ‘Sen iktidar değil misin, önlem al’ diyorsun. Duymazdan geliyorlar. Deprem diyorsun Kanal İstanbul diyorlar. Belediyeler de ‘Hükümet bizi engelliyor’ diyor."
ARIKAN: KANALI DEĞİL DEPREMİ KONUŞALIM
"Çevre Bakanı “Depreme karşı İstanbul birkaç yıl içinde toparlanabilir” diyor. Madem bu kadar kolaydı, 23 yıldır neyi beklediniz? Deprem riski varken hala Kanal İstanbul gibi projeler gündemde. Oysa konuşmamız gereken, İstanbul’un nasıl korunacağıdır."
GÜNDEMDE YOK AMA İNŞAAT TAM GAZ
Çevre ve Şehircilik Bakanı Kurum, Kanal İstanbul’un hükümetin gündeminde olmadığını belirterek konuyla ilgili polemik çabalarının karşılık bulmayacağını söyledi. Kanal İstanbul proje alanında yüzlerce iş makinasıyla başlatılan inşaat çalışmalarının sosyal konutlara ait olduğunu belirten Kurum, “Konutlar ne Araplara ne de başka bir ülke vatandaşına satıldı. Satış yapılan tüm alıcılar, ev sahibi olmayan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarıdır” dedi.
MUHALEFET İSTANBUL’DA ‘KANAL’A KARŞI BİRLEŞTİ
Karar'ın haberine göre, 2019 seçimi sonrası muhalefet ile iktidar arasında ‘yapacağız’-’yaptırmayacağız’ denilerek tartışılan Kanal İstanbul, İBB Başkanı İmamoğlu’nun tutuklanmasıyla 6 yıl sonra tekrar gündeme geldi. TOKİ Kanal’ın güzergahındaki Sazlıdere Barajı kenarına 24 bin konut için şantiye kurarken Arap basınında proje için ‘Harika yatırım fırsatı’ denilerek reklam yapıldı. Yaşananlara muhalefetin tavrı ise sert oldu. ‘Kanal’ın kalan İstanbul’u yok edeceği’ni belirten muhalefet liderleri projeye karşı birleşti.
CHP’nin 2019’da İstanbul’da seçimleri kazanmasıyla 2011’de gündeme getirilen ve uzmanların ısrarla İstanbul ile Marmara’ya büyük zarar vereceğini vurguladığı Kanal İstanbul Projesi, siyaseten daha sert şekilde tartışılmaya başlandı. Ana muhalefet iktidara ‘Kanal’ı yaptırmayacağız’ derken iktidar kanadından temsilciler ‘inadına yapacağız’ söylemlerinde bulundu. Ancak ardından gelen mahkeme kararları, uzmanların sert uyarıları sonrası gündemdeki yeri zayıflayan ve konuşulmayan proje İBB Başkanı İmamoğlu’nun 19 Mart’ta gözaltına alınıp 23 Mart’ta tutuklanmasıyla tekrar gündeme getirildi. Cumhurbaşkanlığı onayı ile TOKİ Kanal İstanbul güzergahında olan ve İstanbul’un en önemli su kaynağı durumundaki Sazlıdere Barajı kenarına 24 bin konutun yapımına başladı.
ARAP BASININDA İLANA ÇIKARILDI
TOKİ’nin kurduğu dev şantiyeyi ‘Yokluğumu fırsat bilip Kanal’a başlamışlar’ diyerek İBB Başkanı İmamoğlu tutuklu bulunduğu Silivri’den duyurdu. Dev şantiyeye tepkiler sürerken Ürdün merkezli gayri menkul şirketi Go Smart, televizyonlardan Kanal’ın harika yatırım fırsatı sunduğunu belirterek reklam tanıtımlarına başladı. Videolarda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bölgede helikopterden ve inşaatı devam eden köprülerin yanında çekilen fotoğraflarına da yer verildi. Arap emlak uzmanları Kanal İstanbul ile ilgili hazırladıkları tanıtım videolarında “Çalışmalar rekor sürede bitecek. Lüks bir alışveriş merkezi bile olacak. Proje 2026’da tamamlanacak” ifadeleri kullanıldı. Arap basınında dönmeye başlanan reklamlar ‘Kanal İstanbul ilana çıktı’ yorumlarına neden olurken iktidardan açıklama yapılmadı.
ÖZEL ERDOĞAN’IN VİDEOSUNU PAYLAŞTI
Kanal İstanbul projesinde mahkemelerin ‘iptal’ kararlarına rağmen yeniden başlatılan inşaat seferberliği sonrası Arap kanallarında ‘pazarlama ve satış’ kampanyalarının start almasına kamuoyundan tepki yağdı. CHP lideri ÖZgür Özel de 27 Şubat 2025’e ait olduğunu belirttiği Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın helikopterle Kanal güzergahında yaptığı gezi videosunu paylaştı. Görüntülerde Ulaştırma Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun Erdoğan’a bölgeyi tanıttığı ve üzerinde gezinilen yerin de Başakşehir’deki ‘Sular Vadisi Viyadüğü’ olduğu belirtildi. Özel ise paylaşımında şu ifadeleri kullandı: “Tüm Türkiye’ye ilan ve ifşa ederiz ki: ‘Kanal İstanbul gündemimizde yok’ açıklamaları yalandır. ‘Hükümet Kanal İstanbul’dan vazgeçti’ ifadeleri tamamen aldanmadır, aldatmacadır. 19 Mart darbe girişiminin siyasi hedefi İmamoğlu maddi hedefi Kanal İstanbul’dur. Tarih 27 Şubat 2025. İşte Erdoğan, işte kayıt, işte kanıt” dedi.
