Siyonist İsrail, Filistin’de dünyanın gözü önünde bir soykırım gerçekleştirirken özellikle Müslüman ülkelerin eller kolları bağlı bir şekilde olup biteni seyretmeleri vicdanları ayrıyeten yaralıyor.
Özellikle Türkiye’den yardım bekleyen Filistin halkı çaresizlik için gelen açıklamaları takip ediyor. 

İYİ Partide Yeni Başkan İçin Karar Günü İYİ Partide Yeni Başkan İçin Karar Günü

Cumhurbaşkanı Erdoğan ise  Filistin’le ilgili son olarak Arapça hesabından "Gazze için çabalarımızı sürdüreceğiz" ifadelerinin yer aldığı bir paylaşımda bulunmuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu ifadelerine sitem dolu karşılık veren Gazzeli gazeteci Ethem Ebû Silmiyye “Bilmiyorum nasıl 'her türlü çaba' gösterdiniz”  derken bildikleri Türkiye’nin bu olmadığını ifade etti.

Gazzeli gazeteciden Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sitem: Bu bizim bildiğimiz Türkiye değil

Milli Gazete'de yer alan habere göre,  Gazzeli gazeteci Ethem Ebû Silmiyye Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hitaben yazdığı yazıda şu ifadeleri kullandı:

"Sayın Başkan, eğer medya ekibinizin bir parçası olsaydım, bu tweet'i yayınlamamanızı tavsiye ederdim, çünkü bu konu hakkında ne kadar çok yazarsanız, suçu başkasına atfederek başlattığınız bu tür konuşmalardan kamuoyunun hayal kırıklığı da o kadar artıyor.
“BİLMİYORUM NASIL HER TÜRLÜ ÇABA GÖSTERDİNİZ”
Bilmiyorum nasıl 'her türlü çaba' gösterdiniz, bu Türkiye büyüklüğünde bir ülkenin etkisi olabilir mi, bu onun azami çabasıdır!
Sayın Cumhurbaşkanım, önemine ve gerekliliğine rağmen konumuz insani yardım değil elbette. Çünkü insani yardım, Müslümanlardan önce insan olarak insanlar arasındaki kardeşlik görevidir ve 40'lık konteynerlere bölünürse 34.000 tondur. Yani yaklaşık 850 konteyner olduğunu göreceğiz. Bu hayırseverlerin de kendi başlarına yapabileceği bir çalışma. Acil tedaviye  ihtiyacı olan 8.000 yaralıdan yaklaşık 350'si alındı. Çok büyük bir rakam olduğunu düşünmeyin.. 
Gazzeli gazeteciden Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sitem: Bu bizim bildiğimiz Türkiye değil
“BU BİZİM BİLDİĞİMİZ TÜRKİYE DEĞİL”
Yapılan her insani çabaya bir kez daha sonsuz teşekkür ederiz. Ama bu bizim bildiğimiz Türkiye değil, 'Azerbaycan'da, Libya'da, Somali'de' ve diğerlerinde gördüğümüz ve görmekte olduğumuz Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çabası bu değil.
Sayın Başkan, çağrıları duydunuz mu? Türkiye, yarısından fazlası çocuk olan Gazze'nin kuzeyindeki 650.000'den fazla vatandaşın kurtarılması için neden havadan gıda, ilaç ve temiz su yardımları yapmıyor?
TÜRKİYE NEDEN İSRAİLLE TÜM TİCARİ İLİŞKİLERİ KESMİYOR
Türkiye neden İsrail işgaliyle tüm ticari ilişkilerini kestiğini açıklamıyor ve İsrail ile Türkiye arasındaki aktif ticari hareketi durdurmuyor?
Türkiye neden Gazze'deki ablukayı kaldırmak için dünyanın dört bir yanından gönüllüleri taşıyan bir donanma gemisi filosu göndermiyor, kuşatmayı kırmak ve savaşı bitirmek için uluslararası baskı yaratmıyor?
Türkiye, Gazze ve halkını, bölge ülkelerinin şantajının kurbanı olarak bırakmak yerine; saldırıyı durdurmak, kuşatmayı sona erdirmek ve yeniden inşa sürecini başlatmak için birleşik bir baskı cephesi oluşturacak uluslararası bir konferansa neden henüz ev sahipliği yapmadı? 
Sayın Cumhurbaşkanı, Fransa'dan temsilciler Gazze ile dayanışma için gelip Refah kapısı önünde durdular, Belçika ve İspanya Başbakanları da dayanışma için Refah kapısı önüne geldiler, neden Türk temsilcilerini göremiyoruz? 
Gazzeli gazeteciden Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sitem: Bu bizim bildiğimiz Türkiye değil
TÜRKİYE’NİN BÜYÜKLÜĞÜNE YAKŞACAK BİR ÇABA İSTİYORUM
Sayın Cumhurbaşkanım, daha önce önerdiğim şeyler atılabilecek insani ve diplomatik adımlardır, yüzlerce fikir sıralanabilir ama burada yer kısıtlı, ben sizden askeri müdahale istemedim, Allah korusun ama ben sizlerden bildiğimiz Türkiye büyüklüğüne, Gazze'deki felaketin ve soykırımın büyüklüğüne yakışacak bir çaba istiyorum. 
Sözümü şu şekilde bitiriyorum Sayın Cumhurbaşkanım: Hayatımız kısa ve yarın hepimiz tek tek Cenab-ı Hakk'ın huzuruna çıkacağız ve her birimiz, makamından, yerinden, her soruya bir cevap hazırlamak zorundayız."