Emekli, memur maaşları ve asgari ücret artışlarının temel belirleyicisi olan enflasyon için kurumların açıkladığı farklı oranlar kafa karıştırmaya devam ediyor. Sepete aynı ürünleri koyan TÜİK, İTO ve ENAG her seferinde farklı sonuç açıklarken, olan ‘rakam oyunlarıyla’ düşürülen enflasyon nedeniyle düşük zam alan emekli ve asgari ücretliye oluyor.
VERİ AYNI, SONUÇ FARKLI
TÜİK’e göre yıllık enflasyon 39, İTO’nun İstanbul için açıkladığı oran 45, ENAG’ın verisi ise 79 olarak duyuruldu. TÜİK hane halkı tüketim alışkanlıklarına göre her ürün ve hizmete belirli bir ağırlık veriyor. ENAG, TÜİK sepetindeki ürünlerin aynısını alarak enflasyonu hesaplarken verileri hane halklarının aktif olarak kullandığı internet sayfalarından elde ediyor. Farkın açılmasında en büyük kalem kira ve eğitim olarak karşımıza çıkıyor. İTO ise toplam 8 harcama grubu içerisinde 493 üründe fiyat araştırması yapıyor ve 24 bin 500 haneden fiyat topluyor. Üç ayrı kurumun birbirinden farklı enflasyon rakamı da bu nedenle oluşuyor.
MAAŞLARI ERİTEN HESAPLAMA
Uzmanlar TÜİK’in yaptığı araştırmayı körlerin fili tarif etmesine benzeterek, “Körler fili temas ettiği yere göre tanımlar. Bu nedenle enflasyon sonuçları farklılık gösteriyor. Ama asıl sonuç vatandaşın cüzdanından çıkan para karşılığında aldığı ürün miktarıyla zaten ortada” dedi. DİSK-AR, enflasyondaki düşüşün, fiyatların düştüğü anlamına gelmediğine dikkat çekti. Bağımsız Kamu Sendikaları Başkanı Öğretici ise alınan zamların çoktan eridiğini belirterek, “Son 4 yılda maaşlar TÜİK’e göre değil de ENAG’a göre hesaplansaydı, en düşük emekli maaşı 50 bin, en düşük memur maaşı ise 144 bin lira olacaktı” dedi.
BAŞLADIĞI GÜNE GERİ GETİRDİ
TÜİK’in açıkladığı şubat ayı enflasyon rakamının, Bakan Şimşek’in göreve başladığı 2023 Haziran'ındaki yüzde 38.21 seviyesine yaklaşması dikkat çekti. Yaklaşık iki yılın ardından enflasyon o dönemdeki seviyesine geri döndü.
ENFLASYONDA 3 SONUÇ PROBLEMİ
Karar'da yer alan habere göre, Türk halkının refahını belirleyen en önemli veri kalemi olan enflasyondaki belirsizlik kaos yarattı. TÜİK’e göre yıllık enflasyon yüzde 39,05, İTO’nun İstanbul için açıkladığı oran yüzde 45.35, ENAG’ın açıkladığı veri ise yüzde 79,51 oldu. Uzmanlar 3 kurumun 3 farklı sonucunu değerlendirerek, “Hangisi doğru tartışılır ama kesin olan bir şey var TÜİK’in verileri yanlış” dedi.