6.2’LİK DEPREM TEPKİLERİ ARTIRDI
23 Nisan’da Silivri’de yaşanan ve İstanbul’da büyük korkuya neden olan deprem Kanal’a karşı muhalefeti birleştirdi. Muhalefet partilerinin liderleri İstanbul’un en büyük sorununun deprem olduğunu ifade ederek Kanal’ın gündeme getirilmesi, İstanbul’un nüfusunu daha da artıracak konut projelerinin başlanmasına ‘ihanet’ dedi. Kanal’ın kalan İstanbul’u yok edeceğini vurgulayarak ‘proje beka sorunu’ eleştirilerini yaptı.
KONUT TÜRKE İSE REKLAM NİYE ARAPLARA
Kanal’a tepki gösteren İYİ Parti lideri Dervişoğlu ‘İstanbul’un son sulak alanlarına, su kaynaklarına saldırıyorlar. Kılıfı da hazırlamışlar. Neymiş; vatandaşa toplu konut yapacaklarmış. Yahu, konutu Türk vatandaşına yapıyorsanız, reklamı niye Arap ülkelerinde yayınlatıyorsunuz?’ dedi.
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, TBMM’de partisinin grup toplantısında konuştu. Kanal İstanbul tartışmalarına değinen Dervişoğlu “Şimdi yeniden Kanal İstanbul’un peşine düşmüşler. Suyun altından değerli hale geldiği çağımızda, İstanbul’un son sulak alanlarına, su kaynaklarına saldırıyorlar. Kılıfı da hazırlamışlar. Neymiş; vatandaşa toplu konut yapacaklarmış. Yahu, konutu Türk vatandaşına yapıyorsanız, reklamı niye Arap ülkelerinin televizyonlarında yayınlatıyorsunuz? Bu büyük yağmayı, Ayşe teyzeye, Ahmet amcaya ‘ev yapıyoruz’ diye perdelemeye çalışıyor, petrol zenginlerinden müşteri bulmaya çalışıyorsunuz. Sizin bu oyunlarınız bitmek bilmedi, biteceğe de benzemiyor. Şu artık gün gibi ortadadır; Sarayın bekası ile Milletin bekası birbirinden farklıdır. Türk milletinin devletini, Türk milletinden kopmuş bir avuç azınlık idare etmektedir. Bundan sonra iki seçenek var; ya millet bekası galip gelecek, ya da sarayın bekası Türk Milletini ezecektir. Sorun Sarayda, Çare ise buradadır, Meclistedir” dedi.
Silivri depremine de değinen Dervişoğlu “Yaşanan, deprem bir kez daha göstermiştir ki, 25 yıl kesintisiz şekilde İstanbul’u, 23 yıldır da Türkiye’yi yönetmiş Erdoğan ve avanesi, Ne Türkiye’yi ne de İstanbul’u depreme hazırlayamamıştır. Buna dair niyetleri olmadığı gibi, bundan sonra da olmayacaktır. “Dönüşüm” deyince, arsa ve imar rantını hatırlıyorlar. İnşaat deyince, avm ve lüks rezidanslar dışında akıllarına bir şey gelmiyor. Düşünebiliyor musunuz? 1999 Depremi sonrası belirlenen 470 toplanma alanından bugün sadece 77 tanesi kullanılabiliyor. Gerisi ise hepimizce malum olduğu üzere gasp edilmiş, Şehrin soluk borusuna AVM’ler, lüks rezidanslar ve gökdelenler dikilmiştir” ifadesini kullandı.
VEBALİ HEPİMİZİN ÜZERİNDE OLUR
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Yeni Yol Partisi Grup Toplantısı’nda hem İstanbul’un karşı karşıya olduğu risklere hem de iktidarın Kanal İstanbul ısrarına sert sözlerle tepki gösterdi. 23 Nisan’da meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki Marmara Depremi’ni bir ‘uyarı’ olarak niteleyen Davutoğlu “Geçen hafta İstanbul bir kez daha feryat etti. Dedi ki: ‘Beni hırpaladınız, daha fazla yormayın! Benim doğama vurduğunuz her darbe, sizin de sonunuzu getirir’” dedi.
Davutoğlu, 1999 depreminin ardından rahmetli Mimar Turgut Cansever’in öncülüğünde oluşturulan bir uzmanlar grubuyla İstanbul için bir eylem planı hazırladıklarını hatırlattı. “Bugün o raporun yeniden değerlendirilmesi bir zorunluluktur” diyen Davutoğlu, İstanbul’un plansız nüfus artışı ve kent estetiğinden yoksun yerleşimlerle dayanılmaz bir yük altında olduğunu vurguladı.
