Türkiye’de vergi yükünü ücretlilerin sırtladığını söyleyen İktisatçı Oğuz Oyan, “Gücünüz yetiyorsa sermaye sahiplerinden vergi alın” diye konuştu. “KKM’den vergi bile almıyorsunuz” diyen Prof. Oyan, kur korumalı hesapların yarıdan fazlasının şirketlere ait olduğuna işaret etti.
Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) ek Motorlu Taşıtlar Vergisi (MTV) alınmasını öngören yasal düzenlemenin iptali istemini oy birliğiyle reddetmesinin ardından; Türkiye'de vergi adaleti tartışmaları giderek büyüyor. Ekonomist Prof. Dr. Oğuz Oyan, Kur Korumalı Mevduat'ın (KKM) kur artışına karşı korumasının yanı sıra bu hesaplardan vergi bile alınmadığına dikkat çekerek, SÖZCÜ Televizyonu aracılığı ile ekonomi yönetimine çağrıda bulundu.
KKM'YE VERGİ YOK
Türkiye'de 2022 sonu itibarıyla milli gelirin yüzde 26'sına ulaşan ücretlilerin ödedikleri Gelir Vergisi payının yüzde 85 olduğunu söyleyen Oyan, “Yani milli gelir payının üç katından fazlası bir paya sahip ödenen vergi. Bu ne hakka, ne adalete ne de Anayasa'ya sığar. Vergi mi alacaksınız, Merkez Bankası'na da, Mehmet Şimşek'e de seslenelim. Gücünüz yetiyorsa toplumun en yüksek gelirli sermaye sahiplerinden ya da nüfusunun yüzde 20'lik kaymak tabakasından vergi alın. Ve uyguladığınız bu parasal ve mali sıkılaştırmayı ortak karşılayın” dedi. Ek MTV'deki gibi bir ‘servet vergisi' ile orta-alt ve orta kesimleri vergilendirmeye gitmenin Anayasa'ya aykırı olduğunu belirten Oyan, “Gelin bu servet vergisi 10 milyon liranın üzerinde mevduatı olanlardan alın. KKM'den vergi bile almıyorsunuz, KKM sahibi sadece kura karşı korunmuyor aynı zamanda vergiye karşı da korunuyor. Her türlü Gelir Vergisi stopajının dışında tutuyorsunuz. Kur korumalıda olanların yarıdan fazlası ticari işletmeler, sadece hane halkından bahsetmiyoruz. Şirketler kesimi KKM'yi önemli ölçüde kullanıyorlar” diye devam etti. Oyan, enflasyon sarmalından kaçış yolları arayan ve enflasyonist ortamda talebi öne çekmek isteyenleri dışarda tutarak, lüks tüketim harcamalarına örneğin
arabada lüks segmente yönelenleri ciddi vergilendirmek gerektiğini savundu.
Ekonomiyi batırma pahasına seçimleri almaya soyundular
Prof. Dr. Oğuz Oyan, iktidarın ‘ekonomiyi batırmak pahasına' seçimleri almaya soyunduğunu ve aldığını belirterek, “Kur Korumalı Mevduat yükü, Merkez Bankası'nın boşaltılmış rezervler, yüksek enflasyon, hepsi AKP döneminde artan devasa dış borç. Türkiye'nin bugünkü finansman açıklarının esas nedeni Türkiye'nin uyguladığı yanlış politikalardır. Dolayısıyla Maliye Bakanı borç ve para bulmak için uluslararası seferlere çıkıyor” dedi.
Batı hevesli görünmüyor 4. Körfez turuna çıkacak
Prof. Dr. Oyan, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile TCMB Başkanı Gaye Erkan'ın uluslararası piyasalarda yaptıkları yatırımcı buluşmalarına yönelik ise şu değerlendirmeyi yaptı: “Finansman sorununu gidermenin birinci yolu, ‘mümkün olduğu kadar daha düşük maliyetli para' bulmak, ikinci yolu ‘sıcak parayı' çekebilmek, üçüncü yolu ise doğrudan sermaye yatırımlarını' çekebilmek. Doğrudan yabancı sermaye tarafında Batı pek hevesli gözükmüyor. Dolayısıyla Körfez ülkelerine seyahatler, dördüncüsünü yapacaklar. Şimşek, dolaşıyor, tur atıyor.”
Yüzde 9'la borçlanmak ülkeyi temerrüde sürükler
Türkiye'nin kredi risk priminin (CDS) 400 puan civarlarında halen yüksek seyrettiğine işaret eden Prof. Dr. Oğuz Oyan, sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye, uluslararası piyasalardan dolar bazında yüzde 9'ların altına inmeyen bir borçlanma maliyetine. Bu çok yüksek bir maliyet. Bir ülke, bu faizlerle temerrüde yani borçlarını ödeyemez hale düşebilir. Yani dolar basmadığımıza göre, bu çok yüksek bir maliyet. Dolayısıyla Türkiye'nin finansman açıklarını gidermek için dünyanın gelişmiş, kapitalist ülkelerinden borç ve diğer başlıklar altıda
para tedarik etmeye gidiyorlar.”