HaberTürk yazarı Fatih Altaylı, bugün kaleme aldığı yazısında Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan ile CHP  lideri Kemal Kılıçdaroğlu arasındaki "dokunulmazlık" tartışmasına değindi.

Fatih Altaylı "AKP'nin  AK Parti yine dokunulmazlık dedi, CHP lideri Kılıçdaroğlu resti yine gördü." diyerek, Son hatırladığım benzer restleşme, CHP milletvekili Enis Berberoğlu’nun mahkumiyeti ile sonuçlanmıştı. Bakalım bu kez ne çıkacak." hatırlatması yaptı.

ERDOĞAN DOKUNULMAZLIĞI KALDIRACAĞIZ DEMİŞTİ

AKP'nin dokunulmazlık konusunu ne zaman gündeme getirse mevcut hükumetin iktidara gelmeden önceki 2002 yılını ve o günkü söylemlerini hatırladığını ifade eden Altaylı, "Milletvekili adayı olamayan ve yeni kurulmuş AK Parti’nin Genel Başkanı  olan Recep Tayyip Erdoğan da seçim kampanyası sırasında Teke Tek’e konuk olmuştu. Ben de kendisine iktidar olmaları halinde milletvekili dokunulmazlıklarını kaldırıp kaldırmayacaklarını sormuştum. Erdoğan’ın yanıtı çok netti. 'Biz milletvekillerinin dokunulmazlık zırhı arkasına saklanmalarına karşıyız. Milletvekili de hesap verebilir olmalıdır. Sıradan bir vatandaş suç işlediği zaman nasıl yargıya hesap veriyorsa, milletvekili de dokunulmazlığın arkasına saklanıp hesap vermekten kaçmamalıdır. İktidar olduğumuz anda milletvekilliği dokunulmazlığını kaldıracağız' demişti." diyerek o gün konuşulanları tekrar gündeme taşıdı.

ABDULLAH GÜL'ÜN YANITI ŞAŞIRTICI OLDU

HaberTürk yazarı Fatih Altaylı yazısına şu ifadeler ile devam etti:

Birkaç hafta sonra ise yine Teke Tek’te bu kez AK Parti’nin seçimi kazanması halinde Başbakanlık koltuğuna oturacak olan partinin 2. adamı Abdullah Gül konuk oldu.
Aynı soruyu ona yönelttim, “İktidar olursanız dokunulmazlıkları kaldıracak mısınız?”
Gül’ün yanıtı şaşırtıcı oldu.
“Dokunulmazlıkları kaldırmak gibi bir niyetimiz yok. Bugünün koşullarında dokunulmazlıkları kaldırmamız doğru olmaz. Çünkü bugün yargı bağımsız değil ve bu bağımlı yargı ile yargı gücü aleyhimize bir silah olarak kullanılabilir. Biz yargının siyasete karşı bir silah olarak kullanılabileceği bu dönemde dokunulmazlıkları kaldırırsak, TBMM’yi yargıyı kontrol eden güçlerin vesayetine ve etkisine açık hale getiririz. Bu yüzden en azından başlangıçta dokunulmazlıkları kaldırmayı düşünmüyoruz” dedi.
Benim "Genel Başkanınız böyle söylemiyor ama…” dediğim zaman da “Partimizin fikri bu. Ama Sayın Erdoğan'ın bu fikri değiştiyse benim haberim olmamış olabilir. Onun dediği doğrudur” diyordu. Gülerek.
Sonrasında AK Parti çok büyük çoğunlukla iktidar oldu ve Abdullah Gül’ün dediği gibi dokunulmazlıkları asla kaldırmadı.
Ne zaman dokunulmazlıkların kaldırılması söz konusu olsa aklıma hep iki AK Parti kurucusu ile yaptığım bu iki diyalog geliyor.