Konuyu 2018 yılında Erdoğan’a sunduğu 27 sayfalık raporda da gündeme getirdiğini, İstanbul’un adaya dönüşmesiyle birlikte savaş ve afet senaryolarında ağır güvenlik zaafları doğabileceği uyarısında bulunduğunu hatırlattı. “Kanal İstanbul, kalan İstanbul’u da yok edecek. Vebali hepimizin üzerinde olur. Kalan İstanbul’u da yok etmesine izin vermeyeceğiz” dedi.
KANAL’I DEĞİL DEPREMİ KONUŞALIM
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yeni Yol Partisi Grup Toplantısı’nda, geçtiğimiz hafta yaşanan İstanbul merkezli depremlere de değindi. Arıkan, büyük bir can kaybı yaşanmamış olmasına karşın ciddi bir ‘güven kaybı’ yaşandığını ifade etti. GSM operatörlerinin deprem anında iletişimi sağlayamamasını sert sözlerle eleştiren Arıkan “Faturaya gelince en pahalı hizmeti sunanlar, en ufak sarsıntıda çöküyor” dedi. 1999 depreminin ardından toplanan deprem vergilerinin akıbetini soran Arıkan, bugüne kadar 40 milyar doların üzerinde bir tutarın toplandığını belirterek, bu kaynağın nereye harcandığının açıklanması gerektiğini vurguladı. Çevre ve Şehircilik Bakanı’nın “İstanbul birkaç yıl içinde toparlanabilir” sözlerine yanıt veren Arıkan, “Madem bu kadar kolaydı, 23 yıldır neyi beklediniz?” dedi. İstanbul’un deprem riski altındayken hala Kanal İstanbul gibi projelerin gündemde tutulmasını eleştiren Arıkan “İBB’ye yapılan operasyonlarla gündem değiştiriliyor. Oysa konuşmamız gereken, İstanbul’un nasıl korunacağıdır” ifadelerini kullandı.
ÜLKE ENKAZA DÖNÜŞTÜRÜLÜYOR
DEVA Partisi lideri Ali Babacan, partisinin grup toplantısında hükümeti hem depreme hazırlıksızlık hem de sanal kumarı yaygınlaştırmakla suçladı. Kürsüye AK Parti logosu taşıyan kumar makinesi görseliyle çıkan Babacan “Günümüzün tek kollu canavarı bu. Milleti enkaz altında, gençleri kumar batağında bıraktınız. Yarından tezi yok. Bu gece bu işin fişini çekin ve bitirin” dedi. Babacan, konuşmasında 23 Nisan’da yaşanan 6.2 büyüklüğündeki Marmara Depremi’ni hatırlatarak, hükümetin ve muhalefetin afetlere hazırlıksız olduğunu vurguladı. “Merkezi hükümet duymazdan geliyor, belediyeler ise ne yapacaklarını bilmiyor” diyen Babacan, “İstanbul’da depreme hazırlık için ne yaptınız? Açıklayın da bilelim” diye konuştu. Babacan şunları söyledi: “Hükümet bir yandan, belediyeler bir yandan el ele verdiler, Allah korusun, ülkeyi dev bir enkaza dönüştürmeye niyet ettiler. Hükümettekilere; ‘Kardeşim, sen iktidar değil misin, önlem al’ diyorsun. Duymazdan geliyorlar. Deprem diyorsun Kanal İstanbul diyorlar. Ötekilere ‘Kardeşim, elinizin altında kaç tane belediye var, bari sen önlem al’ diyorsun. ‘Hükümet bizi engelliyor’ diyorlar, ‘Bana söyleme ona söyle’ diyorlar. Mazeret, mazeret, mazeret…”
PROJE GÜNDEMİMİZDE YOK KONUTLAR VATANDAŞ İÇİN YAPILIYOR
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Kanal İstanbul’un şu an hükümetin gündeminde olmadığını belirterek konuyla ilgili polemik çabalarının karşılık bulmayacağını söyledi; satılan konutların tamamının Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına ait olduğunu vurguladı. “Kanal İstanbul ile ilgili bir konu şu anda gündemimizde yer almıyor. Bu projeyi gündeme taşıyarak siyasi polemik üretme çabaları sonuçsuz kalacaktır” diyen Kurum “Konutların Kanal İstanbul’la hiçbir bağlantısı yok. O konutlar daha önce miting meydanlarında söz verdiğimiz, ‘Milletimize sosyal konut yapılacak’; ev sahibi olmayanlar için yapılan bir çalışma. Alan her vatandaş Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı. Onların söylediği gibi Araplara, herhangi bir ülke vatandaşına konut satılmış değil. Hepsi alt gelir grubu kardeşlerimiz. Orada 40 bin konut, İstanbul’da inşası devam ediyor. Arnavutköy’de de 58 bin konutun inşası süratle devam ediyor. Bu projenin de Kanal İstanbul’la uzaktan yakından alakası yoktur” ifadesini kullandı.