Türkiye ekonomisinin kronikleşen sorunu olan ve vatandaşın satın alma gücünü gösteren enflasyon verisinde üç ayrı kurumdan farklı oranlar açıklandı. Rakam oyunları ise gerçek soruna odaklanıp çözüm geliştirilmesine imkan vermiyor. Uzmanlar, teşhisin makyajlı olması nedeniyle enflasyonun düşürülmesi konusunda atılan adımların da boşa çıktığını söylüyor. Enflasyonu artıran en önemli 3 kalem ise gıda, kira ve ulaştırma olarak veriliyor. Bu kalemlerde gerçek fiyatları baz alarak yapılan hesaplamaların enflasyonu daha inandırıcı kılacağına vurgu yapılıyor. Şubat ayı TÜFE verilerine göre yıllık enflasyon TÜİK’te 20 ay sonra yüzde 40’ın altına gerileyerek 39,05 oldu. İstanbul için İTO şubat ayı yıllık enflasyonu yüzde 45.35, ENAG’da yüzde 79,51 olarak hesapladı. Aylık enflasyon verileri de sırasıyla yüzde 2.27 yüzde 3.19 ve yüzde 3,37 oldu. TÜFE’de aylık bazda en yüksek artış yüzde 9,92 ile eğitimde görüldü. Konutta yüzde 4,58, gıda ve alkolsüz içeceklerde yüzde 3,17, lokanta ve otellerde yüzde 3,12, ulaştırmada yüzde 3,05, çeşitli mal ve hizmetlerde yüzde 2,93, haberleşmede yüzde 2,38, ev eşyasında yüzde 1,70, eğlence ve kültürde yüzde 0,25 artış görüldü. Üç grupta ise fiyat düşüşü görüldü. En büyük düşüş yüzde 5,06 ile giyim ve ayakkabıda gerçekleşirken, sağlıkta yüzde 4,36, alkollü içecekler ve tütünde yüzde 0,01 düşüş meydana geldi.
HESAPLAMA YÖNTEMLERİ FARKLI
Üç ayrı kurumun benzer ürünleri baz alarak yaptığı enflasyon hesaplamasında farklı sonuç alması vatandaşın da kafasını karıştırıyor. TÜİK hane halkı tüketim alışkanlıklarına göre her ürün ve hizmete belirli bir ağırlık veriyor ve bu sayede enflasyon hesaplanıyor. ENAG, TÜİK sepetindeki ürünlerin aynısını alarak enflasyonu hesaplarken verileri internet üzerinden ‘veri kazıma’ denilen yöntemle topluyor. Veriler özellikle bütün hane halklarının aktif olarak kullandığı sayfalardan elde ediliyor. Farkın açılmasında en büyük kalem ise kira ve eğitim olarak karşımıza çıkıyor. ENAG, kira fiyatlarını emlak sitelerinden doğrudan alıyor ve kira artışını her ay tüm kiracıların ev değiştirmiş olduğu varsayımı üzerinden hesaplıyor. İstanbul Ticaret Odası ise toplam 8 harcama grubu içerisinde 493 üründe fiyat araştırması yapıyor ve 24 bin 500 haneden fiyat topluyor. Üç ayrı kurumun birbirinden farklı enflasyon rakamı da bu nedenle oluşuyor. Uzmanlar, özellikle TÜİK’in yaptığı araştırmanın körlerin fili tarif etmesine benzeterek, “Körler fili temas ettiği yere göre tamımlar. Bu nedenle enflasyon sonuçları farklılık gösteriyor. Ama asıl sonuç vatandaşın pazarda cüzdanından çıkan para karşılığında aldığı ürün miktarıyla zaten ortada” dedi.
GERÇEKLERDEN UZAK
DİSK-AR tarafından yapılan açıklamada, enflasyonun artış hızındaki düşüşün, fiyatların düştüğü anlamına gelmediğine dikkat çekildi. Açıklamada, “Yüksek enflasyon, dar gelirli vatandaşların alım gücünü çok daha fazla düşürüyor ve gelir dağılımındaki adaletsizliği derinleştiriyor TÜİK’in Haziran 2022 itibarıyla madde-fiyat listesini açıklamayı bırakmasıyla enflasyon verileri daha da tartışmalı hale geldi. Resmi verilere göre bile Türkiye’de enflasyon seviyesi oldukça yüksek. Ülkemiz, enflasyon oranları açısından dünyada en kötü birkaç ülke arasında yer alırken, OECD ülkeleri içinde en yüksek enflasyona sahip ülke konumunu uzun süredir koruyor” denildi. Bağımsız Kamu Görevlileri Sendikaları Konfederasyonu (BASK) ve Anadolu Eğitim Sendikası Başkanı Mehmet Alper Öğretici ise çarpıcı bir hesaplama ile dikkat çekti. Alınan zamların çoktan eridiğini belirten Öğretici, sosyal medya üzerinden paylaştığı yazıda “Son 4 yılda maaşlar TÜİK’e göre değil de ENAG’a göre hesaplansaydı, şimdi en düşük emekli maaşı 50 bin lira, en düşük memur maaşı ise yaklaşık 144 bin lira olacaktı” hesaplamasını yaptı.
Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın ise “İşverenin referans aldığı, hakemin sorgulama yetkisinin bulunmadığı bu oranlar; bugün emekçiyi enflasyon karşısında ezilmeye, gelir kayıplarımızı ise büyütmeye devam ediyor” ifadelerini kullandı.
MAAŞLARDAKİ ERİME ÇOK HIZLI
Ekonomist Hakan Kara’da sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda, “Son dönemde katıldığım her toplantıda dinleyenlere şu anketi yapıyorum: 2025 yılında enflasyonu yüzde 30’un altında tahmin edenler elini kaldırsın. Genelde hiç kimse kaldırmıyor. Sonra aynı soruyu “açıklanan resmi enflasyon” ifadesini vurgulayarak tekrar soruyorum. Epeyce el kalkıyor. Mevcut dönemde enflasyonu anlamak için hizmetleri takip etmek önemli. Hizmet enflasyonunda son üç ayın eğilimi halen yüzde 47 civarında” dedi. Ekonomist Özgür Erdursun da “TÜİK Enflasyonuna göre; yüzde 11.54 enflasyon farkı alan memur ve memur emeklilerinin iki ayda yüzde 7.41’i, yüzde 15,75 enflasyon farkı alan SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin yüzde 7.41’i gitti. En düşük emekli aylığı 14 bin 469 lira olarak belirlendi ve 2 ayda emekli aylığında artışın bin 72 lirası enflasyon ile gitti değeri 13 bin 396 liraya düştü. Aylığı 20 bin liraya çıkan emeklinin şubat sonu itibariyle bin 482 lirası gitti. Alım gücü değeri 18 bin 518 lira değerine düştü. Asgari ücret 22 bin 104 lira, şubat sonu itibari ile satın alma değeri bin 637 lira düştü, 20 bin 466 lira değerine geriledi” ifadelerini kullandı. Prof. Dr. Soner Gökten ise dar gelirlinin ve fakirin gerçek enflasyonunun yüzde 4 ila yüzde 5! Yani gıda, kira, ulaştırma olduğunu aktardı.
HÜKÜMET CEPHESİ MEMNUN
Sosyal medya hesabından rakamları değerlendiren Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, enflasyonun 9 aydır gerilediğini söyledi. Şimşek, “Temel mallarda yıllık enflasyon geçen yılın aynı ayına göre 32 puan düşüşle yüzde 21,7, hizmet enflasyonu ise 35 puan düşüşle yüzde 59,8 oldu. Dezenflasyon sürecini destekleyen maliye ve gelirler politikaları ile beklentilerdeki iyileşme sayesinde enflasyondaki istikrarlı düşüşün devam etmesini bekliyoruz. Vatandaşlarımızın alım gücünü ve gelir dağılımını kalıcı olarak iyileştirecek olan fiyat istikrarına ulaşmak için politikalarımızı kararlılıkla uygulayacağız” dedi. Enflasyon Bakan Şimşek’in göreve başladığı 2023 Haziran’ındaki seviyelere yaklaştı. Şimşek’in göreve başladığı dönemde enflasyon yüzde 38,21 seviyesindeydi.
TÜİK DAVASINDA GÖZLER KARARDA
Emekli Yargıtay Üyesi Seyfettin Çilesiz’in, “TÜİK’in enflasyon verilerinin asılsız olduğu” gerekçesiyle, Ankara 6. İdare Mahkemesi’nde açtığı davada, TÜİK avukatları, emekli maaşlarındaki artışın TÜİK yetkisinde olmadığını belirterek, davanın usulden ve esastan reddini istedi. İdare Mahkemesi, nihai kararını 15 gün içerisinde açıklayacak. Konu ile ilgili açıklama yapan Çilesiz, “Açlık sınırının altındaki 8 milyonun üzerinde emekli maaşı alan insanların sorunlarına çözüm üretmek amacım. Mahkeme adil bir duruşma yönetti. Kararı umutla bekliyoruz” dedi. Çilesiz’in avukatı ise TÜİK’in savunmalarında daha çok ENAG, İTO ve Seyfettin Bey’i suçlar nitelikte savunma yaptığına dikkat çekti.