Erzincan İliç'te meydana gelen ve 9 işçinin hayatını kaybettiği maden faciasının arkasındaki ihmaller, soruşturma ile gün yüzüne çıktı. Çökmenin önlenebilir olduğunu gösteren bulgular, 3 kritik ihmalin faciaya zemin hazırladığını ortaya koyuyor.

Erzincan'ın İliç ilçesinde, Anagold Madencilik'e ait Çöpler Altın Madeni'nde yaşanan ve 9 işçinin toprak altında kalarak hayatını kaybettiği yığın liç alanı çökmesiyle ilgili soruşturma derinleşirken, facianın arkasındaki ihmaller gün yüzüne çıktı. Soruşturma kapsamında alınan ifadeler, çökmenin önlenebilir olduğunu ve üç kritik ihmalin faciaya zemin hazırladığını ortaya koydu.

Devlet Neyi Bekliyor: ''Türkiyeyi Hedef Alan Bir Aşağılama, Milli Güvenlik Boyutu Olan Bir Konuda Milleti Utandırmayın’' Devlet Neyi Bekliyor: ''Türkiyeyi Hedef Alan Bir Aşağılama, Milli Güvenlik Boyutu Olan Bir Konuda Milleti Utandırmayın’'

ÇÖKMEDEN ÖNCE PATLAMA İŞLEMİ YAPILDI

DW Türkçe'den Alican Uludağ'ın haberine göre koruşturmadaki ifadelere göre, ilk ihmal, çökmeden altı saat önce liç alanındaki çatlakların tespit edilmesine rağmen, alana solüsyon akışının durdurulmaması oldu. İkinci olarak, maden ocağının çok yakınında gerçekleştirilen faaliyetlerin, çökme riskine rağmen devam ettirilmesi faciaya davetiye çıkardı. Tutuklanan şüpheli Murat B.'nin ifadeleri ise, çökmeden yaklaşık 2,5 saat önce bölgede patlatma işlemi yapıldığını ve bu durumun çökme olayını tetiklemiş olabileceğini gösteriyor.

PANİK VE KARGAŞA YÜZÜNDEN NE YAPACAKLARINI BİLEMEMİŞLER

Olay günü yaşanan panik ve kargaşa, 6 saatlik bir zaman diliminde alınabilecek önlemlerin yetersizliğini ve kriz yönetimindeki açıkları gözler önüne seriyor. Anagold şirketinde kıdemli iş güvenliği uzmanı olarak çalışan Gizem G.'nin ifadesi, yaşananların kronolojisini ve çatlakların ilk fark edildiği andan facianın gerçekleştiği ana kadar olan süreçteki ihmalleri detaylı bir şekilde anlatıyor.

SOLÜSYON AKIŞI KESİLMEDİ

Gizem G.'nin ifadeleri, çatlakların tespit edildiği andan itibaren alınması gereken acil önlemlerin eksikliğini ve alanın güvenliği konusunda ciddi endişelerin olduğunu ortaya koyuyor. Ayrıca, solüsyon akışının kesilmemesi ve alanın risk analizlerine rağmen güvenli olarak değerlendirilmesi, faciaya giden yolda önemli rol oynayan faktörler arasında yer alıyor.

Maden mühendisi Mehmet T.'nin ifadeleri ve Çiftay A.Ş.'nin faaliyetlerine devam etmesi, maden sahasındaki çalışmaların çökme riskine rağmen sürdürülmesinin altını çiziyor. Olay günü gerçekleştirildiği iddia edilen patlatma işlemleri ise, çökmenin tetikleyicilerinden biri olabilir.

Bu facia, madencilik sektöründe iş güvenliği ve kriz yönetimi konularında ciddi eksiklikler olduğunu ve bu tür felaketlerin önlenebilmesi için daha etkin önlemlerin alınması gerektiğini bir kez daha gözler önüne seriyor. İliç'teki bu trajedi, alınması gereken derslerle birlikte, madencilik faaliyetlerinin insan hayatı üzerindeki potansiyel etkilerini de yeniden tartışmaya açıyor.