Depremin üzerinden geçen 42 gün boyunca bölgeden çekilen görüntüler yaşanan felaketin derinliğini ve etkisini gözler önüne sererken,  halk hâlâ zorda ve şehirler enkaz altında. Depremin merkez üssü olan Kahramanmaraş tamamen yıkılmış köyleri, yaralı sanayisi ve var olan her boş araziye kurulan çadırlar ile aslında yolun ne kadar başında olduğumuzun da bir kanıtı. Bölgeye yaptığımız ziyarette, bir nevi yıkımın da merkez üssü olan Trabzon Caddesi boyunca yol aldıkça tablo daha da ağırlaşıyor.

NÜFUS 100 BİN KİŞİYE DÜŞTÜ

Sözcü'den Saime Başçı'nın haberine göre, Bir tarafta enkaz üzerinde çalışma yapan iş makineleri, bir başka sokakta yarı yıkılmış ağır hasarlı evlerden çıkarabildiği eşyaları çıkarmaya çalışan vatandaşlar, bir tarafta ise hasarlı binaların önünde müdahale bekleyen yerli halk. Şehir merkezinde, yaşanan yoğun göç nedeniyle nüfusun 100 bine kadar düştüğü belirtiliyor. Hayata tutunma umudu ile ayakta kalan esnafın kepenk açmaya başladığı 495 dükkana ev sahipliği yapan tarihi Maraş Çarşısı'nda ise bir yanda yıkım bir yanda hayata dönme çabası var. Genellikle yaz aylarında gurbetçi turistler ile hareketlenen çarşıda, sadece polislerin ve bölgedeki AFAD gibi gönüllü kuruluşların alışveriş yaptığını görüyoruz. Görüştüğümüz çarşı esnafının en büyük isteği enkazın bir an önce kaldırılması.

Sadece Maraş değil Türkiye usta kaybetti

Mutfak Eşyası Üreticisi Sedat Büyükçıkrıkçı: “Devletten para ekmek istemiyoruz. Enkazlarda yardımcı olurlarsa üretimden kazanıyoruz. Yardım etse de nereye kadar. Benim ustam enkaz altında kaldı. Sadece Kahramanmaraş değil, Türkiye bir usta kaybetti. Alimünyum, çelik ustalarına ulaşamıyoruz. Devlet enkazımızı kaldırsın.”

Muhabirimiz Sayime Başçı Kahramanmaraş’ın kalbi konumundaki Maraş Çarşısı’nda esnaf ile isteklerini ve sıkıntılarını konuştu.

GİDEN GELMEZ ARTIK 20 YILDA ZOR TOPARLANIRIZ

Semer ve eyer Ustası Ali Özen: “Zor toparlanır Maraş. Çünkü vatandaşların her biri bir tarafa gidiyor. Gidenin birçoğu geri gelemez bence. Bizim mesleğimiz bitti artık. Biz kırsal kesime hitap ediyoruz genelde. Ben ne iş yapacağım daha. Sanayici vatandaş zor durumda. Onların da bir kısmı gidiyor. Bu iş 15-20 yıla zor toplanır. Burası memleketin en hareketli yeriydi. Dışarıdan gelen herkes buraya gelirdi. Bu yıkımdan sonra zor biraz. Ben 50 yıldır bu işi yapıyorum, bu çarşıdayım. Benim baba mesleğim. Bizim ailemiz 200 yıldır bu işi yapıyordu.”

Polisler ve Afad alışveriş yapıyor

Baharatçı İbrahim Taşdemir: “15 yıldır dükkan sahibiyiz. Kargo ile satış yapıyoruz artık. Eskiden turistlerdi müşterimiz. Şu anda AFAD'çılar ve polis gelip alışveriş yapıyor. Burada toparlanmak bir yıl alır.”

Bir aydır açız

Deri ayakkabı satıcısı Hakan Kopar: “Atölyemiz kötü durumda. Bir gün açıp bir gün kapatıyoruz atölyeyi. Biz el işi yapıyoruz. Depremden önce gün olur 2 çift, gün olur 20 çift yaparsın. Eskiden yurt dışındaki sakinler geliyordu buraya. Turistler geliyordu. Şimdi Anakara Belediyesi bir imkan açtı bize. Fuarda satılacak bu ürünlerimiz. Bir aydır açız.”

Bu yaz umudumuz yok

Bakır eşya üreticisi ve satıcısı Burak Salman: “Biz 12 yıldır bu işi yapıyoruz. Sezonluk sayılır bizim işimiz. Yazı bekliyorduk satışlar için ama maalesef umudumuz yok. Depremden sonra dükkanda eşyalar yerle bir olmuştu. İmalatçıyız biz zaten. Sanayide bir depomuz vardı. İmalatta hasarımız var, depomuzda yok. İki işletmeyi tek çatı altına toplayacağız. 15 güne yeniden üretime başlarız.”