T24 yazarı Mehmet Yılmaz, bugünkü yazısında İçişleri Bakanı  Süleyman Soylu'ya gündem olacak sorular sordu. Süleyman Soylu'nun büyükelçilik iddiasına da değinen Mehmet Yılmaz, "Soylu'nun konuşmalarını kim yazıyor bilmiyorum. Kendisi yazıyorsa, yapacak bir şey yok; bu yaşa kadar "akıl – mantık" ilişkisini kuramadıysa, bundan sonra bu konuda bir ilerleme kaydedebilmesi mümkün değil. Ama başka birisi yazıyorsa kendisine önerim daha zeki birisini bulmasıdır. Çünkü "imzalanmış bildirinin düzeltilmesi" işin doğasına ters. Bir bildiri düzeltilecek ise imzalanmadan önce düzelttirilmelidir. İmzalanıp, açıklandıktan sonra iş işten geçmiş oluyor! Soylu'ya, kamuoyunu oyalayacak bir başka palavra bulmasını öneririm." ifadelerini kullandı.

İşte, Mehmet Yılmaz'ın dikkat çeken o yazısı:

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bizzat yanıtlaması gereken sorular ortada dururken, pişkinliği ele aldı ve bu kez kendisi  Kemal Kılıçdaroğlu'na sorular sormaya başladı.

İddiasına göre "altılı muhalefet masası bildirisi, liderlerin imzalamasının ardından düzeltilmesi için bir yabancı büyükelçiliğe gönderilmiş"!

Soylu'nun konuşmalarını kim yazıyor bilmiyorum. Kendisi yazıyorsa, yapacak bir şey yok; bu yaşa kadar "akıl – mantık" ilişkisini kuramadıysa, bundan sonra bu konuda bir ilerleme kaydedebilmesi mümkün değil. Ama başka birisi yazıyorsa kendisine önerim daha zeki birisini bulmasıdır.

Çünkü "imzalanmış bildirinin düzeltilmesi" işin doğasına ters. Bir bildiri düzeltilecek ise imzalanmadan önce düzelttirilmelidir.

İmzalanıp, açıklandıktan sonra iş işten geçmiş oluyor! Soylu'ya, kamuoyunu oyalayacak bir başka palavra bulmasını öneririm.

Öte yandan Soylu'nun hakkındaki iddialar yenilir, yutulur iddialar değil.

Bakın 31 haftadır soruyorum, çıkıp tek kelime edemiyor.

Olsun, benim sabrım sonsuzdur, yanıtını alana kadar soracağım.

1 – Kendisine gazeteci süsü veren birisi, iş adamı Sezgin Baran Korkmaz'dan, İçişleri Bakanı Soylu'ya verilmek üzere 10 milyon Euro istedi.

Korkmaz bu amaçla "kendisine operasyon çekilirken bazı adamlarının içeride rehin tutulduğunu" da söylüyor.

Bu iddiaya göre Soylu, bir iş adamından avanta 10 milyon Euro istemekle kalmamış, bir de devletin polisini mafya tetikçisi olarak kullanmış!

Bakan önce bunu yanıtlamalı.

2 – Ankara ve İstanbul belediyelerinin elinden aldığı yolsuzluk dosyalarını saklayıp, savcılıklara göndermeyen İçişleri Bakanı, "mafyadan para alan AKP'li politikacıyı" da biliyor ama açıklamıyor.

Bu AKP yöneticileri de demek ki pişkinlik konusunda Soylu ile aynı ligde oynuyorlar.

Aralarında mafyadan para alan biri var, hepsi kim olduğunu biliyor ama kılları kıpırdamıyor.

İnsan hayret ediyor diyemeyeceğim çünkü hayret etmiyorum, demek ki birbirlerini bulmaları tesadüf değilmiş!

Üstelik mafya tarafından maaşa bağlanmış AKP'li politikacının adı derdest bir soruşturma dosyasında duruyor.

Mafyanın maaşa bağladığı politikacıyı savcı neden koruyor? O da mafya politikacısının ortağı mı?

3 – Adalet Bakanı Yardımcısı yapılan bir savcı ile bir hâkim, olmayan bir MASAK raporunu gerekçe göstererek, Sezgin Baran Korkmaz'ın mal varlığı üzerindeki tedbiri kaldırdılar.